![]() |
|||||
|
Metin SARAÇOĞLU |
Ülkelerin refah düzeyleri karşılaştırmalarında, kişi başına milli gelir ölçütü uzun süredir kullanılmıştır ve bugün de kullanılmaktadır. Buna karşılık, bu ölçütün sakıncalarını ortaya koyan araştırmalar bulunmaktadır. Özellikle, kişi başına milli gelir rakamının dolarla ifade edilmesinin sakıncalarının yanı sıra, başka göstergelerin de kullanılması gerektiğini öne süren görüşler vardır. İşte, Satınalma Gücü Paritesi'nin, bu bağlamda önem kazandığını ve literatürde yer tuttuğunu görmekteyiz. Ancak, Satınalma Gücü Paritesi, eksik veya düşük hesaplanan bir milli gelir hesabının daha doğru hesaplanmasını amaçlayan bir yöntem değildir. Aksine doların satınalma gücünün ülkeler arası farklılıklar göstermesi ve kambiyo kurlarının ülkeler arası genel fiyat düzeylerini yansıtmaması gibi iki temel neden sonucu, bir hesaplama yöntemi olarak kullanılmaktadır. Üç bölümden oluşan bu çalışmada, ikinci bölümde Satınalma Gücü Paritesinin gelişimi ve kullanım alanı, üçüncü ve dördüncü bölümlerde ise sırasıyla, hesaplama yöntemi ve hesaplanmasında karşılaşılan güçlüklere değinilmektedir. 2 - SATINALMA GÜCÜ PARİTESİ ( SGP ) Ülkeler arası refah düzeyi karşılaştırmalarında birçok yöntemin kullanıldığı görülmektedir. Herhangi bir ülkenin diğer ülkeye göre refah düzeyinin belirlenmesinde kişi başına Milli Gelir (MG) rakamları, bunlar içinde en çok kullanılanıdır. Uluslararası karşılaştırmalarda dolar cinsinden ifade edilen MG rakamlarının sağlıklı olmaması ve bazı sakıncaları içerdiğini daha önce belirtmiştik. Genel kanı, gerek dolar kurunda resmi değerinin kullanılması ve serbest piyasa ile kur farkının olması ile birlikte üyelerin genel fiyat düzeylerinin farklı olması gibi nedenlerden dolayı, kişi başına MG'in gerçek refah düzeyini yansıtmadığı şeklindedir(1). Bu nedenlerden dolayı ülke karşılaştırmalarında dolar kurundan etkilenmeyecek bir yöntem üzerindeki çalışmalara 1950'li yıllarda başlanmıştır. SGP olarak nitelendirilen bu yöntem ile ilgili çalışmalar, Birleşmiş Milletler İstatistik Ofisi, Dünya Bankası, Amerika Birleşik Devletleri AID teşkilatı tarafından desteklenmiş ve maddi kaynak sağlanmıştır. BM'ler Uluslararası Karşılaştırmalar Projesi (I.C.P.)oluşturularak 1967'de 6 ve 1970'de de 10 ülkeyi kapsayan çalışmalar yapılmıştır. 1977 yılında da Euroslat'ın aynı konuda çalışmalara başladığı ve OECD ile işbirliğine gittiği görülür. 1980' lerde yapılan bu orta çalışma sonucu 18 üye ülke için 1970-84 arası SGP sonuçları yapılmıştır. Geriye kalan 6 üye ülke için (Türkiye de bu grubun içindedir) 18 ülke sonuçları kullanılarak genel bir tahmin yapılmıştır. SGP teorik olarak, bir para ile diğeri arasındaki değişim oranı, bu paraların yurt içi satın alma güçleri eşdeğer ise dengededir, görüşünü ileri sürer(2). Buna benzer yaklaşımlara 17.yüzyıl merkantilistlerinde de rastlanılmaktadır(3). Buna rağmen bu teorik yaklaşımın ancak G. Cassell'in 1916'da yaptığı çalışmalar ile açıklık kazandığını görmekteyiz.Cassell yaptığı analizde fiyat ve kambiyo kurlarının mutlak düzeylerinin değil, bu düzeylerdeki değişmelerin gözönünde bulundurulması gerektiğini söyler. Cassell'e göre, savaş sonrası yabancı para pazarlarında gözlenen düşmelerin nedeni para miktarını artırıcı, denk olmayan bütçelerden oluşan enflasyondur. Uygulamada bu teorinin geçerliliği tartışılabilinir. Çünkü ödemeler bilançosu dengesizlikleri, sermaye işlemleri, spekülasyon ve hükümet politikaları gibi nedenler, yabancı para pazarlarındaki arz ve talebi etkileyecektir. Birçok mal ve hizmetin uluslararası ticarete konu olmaması nedeniyle bunların nisbi fiyatları kambiyo kurunun belirlenmesinde hesaba katılmaz. Bu durum uluslararası refah standartları karşılaştırmalarında kambiyo kurlarına dayalı yorumlarla birbaşka ölçünün gereğini ortaya çıkarır. Ancak yüzyılın başlarında, uygun bir mal ve hizmet kompozisyonunun belirlenmesinde ve bunların ortalama fiyat düzeylerinin ölçülmesinde karşılaşılan güçlükler, SGP'sinin ekonomik boyutda uygulamasını geciktirmiştir. Bunun gerçekleşebilmesinin ise 1970'lerde sağlandığı görülmektedir(4). SGP son yıllarda, uluslararası gerçek hasıla karşılaştırmalarında ve ekonomik büyüklüklerin değişik seviyelerdeki analizlerinde yararlanılan önemli bir araştırma aracı olarak karşımıza çıkmaktadır(5). SGP'nin zaman içinde önem kazanmasını; doların satın alma gücünün ülkelere göre farklılık göstermesi ve kambiyo kurlarının ülkeler arası gerçek fiyat seviyelerini yansıtmakta yeterli olmaması gibi, iki temel nedene bağlayabiliriz. 2.1 SGP'nin Tanımı ve Kullanım Alanları SGP, ulusal harcama yapılarının veya GSYİH'nın uluslararası karşılaştırmalarda kullanılabilmesi için cari dolar kuru yerine ulusal para birimlerinin kendi ülkelerindeki satın alma güçlerini belirten gerçek kurlardır(6). SGP genel olarak bir fiyatlandırma biçimidir denilebilir. Çünkü, bazı mal ve hizmetlerin değişik ülkelerdeki fiyatları karşılaştırılarak hesaplanmaktadır. SGP, kambiyo kurlarıyla aynı boyutlara sahiptir. Çünkü bir paranın başka bir paraya çevrilebileceği oranı göstermektedir. Tek bir mal ve hizmet düzeyindeki SGP, aynı mal ve hizmetin iki farklı ülkenin para birimleri türünde ifade edilen fiyatlarının yalın oranıdır. Bunun için, söz konusu maldan her iki ülkede de aynı miktarda alınabilmesi için, belli bir miktar paranın, öteki paraya çevrilmesinin gerekli bulunulduğu oranı gösterir. Bu durumda, SGP, her iki ülkedeki fiyatları eşitleyen bir para çevirme oranıdır. Yine aynı şekilde SGP bir anlamda da, ulusal fiyat deneylerini eşitleyen değiştirme oranıdır. SGP'sini daha iyi tanımlamak için, iki farklı ülkeyi ele aldığımızda, örneğin 1000 $ ile satınalınabilecek mal ve hizmet miktarları birbirinden değişik olacaktır. Çünkü her iki ülke içinde uygulanan dolar kuru, belirli para birimi ile bu ülkelerde satın alınabilecek mal ve hizmet miktarını eşit duruma getirmemektedir. Öyleyse bu yanlışlığın giderilmesi için yeni gerçekçi bir dolar kuru bulmak ve karşılaştırmalarda bunu kullanmak gerekir. Bu kur ise, önceden belirlenmiş mal ve hizmet miktarının değişik ülkelerle satın alınması için gereken ulusal para tutarının birbirine oranıdır. SGP'ni bu şekilde tanımlayabiliriz. Buna karşılık SGP, döviz kurlarının her malın nisbi fiyatlarını eşitleyeceğini göstermez. Sadece iki ülke arasındaki genel fiyat düzeyindeki farklılıkların döviz kuru değişmeleri ile etkileneceğini ileri sürmektedir(7). SGP, bir denge döviz kuru değildir. Yani teorik anlamda, belli bir paranın düşük veya yüksek değerlendirildiğini ölçmede gösterge olarak alınamaz. SGP hesaplarında milli paranın uluslararası değerini etkileyen sermaye ve faiz hareketleri kapsam dışı kalmaktadır. Ve bu kriterin, bir MG tahmin metodu veya gelir dağılımında bir ölçü olduğu düşünülmemelidir(8). SGP, düşük veya eksik hesaplanan MG'in daha doğru hesaplanması için bir yöntem biçimi değildir. Ancak hesaplanmış MG'in, kişi başına düşen gelirle uluslararası karşılaştırmada daha uygun bir parite kullanılarak, kişi başına düşen gelirin hesaplanmasında en uygun tahminin yapılmasını sağlayan bir yöntemdir(9). SGP, ulusal hesaplardaki makro ekonomik büyüklüklere yönelik bir tahmin metodu değildir. Hesaplamalar sonucu bulunan SGP değerleri, bir ülkenin milli para birimi türünde yapılan GSYİH tahminlerinin kusurlu olabileceğini yansıtmaz. Öte yandan gelir dağılımı farklılığının, SGP'nin kullanılması ile küçülüyor olması, varlıklı veya yoksul ülkelerde yaşayanların yararlandıkları besin, barınım ve sağlık gibi imkanlarında temel bir değişiklik yaratmayacağının vurgulanması gerekir(10). Ekonomik hayata uygulama çalışmaları yönünden kısa bir geçmişi olan SGP, ülkelerin ekonomik ve sosyal düzeylerinin bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda kullanım alanlarını şu şekilde özetleyebiliriz: BK, OECD ve AT gibi siyasal ve ekonomik bütünleşmeler, SGP ile ilgili göstergeleri ekonomi politikalarının belirlenmesinde ve dünya konjonktürünün değerlendirilmesinde öncelikle kullanmaktadırlar. Ayrıca bu organizasyonlar düzenledikleri zirve ve konferanslarda ülkelerin ekonomik değerlendirmelerini yaparlarken, bu göstergeden hareket ederek kalkınma farklılıklarını ortaya koymaktadırlar(11). SGP ülkelerarası gerçek refah düzeylerinin karşılaştırmalarının yapılabilmesi için ortak bir ölçü görevini yapar. Bu karşılaştırmaların yanısıra, uluslararası ticaretteki gelişmeler döviz kuru dalgalanmalarının ve rekabet gücünün analizinde önemli bir araçtır. Ülkelerarası işgücü mobilitesinin arttığı dünyamızda, seyahat edenler, göçmenler vb. gruplara, ülkenin yapısı standardı hakkında bilgi verir(12). SGP günümüzde yaşam standartlarının uluslararası planda karşılaştırılması, kaynak dağılımı sorunlarının uluslararası planda değerlendirilmesi ve verimlilik düzeylerinin uluslararası planda irdelenmesi, alanlarında kullanım aracı olarak etkin bir fonksiyonu üstlenmiştir. SGP milli ekonominin kendi içindeki analizinde gerekli yaklaşımlar sağlayabilir. Bunlar dikkati farklı ekonomik yapılar arasındaki nisbi farklılıklara çekme de yararlı olabilir. Ulusal harcamaların unsurlarının temelinde değişik fiyat düzeyleri oluşturur.Bu değişik fiyat oluşumunun analiziyle milli ekonomik yararın da iyi anlaşılması ve daha verimli ekonomik ve sosyal politikalar üretilmesinde kullanılmaktadır(13). 2.2 Satınalma Gücü Paritesi, Hesaplama Yöntemi Belirlenmiş mal ve hizmetlerin değişik ülkelerde satınalınması için gereken ulusal para miktarlarının birbirine oranı şeklinde tanımlanan SGP, hesaplanırken kişi başına düşen GSYİH ve özel nihai tüketim harcamaları temel alınmaktadır. Bu nedenle, bu hesaplamanın yapılabilmesinin ilk şartı, ülkelerin GSMH'yı harcamalar yoluyla hesaplayabilmeleridir. Harcama yolu dışında hesaplandığı durumda, bulunan değerde dış alem faktör gelirlerinin çıkartılarak GSYİH'nın bulunması ve çeşitli harcama grupları oranında dağıtılması, hesaplamanın ilk aşamasını oluşturur(14). Bu harcama gruplarının veya alt gruplarının her biri için ayrı SGP hesaplanabilir. Ancak uluslararası karşılaştırmalarda genellikle SGP'nin iki hesaplama biçimi dikkate alınır. Bunlar GSYİH ve özel nihai tüketim harcamaları için hesaplanmış SGP türleridir. SGP hesaplamalarında kullanılmak üzere gerekli olan veriler iki grupta toplanır. İlki, her ülkede pazara sunulmuş bütün mal ve hizmetleri göstermek üzere seçilen belli tüketim ve sermaye mallarının ayrıntılı fiyatlandırılması, ikincisi ise, her türlü ulusal harcama biçimini kapsayan harcama verileridir. SGP'nin hesaplanmasında izlenen yöntemi şu şekilde ifade edebiliriz. Karşılaştırılan iki ülkeden biri için önce kendi para birimi ve diğer ülke para birimi ile mal ve hizmetlerin değeri bulunup birbirine oranı alınır. Daha sonra, ikinci ülkedeki mal ve hizmetlerin, ikinci ülke parası ve diğer ülke parası ile değerlendirilip birbirine oranlanır. Bu iki oranın geometrik ortalaması, SGP'ni verecektir(15). SGP'ler temelde bir tür uluslararası fiyat indeksleridir ve aynı mal ve hizmetlerin değişik ülkelerdeki fiyatları karşılaştırılarak belirlenir(16). Hesaplama şu biçimde olmaktadır: İlk olarak GSYİH'nın hangi harcama grupları içinde karşılaştırılacağı belirlenir. Sonra her iki ülke için harcama gruplarına girecek maddelerden homojen olanlar seçilir. Her iki ülke için harcamanın ağırlıkları ile ulusal fiyat ortalamaları çarpılarak yapılan toplam harcamalar bulunur. Bu harcamaların birbirine oranı SGP'ni verir. (A) ve (B) ülkelerinde karşılaştırmaya gidildiğini varsayalım.(A) ülkesi ağırlıklarını da baz olarak kabul edelim. Bunun anlamı (A) ülkesinde yaşayanlar eğer (B) ülkesi tüketim kalıplarına göre harcama yapsalardı, ne kadar (B) para birimi cinsinde paraya ihtiyaçları olacaktır. Aynı şekilde (A) ülkesinde yaşayanların (B)'nin tüketim kalıplarına göre harcama yapsalardı ne kadar (A) para birimi cinsinden paraya ihtiyaçları olacaktır. A ile B ülkesi arasındaki SGP bu şekilde elde edilir. A ve B ülkesinin tüketim kalıpları kullanılmasıyla elde edilen döviz kurlarının farklı olması nedeniyle bu iki değerin geometrik ortalamasının alınması gerekecektir. Bu durumda SGPB = ÖDxE olacaktır. Bu hesaplama biçimini biraz genişleterek, (A) ve (B) ülkeleri ve para birimleri (a) ,(b) olduğunu kabul edelim. Parite a/b veya b/a olmaktadır. Bunun için GSYİH harcama gruplarında bir tanesinin seçildiğini ve bu seçilen gruptan (n) tane homojen madde seçildiğini varsayalım. Aynı şekilde (P) fiyat, (Q) miktar ise
n
n
n
Ancak burada bulunmak istenen PA/PB oranıdır. Bu ise (C)'ye eşit değildir. Çünkü seçilen (n) tane maddelerin her iki ülkede de (100) olarak alınmasına karşılık, ağırlıkları iki ülkede de farklı olacaktır. Bu ağırlıkların etkisi (C)'ye yansıyarak, bunun fiyat oranı olarak ele alınmasını önleyecektir. Burada yapılması gereken, seçilen iki ülkedeki birimin madde ağırlıklarının baz olarak alınmasıdır. A ülkesi baz alındığında; n
B ülkesi tartıları baz alındığında ise;
Bu iki oranın yardımıyla SGP hesaplanabilir.
Bu hesaplamalarda vurgulanması gereken iki nokta vardır. İkiden fazla ülke sözkonusu olduğunda bütün ülkelerin dahil olduğu harcama kompozisyonuna dikkat edilir. Diğeri ise, gelişmiş ve az gelişmiş ülkelerin karşılaştırılmalarında her iki ülkede de kullanılan maddeleri bulmak mümkün olmamaktadır. Bu nedenle ''çekirdek ülke '' veya ''köprü ülke '' kullanılır. Türkiye bu konuda ideal bir konuma sahiptir(17). 2.3 Satın Alma Gücü Paritesi Hesaplamalarında Karşılaşılan Güçlükler Ülke karşılaştırmalarında kullanılan kiriterlerin en iyisi sayılan SGP hesaplamalarında birçok sorunla karşılaşılmaktadır. Bu nedenle ülke genelinde ve uluslararası düzeyde yapılan toplantılarda teori ve uygulamadan ileri gelen sorunlar tartışılmakta ve çözümler aranmaktadır. Türkiye'de de bu konuda 1986 yılında SGP seminerinin yapıldığını görmekteyiz. SGP ile ilgili sorunlar ve uygulamada karşılaşılan güçlükler beş genel grupta toplanabilir(18).
i. Madde gruplarının tanımı ve kaliteye ilişkin sorunlar,
- Karşılaştırılacak iki ülkeden aynı madde gruplarına veya alt gruplarına girecek maddelerin tanımı ve seçimi kolaylıkla yapılamamaktadır. Kalitede de ülkeler arası farklılıklar vardır. Örneğin, Türkiye'de indeks çalışmalarında seçilen bazı maddelerin tanımları yerleşim bölgelerine göre farklılık gösterir. Bu standart sağlanamamıştır. - Fiyatla ilgili sorunların başında madde tanımı ve pariteye dahil edilecek malların yıllık ortalamasında karşılaşılan güçlükler gelmektedir. Yine aynı şekilde GSYİH içinde yer alan pazarlaması yapılamayan devlet hizmetlerinin fiyatlandırılmasında daha da güçlükler vardır. - Pariteye dahil edilen maddelerin ağırlıklarının belirlenmesinde kır-kent, zengin-fakir ayrımı yapılmamaktadır. Bu şekilde alınan ortalama, hesaplamalarda eksiklik yaratmaktadır. - Baz alınacak ülkeyle ilgili olarak da karşılaştırılacak ülke sayısı ikiden fazla olduğunda, hangi ülkenin baz kabul olabileceği diğer bir sorundur. Çünkü baz ülkenin seçimi diğer ülkelerin gelişmişlik düzeylerini de etkileyecektir. Pariteye esas alınacak baz yılın seçiminde karşılaşılan temel sorun, her yıl paritenin hesaplanamaması ve baz yılı tahminlerinde kullanılacak fiyat indeksinin birlik ülkeye göre farklılıklar göstermesidir(19). Fiyat indekslerinin SGP'nde baz yıllarının ötesinde ileri ya da geriye yönelik değerlerin bulunmasında önemlidir. Bu tür hesaplamalarda ise temel oluştururlar(20). - Parite hesaplamalarında karşılaşılan bir diğer sorun da ülkelerin hane halklarının tüketim alışkanlıklarının farklı olmasından ileri gelmektedir. Örneğin, Türkiye'deki tüketicilerin, harcama sepetine giren maddeler, Avrupa'daki hane halkının tüketim sepetlerinden bir çok yönden farklılık gösterir. Uluslararası refah düzeyinin daha tutarlı ve sağlıklı belirlenmesinde ölçüt olarak kullanılan SGP uygulamasındaki diğer bir sorun da, milli gelir hesaplarının yapısı ile ilgilidir.Bu yöntemin uygulanabilmesi için ülkelerin milli muhasebe sistemlerini kurması ve katma değer hesaplarını eksiksiz yapması gerekir. Bu hesapları yapmamış ya da eksik belirlemiş ülkelerde SGP'nın uygulanması düşünülemez. Bunun için SGP'nin uygulanabilme başarısı milli gelir hesaplarının kurulması ve geliştirilmesi ile esaslı olarak gelişecektir(21). 3- TÜRKİYE'DEKİ SATINALMA GÜCÜ PARİTESİ İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR MG'deki artışları belirleme sonucu çerçevesinde karşılaşılan güçlükler ve dolarla ifadenin yarattığı sakıncalar SGP'nin ekonomik hayatımıza girmesini etkilediği görülür. Amaç, ülke refahının daha iyi yansıtılacağıdır. En azından fakirleşme tezine karşı da ileri sürülebilir. Türkiye'de bu konuyla ilgili araştırmalara neden gerek duyulduğuna geçmeden önce, SGP'nin gelişimi kronolojik olarak şu şekildedir: Türkiye, 1982 yılında OECD ile yapılan toplantıda bu hesaplamalara katılmayı kabul etmiştir. 1983 yılında başlaması öngörülen çalışmalar, OECD bütçesinin yeterli olmaması nedeniyle yapılamamış ve 1985 yılına ertelenmiştir. İlk olarak 1983 yılında İzmir NATO Karargahında çalışan personelin maaşının belirlenmesi için OECD ile DİE ortak bir çalışma yaparak SGP hesaplamaları yapılmıştır(22). Türkiye OECD'nin SGP Projesine 1985 yılında resmen katılmıştır. Yine bu dönemde Türkiye'nin Asya, Avrupa ile Afrika arasında çekirdek veya köprü ülke olması kabul edilmiştir. DİE'de 1986 yılında bir çalışma grubu kurarak, Türkiye SGP'nin hesaplanabilmesi çalışmalarına başlanmıştır. Türkiye'de SGP çalışmaları yapılmasına gerek duyulması, dolar cinsinden ortalama gelirin azaldığı döneme rastlar. Çabalar dolar cinsinden düşen gelirin, aslında düşmediğini göstermeye yöneliktir. Örneğin Brüksel tabanlı ve 1982 baz alınarak yapılan hesaplama sonucu SGP, 1982, 1983-1984 ve 1985'de sırasıyla 3386, 3537, 3829 ve 4024 dolar olarak belirlenmiştir. Aynı yılların artı kişi başına düşen MG ise 1160, 1079, 1035 ve 1018 dolardır.
Metin SARAÇOĞLU
YARARLANILAN KAYNAKLAR : BALKIR, Canan.(1986): ''Satınalma Gücü Paritesi '', SGP Semineri (Tebliğ), Ankara.
DEMİRSOY, Düriye. (1986) :''Satınalma Gücü Paritesi ve Fiyat İndeksleri
'' SGP Semineri , (Tebliğ), Ankara.
KIRIM, Arman. (1988): ''Satınalma Gücü Paritesi Teoremi'', Dışticarette Durum Dergisi, Sayı:8, Ankara.
ÖZÖTÜN, Erdoğan. (1987): ''Satınalma Paritesi ve Milli Muhasebe
Sistemi'', İSO Dergisi, Ocak, İstanbul.
Dipnotlar
:
|