![]()  |  
    |||||
  |  
    
| 
   ABD HUKUKUNDA MENKUL MALLARIN
  SATILMASI VE KİRALANMASI (SALES AND LEASES OF PERSONAL PROPERTY) GİRİŞTicari
  hayatta satım sözleşmeleri son derece önem arz eden bir konudur. Uluslar arası
  ticaret temelde sözleşmelere, özellikle de satım sözleşmesine dayanmaktadır.
  Taraflar kendi iç hukuk düzenlemelerini bir tarafa bırakıp, şartlarını
  kendilerinin belirledikleri satım sözleşmesi uyarınca, uluslar arası ticareti
  yürütmektedirler.  İletişim
  alanında gerçekleştirilen son teknolojik yeniliklerle beraber, sınırların ve
  mesafelerin bir önemi kalmadı. Artık bilgisayar ve internet sayesinde,
  satıcıların web sayfalarını dolaşıyor, istediğimiz niteliklere ve fiyata
  uygun mal yada hizmeti anında satın alabiliyoruz. Önümüzdeki 5-10 yıl
  içerisinde 200 trilyon doları aşan dünya ticaret hacminin büyük kısmının,
  internet üzerinden gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Uluslar arası
  ticarette söz sahibi olan ABD, kendi etkinliği artırmak ve üçüncü dünya ülkelerine
  daha çok mal ve hizmet satabilmek amacıyla, tek dil(ingilizce), tek para
  birimi(dolar) ve tek hukuk(ABD hukuku) mücadelesini devam ettirmektedir.
  Günümüzde  uluslar arası ticaretin dili
  ingilizce, para birimi dolar, hukuku da ABD hukuku olmuştur. Bu
  açıdan ABD hukukunda ticari satıma ilişkin kavramların ve kuralların
  bilinmesi gelişmekte olan ülkemiz yatırımcıları ve tüketicileri açısından son
  derece önemlidir. Hazırlamış olduğum çalışma, ticari satım sözleşmelerine
  ilişkin temel kavram ve kuralları açıklamaya ilişkindir. I. Satımların Şekli(Nature and Forms of Sales) Malların
  satımları(sales of goods) denince akla, menkul malların satımı gelir[1].
  Masadan televizyona, disketten bilgisayara kadar satım işlemine konu olan her
  şey, “the Uniform Commercial Code”(Ticaret Kanunu) adı verilen
  düzenlemenin, 2. maddesine göre yürütülür. Bu düzenlemenin kaynağı, tacir
  hukukundan doğan sözleşme hukukudur. Bir başka deyişle,  hukukun en geniş alanlarından biri olan ve
  “business law”[2](ticaret
  hukuku) adı verilen bölümde en çok uygulama alanı bulan düzenlemedirA. Genel
  Olarak Malların
  satımı(a sale of goods), bir bedel karşılığında mülkiyetin devredilmesidir.
  Bu bedel, bir paranın ödenmesi(a payment of money), diğer bir mal ile
  değiştirilmesi(an exchange of other property) yada bir hizmetin yerine
  getirilmesi(the performance of services) şeklinde olabilir. Bu satım
  ilişkisinde, malın asıl sahibi ve malı devralan kişi olmak üzere iki kişi
  bulunmaktadır. “The transferor”[3]
  olarak adlandırılan taraf malın satıcısıdır(seller[4]
  yada vendor[5]). “The
  tranferee”[6] olarak adlandırılan
  taraf ise, malın alıcısıdır(buyer[7]
  yada vendee[8]). a. Satımın Konusu(Subject Matter of Sales) “The
  Uniform Commercial Code”(Ticaret Kanunu) düzenlemesinin 2. maddesinde
  düzenlenen satımlara konu olan malların, maddi menkul mallar olması gerekir[9].
  Bir başka deyişle, bu düzenleme içine, (1) hisse ve tahvil gibi menkul
  kıymetler(investment securities)[10],
  (2) dava yolu ile elde edilen talep hakkı(chose ın action)[11],
  (3) ev, fabrika, çiftlik gibi gayri menkuller 
  bu kapsam içerisine girmezler. Otomobil ve sandalye gibi malların
  satımı bu düzenleme kapsamına girmekle beraber, petrol, gaz, süt, buğday gibi
  maddeler de bu düzenleme kapsamına girmektedir. Hali
  hazırda üretilmiş mal ve ürünler satıcının kontrolü altında ise, bu tür
  mallara “existing goods”(mevcut mallar) adı verilir. Bunların
  dışında henüz üretilmemiş mallar ise, “future goods”(gelecek
  mallar) adını almaktadır. b. Satımın Diğer İşlemlerden Ayrılması(Sale
  Distinguished from Other Transactions) Satım
  diğer benzer devir işlemlerinden farklıdır. Benzer işlemlerden
  vedia(bailment) işleminde, mülkiyet hakkı vedia verilene teslim ile geçmediği
  için, satımdan farklıdır. Diğer bir benzer işlem olan bağış(gift) işleminde,
  mülkiyetin devri, bir bedel karşılığı olmaksızın gerçekleştiği için, bağıştan
  ayrılmaktadır. Herhangi bir hizmet için yapılan sözleşmeler de(contract for
  services), satım işleminden farklıdır. Örneğin bir evin boyanmasının
  taraflarca kararlaştırılması gibi. Eğer işlem hem bir hizmetin yerine
  getirilmesini gerektiriyorsa ve bu hizmet de bir malın satın alınması ile
  gerçekleşebiliyorsa(contract for goods and services), bu halde işin hizmet
  yönünün mü? Yoksa satım yönünün mü? ağır bastığına bakmak gerekir[12].
  Eğer satım yönü ağır basmıyorsa, bu işlemler, satımdan farklı olduğu için,
  ticaret kanunu(UCC) 2. madde içerisinde mütalaa edilemeyecektir.  c.
  Satım Sözleşmesinin Şekli(Formation of Sales Contracts) satım
  sözleşmelerinin ne şekilde yapılacağına ilişkin olarak, Ticaret Kanunu(UCC)
  2. madde ağır ve katı bir şekil düzenlemesi öngörmemiştir. Bu husus
  tarafların kararlaştırabilecekleri bir konudur[13].
  Satım sözleşmesinin geçerli olabilmesi için, tarafların anlaşma niyeti kesin
  olarak ortaya çıkmalıdır. Niyet tarafların iradelerinden anlaşılacaktır.
  Niyet kendini özellikle,  konu ve
  nitelik olarak ortaya konmalıdır. Örneğin, “benim beyaz ford taunus
  otomobilimin satımı” ibareleri, niyet için yeterlidir. Ancak
  “bazı ford taunus arabaların satımı” ibaresi daha genel ve
  belirsiz bir ifadedir. Bu halde nitelik ve konuyu daha net olarak belirlemek
  gerekli olacaktır. Diğer şartları, Ticaret Kanunu(UUC) madde 2 altında
  taraflar serbestçe kararlaştırabileceklerdir. Bu madde, fiyat, teslim, ifa
  zamanını, ödemeyi, satıma ilişkin olarak tarafların belirleyecekleri diğer
  hususları içermektedir[14]. Ticaret
  Kanunu(UCC) 2. madde, mallarla ilişkili tüm işlemlere konu olur. Bir başka
  deyişe, hem tacirlere(merchant)[15]
  hem de tacir olmayan(nonmerchant)[16]
  müşterilere uygulanır[17].
  Bazı hallerde sadece tacirlere uygulanacak belli hükümler de bulunmaktadır.
  Bu kurallar genellikle, farklı standart ve ilkeler içermektedir. Bu uygulama
  farklılığı, tacir olmanın hüküm ve sonuçlarından kaynaklanmaktadır. Ticaret
  Kanunu(UCC) 2. maddeye göre, teklif(the offer) satım sözleşmesinin oluşması
  için ilk adımdır. Tacir tarafından yapılacak tekliflerin(the firm offer)[18]
  belli kurallara uyulmak suretiyle yapılmasını öngörmüştür. Buna göre, tacir
  tarafından yapılacak tekliflerde; (1) açık satım sözleşme yapma niyeti, (2)
  teklifin yazılı olması, (3) tacir tarafından imzalanması gereklidir. Tacir
  tarafından yapılacak teklifin geri alınması(irrevocability), üç aylık süreyi
  aşamaz. Eğer taraflar teklif süresi hakkında bir şey kararlaştırmamışlarsa,
  geri alınma işlemi makul bir zaman içerisinde gerçekleşebilir. Ticaret
  Kanuna(UCC) 2. maddeye göre, kabul, icaba nazaran daha esnek olarak
  yapılabilir. Bu maddeye göre, teklifin kabulü makul şartlar altında herhangi
  bir şekilde yapılabilir[19].
  Eğer teklif, kabulün belirli bir tarzda(a specific manner) ve belirli bir
  vasıta(a specific medium) ile yapılmasını gerekli kılıyorsa, o takdirde
  belirtilen şekilde yapılmalıdır. Kabul
  işleminin ne zaman hüküm ve sonuç doğuracağı, “the mailbox rule”[20](postalama
  kuralı) gereğince belirlenir. Buna göre, kabul haberi karşı tarafa
  gönderildiğinde hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır. Bir başka deyişle, kabulcü
  bunu karşı tarafa postaladığı yada gönderdiği anda hüküm ve sonuçlarını
  doğuracaktır. B.
  Sözleşme Şartlar(Terms in the Formed Contract) Ticaret
  Kanunu(UCC) 2. madde uyarınca, oluşturulan sözleşmede bulunması gerekli olan
  şartlar şunlardır; a.
  Fiyat(price) Eğer
  satıma konu olan malın fiyatı açık olarak kararlaştırılmamışsa, bu husus
  taraflarca açık bırakılmış, daha sonraki bir zamanda tespit edilecek
  demektir. Bu hususlar tamamen tarafların sözleşmede kullanacakları
  ifadelerden anlaşılacaktır. Eğer taraflar fiyatı iler de belirleyeceklerine
  ilişkin olarak, sözleşmeye hiçbir hüküm koymamışlarsa, bu halde fiyat
  hususunda sözleşmede açık bir referans bulunmadığı sonucu ortaya çıkar.
  Taraflar bu halde, malın teslimi tarihinde, “market price”[21](rayiç
  bedel) üzerinden anlaşmaya vardıkları sonucu ortaya çıkar. Bu hususa ilişkin
  olarak son yıllarda ortaya atılan diğer bir tespit usulü de, “cost plus
  formula”(maliyet ilaveli formül)dür. Buna göre taraflar aralarındaki
  sözleşmede, fiyatın nasıl belirleneceğine ilişkin bir düzenleme
  öngörmemişlerse, bu halde malın maliyet fiyatına ilave bir fiyat eklemek
  suretiyle, malın fiyatı belirlenecektir. Ticaret
  Kanunu(UCC),  sözleşme ile taraflardan
  birine fiyat belirleme yetkisinin verilebileceğini öngörmüştür. Böyle bir
  durumda, sözleşme ile kendisine fiyat belirleme yetkisi verilen taraf, iyi
  niyetli(in good faith)[22]
  hareket ederek, fiyatı belirleyebilecektir[23]. b.
  Belirsiz Süre Şartı Satım sözleşmesi
  süreklilik arz eden bir sözleşme ise, örneğin belli miktar kömürün belirli
  aralıklarla teslimi gibi, bu gibi hallerde sözleşmenin sona ereceği tarihte
  belirtilmemişse, bu tür sözleşmeler “ındefinite duration term”
  adını alır. Bu tür sözleşmeler, taraflardan birisinin karşı tarafa bildirmesi
  koşuluyla, her zaman sona erdirilebilir. c.
  Şartlarda Değişiklik Taraflar
  karşılıklı anlaşma yapmak suretiyle, sözleşme şartlarını her zaman değiştirme
  imkanına sahiptirler[24].
  Bu değişiklik, sözleşme içerisine dahil olan tüm hususları içerir. Ticaret
  Kanununda bu hususlar “changes in terms” yada “modification
  of contract” olarak ifade edilmektedir. d.
  Sözleşme Şartlarının Yorumlanması Taraf
  arasında sözleşme ile belirlenen hususlardan dolayı taraflar arasında uyuşmazlık
  çıkıyorsa, bu şartların yorumlanması ve uyuşmazlığın giderilmesi gereklidir.
  Sözleşme şartlarının yorumlanması, “course of dealing” ve
  “usage of trade” adı verilen prensiplerin uygulanması yoluyla
  gerçekleşmektedir. “Course of dealing”[25],
  sözleşmede tarafların kararlaştırmış oldukları benzer önceki  şartlardan, açık ve anlaşılır olanlardan
  hareket edilerek, anlaşılmayan veya yorumlanması gereken hususların açıklığa
  kavuşturulmaya çalışılmasıdır. Burada tarafların bu sözleşmeyi yapmakla neye
  niyetlendikleri bulunmaya çalışılır. Örneğin taraflar önceki anlaşmalarında
  hep ayın 30 unda malın teslimini yapacaklarını kararlaştırmışlarsa, ödemenin
  de ayın 30 da yapılacağı sonucuna varılabilir. “Usage of trade”[26](ticari
  teamüller) mahkemeler tarafında kabul edilen ve sözleşme şartlarının
  yorumlanmasında müracaat edilen diğer bir düzenlemedir. 2.
  Satım Sözleşmeleri Satım
  sözleşmeleri sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Ticaret kanununda belli türdeki
  sözleşmelerin yazılı olarak yapılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemeler bu
  hususu her zaman nazari dikkate alırlar. A.
  Miktar(Amount) Satım
  sözleşmelerinin konusu 500 $ yada daha fazla miktarı içeriyorsa, satım
  sözleşmesinin yazılı olarak yapılması gereklidir[27].
  Bu husus mahkemede ileri sürülmesi açısından önemlidir. Bu husus, “the
  statute of frauds” olarak adlandırılmaktadır. B.
  Yazılılığın Gerekliliği Sözleşmenin
  yazılı olarak yapılması, yazılı sözleşmenin her iki tarafça imzalanması ile
  tamamlanır. Satım sözleşmesinin yazılı olarak yapılması halinde, metnin (1)
  sözleşmenin satım için yapıldığını göstermesi[28],
  (2) malın niteliklerini belirtmesi, gereklidir. Taraflar yazılı metin haline
  getirdikleri sözleşmeyi kendileri veya yetkili kıldıkları temsilcileri
  vasıtasıyla imzalamaları gereklidir[29].     Sözleşmelerin
  bazı hallerde, yazılı yapılması zorunlu değildir. Alıcı için yapılmış bir mal
  söz konusu olduğunda(specially manufactured goods), sözleşmenin yazılı olarak
  yapılması gerekmez. Bu gibi hallerde, üretici malın fiyatı 500 $ geçmesine
  rağmen, sözleşmenin sözlü olarak yapılmasını isteyebilir[30].
  Yine malların satıcı tarafından teslim edildiğin, alıcı tarfından malın
  teslim alındığını ve kabul edildiğini gösteren(receipt and acceptance), sözlü
  olarak yapılan satım sözleşmeleri de 500$ geçmiş olsa bile yazılı olarak
  yapılmayabilir[31]. Eğer bir sözlü
  sözleşme için, ödeme tam olarak yapılmışsa, bu halde de tarafların yazılı
  sözleşme yapma zorunlulukları bulunmamaktadır. Ticaret
  Kanununa(UCC) ilaveten diğer  düzenlemeler de, satım sözleşmesinin yazılı
  olarak yapılmasını öngörebilir. Örneğin eyalet tüketiciyi koruma
  düzenlemeleri, genellikle tüketiciye aldığı mala ilişkin olarak yapmış olduğu
  sözleşmeyle ilgili, satıcı tarafından bir nüsha verilmişse, bunu çok detaylı
  olması gerektiğini içermektedir. Taraflar
  da her halükarda, satım sözleşmesinin yazılı olması gerektiği yönünde kanuni
  bir düzenleme olmamasına rağmen, ispat açısından(evidence or proof of the
  sale) hüküm ve sonuç doğurmak üzere, sözleşmenin yazılı yapılmasını
  isteyebilirler. Genellikle ticari gelenekler de buna, “bill of
  sale”[32](menkul satımına ilişkin
  yazılı anlaşma) adı verilir. Ancak bu bir sözleşme değildir. Sadece taraflar
  arasında satıma konu olan malın teslim edildiğine ve teslim alındığına ilişkin
  olarak, alıcı ve satıcı tarafından imzalanan bir tutanaktır. Sadece taraflar
  arasında uyuşmazlık çıktığında, ispata yarayan bir delil vasıtasıdır. C.
  Uluslar Arası Satım Sözleşmeleri(International Sales) “The
  United Nations Convention on Contracts for the International Sale of
  Goods(CISG)” adı verilen uluslar arası anlaşmayı imzalayan devletler
  ile ABD arasında söz konusu olacak satım sözleşmelerine, bu anlaşma hükümleri
  uygulanır[33]. Bu anlaşma hükümleri
  ve diğer uluslar arası satım sözleşmeleri, Ticaret Kanunu(UCC) 2. madde
  hükmünden esinlenerek hazırlanmıştır. Eğer alıcı ve satıcı farklı ülkelerde
  iş yerlerine sahipseler ve bağlı oldukları devlet bu anlaşmayı
  imzalamışlarsa,  tarafların yapmış
  oldukları  satım sözleşmesine bu
  anlaşma otomatik olarak uygulanacaktır. Ancak elbette taraflar isterlerse,
  yapmış oldukları bu satım sözleşmesine, CISG hükümlerinin uygulanmayacağını
  kararlaştırabilirler. a.
  Anlaşmanın Alanı(Scope of the CISG) CISG
  adı verilen uluslar arası anlaşmayı imzalayan ülkelerin aralarında söz konusu
  olan, tüm sözleşmelere bu anlaşma hükümleri uygulanmaz. CISG hükümleri,
  kişisel, ailevi yada ev halkının kullandığı malların alımında uygulanmaz.
  Daha ziyade bu anlaşmada satım sözleşmelerinin yapılması ve yürütülmesi,
  alıcı ve satıcının bu sözleşmeden doğabilecek hak ve yükümlülüklerini
  belirlemek üzere konulmuş hükümler vardır. Bir başka deyişle, bu anlaşma
  taraflar arasında çıkabilecek genel sorunların çözümüne ilişkin hükümler
  ihtiva eder. b.
  Gayri Kabil Teklifler(Irrevocable Offers) CISG
  hükümleri altında bir teklif, eğer taraflar arasında geri alınabileceğine
  ilişkin bir düzenleme varsa, her zaman tekliften dönülebilir. Böyle bir geri
  alınma işlemi, yazılı olarak yapılmamış olsa bile geçerlidir. Bu düzenleme
  Ticaret Kanunu(UCC) hükümlerinden farklıdır. Ticaret Kanunu(UCC) hükümlerine
  göre, tacir firmanın tekliflerinden, ancak yazılı olarak dönülebilir. c.
  Statute of Frauds “Statute
  of frauds”, [34]ABD
  de tüm eyaletlerce kabul edilmiş bir prensip olup, buna göre, yazılı
  metinler, borçlu veya onun yetkili temsilcisi tarafından imza edilmedikçe,
  sözleşmelere dayanarak açılan davalar, mahkemelerce dinlenmez. D.
  Malların Kiralanması(Leases of Goods) Menkul
  malların ne şekilde kiralanabileceğini(leases of goods)[35]
  düzenleyen hükümler, Ticaret Kanunu(UCC) 2A. maddede bulunmaktadır. 2A. madde
  hükmü menkul malların kiralanması, yapılış şekli ve ilgili diğer işlemleri
  içerir. Ticaret Kanunun(UCC) 2. maddesi hükmü tarz ve biçim olarak
  değiştirilerek, kiralama işlemine ilişkin olarak uyarlanmıştır[36].
  Uygulamada dayanıklı mallar olarak bilinen, bilgisayar, bot, planör, kamyon
  ekipmanların kiralanması bu hükümler çerçevesinde yürütülmektedir.
  Kira(lease)[37], bir malın belirli bir
  süre kullanılmak üzere, zilyetliğin bir başkasına devredilmesidir. a.
  Kira Türleri(Types of Leases) Ticaret
  Kanunu(UCC) 2A maddesi, tüketici kiraları(consumer leases)[38],
  ticari kiraları(commercial leases)[39],
  finansal kiraları(finance leases)[40],
  finansal olmayan kiralar(nonfinance leases) ve alt kiraları(subleases)[41]
  düzenlemiştir. aa.
  Tüketici Kiraları(Consumer Leases) Tüketici
  kiraları(consumer leases),  belli tür
  malları satma yada kiraya verme işleriyle uğraşan kiralayan tacir(merchant
  lessor) tarafından yapılır.  Tüketici
  kiralama işlemleri, tacir olmayan kişilerce de kendilerine ait malın kişisel,
  ailevi, yada ev halkının(household) kullanımı için yapılabilir. Tüketici
  kiralarında toplam kiralama ödemeleri(total rental payment), 25 000$ aşamaz[42]. bb.
  Ticari Kiralar(Commercial Leases) Eğer
  bir kira işlemi, tüketici kira işlemi dışında mütalaa ediliyorsa bu halde
  “nonconsumer”(tüketici olmayan) yada “commercial
  leases”(ticari kiralar) adı verilmektedir. cc.
  Finansal Kiralar(Finance Leases) Finansal
  kiralarda(finance lease), işlemin üç tarafı bulunmaktadır. Bunlar;
  kiralayan(lessor), kiracı(lessee) ve firmadır(supplier). Mallar için firmaya
  doğrudan gitmek yerine, müşteri bir finans kuruluşuna gider ve nereden ne tür
  malı almak istediğini söyler. Finans kuruluşu ilgili yerle bağlantıya girip,
  malı kiralama yada alt kiralama yapmak suretiyle tedarik eder. Daha sonra
  malı müşteriye teslim eder[43].  Bir başka deyişle, finansal kuruluş
  kiralayan(lessor), müşteri kiracı(lessee), firma(supplier). b.
  Kira Sözleşmesinin Şekli(Form of Lease Contract) Eğer
  kira miktarı toplam 1000$ veya daha fazla ise, kira sözleşmesi yazılı olarak
  yapılmak zorundadır. Yazılı sözleşmede kira konusu, kira bedeli ve diğer kira
  şartları gösterilmeli ve taraflarca imzalanmalıdır[44]. c.
  Teminatlar(Warraties) Madde
  2A hükmü, kiralayanın(lessor), finansal kiralar hariç, satım sözleşmelerinde
  satıcı tarafından karşılanan olağan her türlü teminatları, karşılaması
  gerekir. Finansal kiralama durumunda, kiralayan(finans kuruluşu),
  kiracıya(müşteriye) herhangi bir teminat vererek, sorumluluğunu sağlayacak
  teminatlar veremez[45].
   d.  Ticari Finans Kiraları(Commercial Finance
  Leases) Ticari
  finans kiraları(commercial finance leases), üç taraflı tüketici olmayan
  finansal bir kiralama işlemidir. Genellikle sözleşme hukuku altında,  kiracı(lessee) ve kiralayanın(lessor)
  yükümlülükleri karşılıklı olarak birbirine bağlıdır. Buna karşılık ticari
  finans kiracısının malları kabul etmesi, kiraya verene taahhütte bulunması
  hallerinde, kiracı bu işlemlerinden geri dönemez ve bu yükümlülüğü, kiraya
  verenin yükümlülüğünden ayrı ve bağımsızdır. Kiracı, kira sözleşmesinden
  doğan yükümlülüğünü, kiraya verenin yükümlülüğünden ayrı ve bağımsız olarak
  yerine getirmesi, “hell or high water clause”[46]
  olarak adlandırılmaktadır. Bu uygulama, tüketici kiralama(consumer leases)
  işlemlerinde uygulanmaz[47]. e.
  Kusur(Default) Madde 2A hükmü ve kira anlaşmaları, kiracının yada kiraya verenin kusurlu(default)[48] olup olmadığını tespit eder. Eğer kira sözleşmesi altında kiracı veya kiraya verenden ikisinden biri kusurlu ise, bu duruma dayanan taraf mahkeme yolu ile veya sözleşmede bu hususa ilişkin bir düzenleme varsa ona göre, karşı tarafı sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmeye zorlayabilir. Bu halde kiracı ve kiraya veren, satım sözleşmesinin satıcıya vermiş olduğu benzer hak ve yetkilere sahiptirler[49]. Eğer kiracı kusurlu ise, kiraya veren uğramış olduğu zararları, gelecek kira bedellerini talep etme hakkına sahiptir[50].  | 
 
[1] . RONALD, A., Uniform Commercial Code, 1981, s.3 .,BOYER, R.E., The Law of Property, 1991, s.4.; BROWN, R.A., The Law of Personal Property, 1955, s.13.;CRİBBETT, J.E., Principles of The Law of Property, 1975, s.11.;CUNNİNGHAM, R.A., The Law of Property, 1993.
[2]. BRAYN 192.
[3]. BRAYN 1504.
[4]. BRAYN 1365.
[5]. BRAYN 1552.
[6]. BRAYN 1504.
[7]. BRAYN 193.
[8]. BRAYN 1552.
[9]. UCC & 2-105(1)-(2).
[10]. BRAYN 832.
[11]. BRAYN 234.
[12]. Central Dist. Alarm, Inc. v Hal-Tuc, Inc. (Mo App) 886 SW2d 210 (1994).
[13]. Synergistic Technologies, Inc. v IDB Mobile Communications, Inc., 871 Supp 24 (DDC 1994).
[14]. UUC && 2-305(ücret), 2-307(teslim), 2-311(ifa), 2-310(ödeme).
[15]. BRAYN 1001.
[16]. BRAYN 1001.
[17]. Tacir(merchant) UCC & 2- 104(1) da tanımlanmıştır.
[18]. UCC & 2-205.
[19]. UCC & 2-206(1).
[20]. BRAYN 964.
[21]. BRAYN 985.
[22]. BRAYN 701.
[23]. UCC && 1-201(1)(a), 2-103(1)(b); Updown Heights Associates Ltd.. Partnership v Seafirst Corp. (Or) 891 P2d 639 (1995).
[24]. UCC & 2-209(1).
[25]. BRAYN 356.
[26]. BRAYN 1539.
[27]. UCC & 2-201.
[28]. Nebraska Builders Products co. v Industrial Erectors, Inc. (Neb) 478 NW2d 257 (1992).
[29]. UCC & 1-201(39).
[30]. Adams v Petrade International, Inc.(Tex App) 754 SW2d 696 (1988).
[31]. Allied Grape Growers v Bronco Wine Co. (Ct App) 249 Cal Rptr 872 (1988).
[32]. BRAYN 161.
[33]. 52 Fed Reg 6262(1987).
[34]. BRAYN 1422.
[35]. BRAYN 899.
[36]. Bazı eyaletler Ticaret Kanunu 2A maddesini özellikle tüketici kira işlemlerinde, daha sınırlı olarak uygulama yoluna gitmektedirler. Alabama, Alaska, Arizona gibi.
[37]. UCC & 2A-103(1)(J).
[38]. BRAYN 898.
[39]. BRAYN 898.
[40]. BRAYN 898.
[41]. BRAYN 899.
[42]. UCC & 2A-103(1)(e).
[43]. UCC & 2A-103(1)(g).
[44]. UCC & 2A-201(b).
[45]. UCC & 2A-209.
[46]. BRAYN 729.
[47]. UCC & 2A-407.
[48]. BRAYN 428.
[49]. UCC & 2A-501, 2A-503.
[50]. UCC & 2A-529.