YIL: 8

SAYI: 91

TEMMUZ 2005

 

 

önceki

yazdır

 

 

 

  İ.Hamit HANCI

 

 

  

HEKİMİN KARMAŞIK SAĞLIK SİSTEMİNİ PAYANDALAMASI


Türkiye’de Sağlık Hukuku mevzuatında, bir hekim tarafından hastaya verilen bir reçetedeki ilaçların, başka bir hekim tarafından resmi sağlık karnesine yazılması (repete edilmesi) diye bir kavram yoktur. Bu durum çok düzgün yürümeyen sağlık sisteminin hekim tarafından ‘Payandalaması’ olarak yorumlanabilir. Öncelikle hekim reçeteye imzasını attığı an verdiği ilaçla ilgili sorumluluğu üstlenmiş olmaktadır.

Olayın değişik boyutları vardır. 

Özel bir hekime giden hasta kendisine yazılan reçetedeki ilaçlara para ödememek için ilacını sağlık ocağında resmi sağlık karnesine yazdırmak istemektedir. Sosyal sağlık sisteminin yetersizliği nedeni ile özel hekime yönelen hasta, hekimin ücretini ödemekte, ancak ilaç ücretinden kaçınmaktadır. Bu çarpıklığın giderilmesi görevi sağlık ocağı ya da resmi bir yerde görevli hekime düşmektedir.

Bu durumda, resmi hekim hastaya kendisi de muayene etmeli ve kanaat getirdiği ilaçları yazmalıdır. Bu ilaçlar özel hekimin verdikleriyle örtüşebilir de örtüşmeyebilir de.

Basit bir hastalık için gereksiz ya da çok pahalı ilaçlar yazan özel hekimin reçetelerini resmi reçeteye çevirmek sağlık ocağı hekiminin görevi ihmalden ya da görevi kötüye kullanmadan yargılanmasına yol açacaktır. Eğer hastada sağlık açısından bir zarar olmuşsa T.C.K. nin ilgili maddeleri uyarınca taksirle yaralama veya ölüme sebebiyetten  hekim yargılanacaktır.

Bir başka boyut, hastaneden sağlık raporu alan hastanın devamlı kullanacağı ilaçları, sağlık ocağında yazdırmasıdır. 

Olayın yasal boyutu yukarıdakinin benzeridir. Bu durumun çözümü sağlık raporuyla uzun süreli ve daha çok sayıda ilaç alınmasının sağlanabilmesi, bu tür kronik hastaların takibinin hastanenin ilgili bölümünce ait poliklinikte gerçekleştirilmesi olmalıdır.

Bir başka boyut evinden çıkamayan ya da çok zorlanan yaşlı, yatalak ve sakat hastaların ilaçlarının yazılmasıdır. Bu durumda sağlık ocağınca görevlendirilen bir hekimin bu tip hastaları evinde ziyaret ederek muayenelerini reçeteyle beraber burada yazıp, yaşamıyla ilgili tavsiyelerde de bulunması yararlı olacaktır.

Her üç durumda da Emekli Sandığı müfettişlerince yapılan incelemelerde hastanın muayene edilmeden reçetenin yazılması durumu saptanırsa hekim aleyhinde zimmet, görevi kötüye kullanma ya da görevi ihmal nedeniyle suç duyurusunda bulunabilir. Ayrıca yazılan ilaçların masrafı da hekimden tazmin edilebilir.