YIL: 8

SAYI: 88

NİSAN 2005

 

 

önceki

yazdır

 

 

 

 Yrd. Doç. Dr. Tahir BENLİ

 

 Yrd. Doç. Dr. Kübra KARAOSMANOĞLU

 

 

 

  

TURİZM SEKTÖRÜNDEKİ İŞLETMELERDE MESLEK STAJINI YAPAN ÖN LİSANS VE LİSANS ÖĞRENCİLERİNİN SORUNLARINA İLİŞKİN BİR ALAN ÇALIŞMASI


ABSTRACT

Turkey, due to the rich and varying natural, historical and cultural heritage she owns today, is, no doubt, an unrivalled country of 21st century. Owing to the fact that tourism is a labor incentive sector, one of the most significant supports it provided for the economy of the country is the direct and simulated employment it created. We, in this study, tired to identfy the predominant sector related, education related and individual related problems that the tourism undergraduate students may face during the process of their apprenticeship which is considered as their first professional experience. In this study, under the light of the answers of  the students conducted as  a result of the questionnaire method, the data was evaluated and processed in detail. And consequently, precautions to avoid the future problems and suggestions to overcome the existing difficulties were indicated as a conclusion.

ÖZET

Türkiye, sahip olduğu doğal, tarihi ve kültürel mirasın çeşitliliği ve zenginliği sebebiyle rakipsiz bir 21. yüzyıl ülkesidir.

Emek yoğun bir sektör olması nedeniyle turizmin ülke ekonomisi açısından sağladığı en önemli katkılardan biri de oluşturduğu doğrudan ve uyarılmış istihdamdır.

Yapılan araştırmada turizm eğitimi alan ön lisans ve lisans öğrencilerinin yerleşik istihdama geçmeden önceki deneyimleri sayılan meslek stajı süresince sektörel, eğitimsel ve bireysel yaşayabileceği sorunlar tespit edilmeye çalışılmıştır Çalışmada, 100 öğrenciye anket yöntemi ile yöneltilen soruların cevapları ışığında ortaya çıkan bilgiler kapsamlı olarak aktarılmıştır. Yaşanan sorunların gelecekte aşılması için alınabilecek önlemler   konusunda öneriler belirtilmiştir.

1. GİRİŞ

Toplumun en önemli unsuru olan insan, bütün sosyal ve ekonomik faaliyetlerin odak noktasıdır. Kalkınma ve daha fazla gelir elde edilmesi, ülkemiz kaynaklarının iyi ve doğru olarak kullanılması yetişmiş insan gücüne bağlıdır.

         Avrupa Birliği’ne giriş sürecinde, diğer ülkelerle rekabet şansımızı yükselten en önemli kaynak sahip olduğumuz genç ve dinamik insan gücümüzdür. İnsanlar arası kültürel ve ticari satın almalara olanak veren, uluslar arası barışı sağlayan, toplumları kaynaştıran, ödemeler dengesine olumlu katkılar sağlayan turizm hareketleri, ülkemiz açısından da her yıl olumlu bir artış gösteren, ekonomik ve kültürel bir olgudur.

         Turizm sektörüne konu olan işletmeler açısından pazar koşulları diğer sektörlerden hiçbir farklılık göstermemektedir. Turizm sektörü  makro çevre faktörlerindeki zaman zaman tüm olumsuz gelişmelere rağmen sürdürülebilir bir ekonomik gelişmeyi sağlamanın yanı sıra, ürün kalitesini ve müşteri tatminini de yüksek düzeye çıkartma eğilimindedir. [1]

         Son yıllarda turistik talebin gösterdiği artış ve farklılık, ülkemiz için de bir takım sorunları beraberinde getirmektedir. Bu sorunların başında turistik tesislerde hizmet veren kalifiye personelin yetersizliği gelmektedir.

         Ülkemizde birbirinden farklı düzeylerde pek çok turizm eğitimi veren program bulunmaktadır.

         Turizm eğitim programlarını kurumlarına göre değerlendirecek olursak;

1.          Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Anadolu Otelcilik ve Turizm Liseleri

2.          Yüksek Öğretim Kurumuna Bağlı Turizm Programları;

a) Meslek Yüksek Okulları: Önlisans düzeyinde eğitim-öğretim programı uygulayan meslek yüksek okullarında 2 (iki) yıllık bir eğitim yapılmaktadır. Yabancı dilde eğitim yapılan programlarda ise 1 (bir) yıllık hazırlık sınıfı ile eğitim 3 (üç) yıla çıkmaktadır.

b)   Lisans Düzeyinde Turizm Programları: Turizm sektörüne yönetici adayları yetiştirmek amacıyla lisans düzeyinde turizm sektörünün gereksinim duyduğu kuramsal ve uygulamalı bilgilerle donatılmış, yabancı dil bilen, yetenekli, üretken kişilerin eğitimi gerçekleştirilmektedir.

c)  Turizm Bakanlığı’na Bağlı Turizm Eğitimi Merkezleri; Turizm      sektörünün ihtiyaç duyduğu kalifiye ara insan gücünü yetiştirmeyi hedeflemiş bulunan sertifika programları Turizm Bakanlığı’na bağlı faaliyetlerini sürdürmektedir.

      d) Diğer Sertifika Programları: Turizm sektörünün ihtiyaç duyduğu  kalifiye insan gücünü kısa süreli kurslarla kazanmayı amaçlayan sertifika programları uygulayan İş Bulma Kurumu, Oda Temsilcilikleri, İl Özel İdareleri vb. kuruluşlar bulunmaktadır.[2]

Ülkemizdeki mevcut turizm eğitimi programlarına bakıldığında bu programların gerek süre gerekse içerik olarak birbirinden farklı olduğu açık olarak görülmektedir.

Ön lisans düzeyinde eğitim veren kurumların misyonu öğrencilerin bilgi ve tecrübeyi birleştirmelerini sağlayarak, öğrencilere sektördeki ara elemanların (işbaşı elemanı) sahip olması gereken nitelikleri kazandırmak ve yeteneklerini geliştirmektir. Bu da eğitim-öğretim programlarının mesleki uygulamalara dayandığını göstermektedir.

Lisans düzeyinde dört yıl süre ile turizm eğitimi veren kurumların ise hem süreleri hem de eğitim öğretim programları içerik açısından farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıkları grupladığımızda iki yaklaşım ortaya çıkmaktadır.[3]

· Yönetim Yönelimli Yaklaşım

· Uygulama Yönelimli Yaklaşım

Her iki yaklaşımında güçlü ve zayıf yönleri vardır. Güçlü bir uygulama yönelimli yaklaşım öğrencileri mezun oldukları zaman fonksiyonel alanların müdürlüğü için hazırlanmakta fakat daha sonra terfileri söz konusu olduğunda işletmecilik, iletişim kurabilme ve kişiler arası ilişkilerde başarılı olabilme konularında yetersiz oldukları görülmektedir. Turizm sektörü, yönetici pozisyonlarında çalışacak kadroları profesyonel yöneticilik eğitimi veren, düşünen, yönlendiren ve problem çözen bireyleri yetiştiren okullardan seçmeyi tercih etmektedir. [4]

Turizm sektörünün ihtiyaç duyduğu ara insan gücünü yetiştiren ön lisans ve lisans kurumlarında teorik ve uygulamalı eğitimlerin tamamlayıcı bir unsuru olan meslek stajları, öğrenciye hem teorik bilgilerini uygulama, hem sektördeki işletmecilik yapısını tanıma hem de takım çalışmasının bir elemanı olarak mesleki pozisyonlarını idrak etme şansını tanımaktadır. Böylelikle makro faktörlerin baskısı altındaki işletmelerde farklı pozisyonlarda zorunlu meslek stajını gerçekleştiren öğrenciler hem sektörün gerçekleri ile yüzleşmekte hem de turistik ürün çeşitlendirmesindeki kısıtlılık sebebiyle 3 S’i kullanan işletmelerin personel devir hızından haberdar olmaktadırlar.

 

2. ARAŞTIRMANIN AMACI

Meslek stajı, turizm sektöründeki yiyecek – içecek, konaklama ve ulaştırma  faaliyetlerini yürüten işletmelerde zorunlu meslek stajlarını gerçekleştiren ön lisans ve lisans eğitimi alan öğrencilerin edindikleri teorik bilgilerini uygulamaları, ayrıca sektördeki işletmecilik yapısını tanımaları açısından önem taşımaktadır.  Buna bağlı olarak çalışmanın amacı staj süreci içerisinde işletme, sektör veya eğitime dayalı oluşan sorunları stajyer öğrenci açısından tespit ederek bu sorunlara karşı kalıcı, somut ve ivedi çözümler  oluşmasına yönelik önerilerde bulunmaktır.

Bu amaçla Muğla Üniversitesi’ne ait bir ön lisans programı ile Adnan Menderes Üniversitesi’ne ait bir lisans programında alan çalışması gerçekleştirilmiştir.

3.  ARAŞTIRMANIN KAPSAMI

Çalışmada turizm eğitimi veren Muğla Üniversitesi Muğla Meslek Yüksek Okulu ön lisans öğrencileri ile Adnan Menderes Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Yüksek Okulu lisans öğrencilerinin meslek stajları süresince yaşadığı sorunların belirlenmesi amaçlanmış olup bu doğrultuda öğrencilere ait demografik bilgilerin  yanı sıra, staj yapılan işletmenin niteliği , stajın yapıldığı departman, departman sorumlularının eğitim düzeyleri,  staj yerinin tespiti ve tespitindeki ilkeler, staj süresince ücret, sigorta, barınma-beslenme-ulaşım, görev alanı vb. sorunlarını belirlemeye yönelik bir anket çalışması yapılmıştır. Ankete ait soru formları 50 ön lisans ve 50 lisans öğrencisine yüz yüze görüşme tekniği ile uygulanmıştır.

4.  ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ

Cevaplanan 100 adet anketin frekansları SPSS paket programı ile belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlara ilişkin verilerin frekansları ve bu sonuçlara ilişkin çözüm önerileri sunulmuştur.

5. ARAŞTIRMANIN SONUÇLARI

Tablo 1: Stajyer Öğrencilerin Cinsiyetlerine Göre Dağılımı

 

Sayı

Yüzde

Bayan

24

24,0

Bay

76

76,0

Toplam

100

100,0

 

Ankete konu olan ön lisans programı ve lisans programı öğrencilerinin 24’ü bayan, 76’sı baydır.

 

 

 

Tablo-2 de  görüleceği üzere 17-19 yaş grubunda 2 öğrenci, 20-22 yaş grubunda 50 öğrenci, 23 ve daha üzeri yaş grubunda ise 48 öğrenci ankete katılmıştır.

 

Tablo 2: Stajyer Öğrencilerin Yaşlarına Göre Dağılımı

 

 

 

 

 

 

Sayı

Yüzde

17-19

2

2,0

20-22

50

50,0

23 ve üzeri

48

48,0

Toplam

100

100,0

 

 

Akdeniz

Ege

Güney Doğu Anadolu

İç Anadolu

Karadeniz

Marmara

Toplam

Sayı

18

37

7

14

9

15

100

Yüzde

18

37

7

14

9

15

100,0

 

Stajyer öğrencilerin üniversitelerinin bu bölgede olmasının büyük etkisi ile yoğun olarak Ege bölgesi içerisinde ikamet ettikleri görülmektedir.

Demografik bilgilerden “Ailenin Gelir Düzeyi” sorusu 60 öğrenci ile 250-751 milyon aralığında yoğunlaşmış olup, 23 öğrencinin ailesinin gelir düzeyi 250 milyon ve altında, 17 öğrencinin de 751 milyonun üzerinde “Aile Gelir Düzeyi” ne sahip olduğu görülmektedir.

Ankete katılan öğrencilerin geçimlerini karşılama alternatifleri arasında ilk iki sırayı %33 ile “Ailemden yardım alıyorum” ve %19 ile de “Hem çalışıp hem okuyorum” oluşturmaktadır.

Üniversitelerimizde Turizm – Otelcilik eğitimi veren bölüm ve programlarda meslek stajlarının yapılmasına ilişkin farklı yönetmelik ve hükümler bulunmaktadır. Ön lisans öğrencilerinin 1. sınıf sonunda veya  2. sınıf yaz tatilinde meslek stajlarına başlamaları söz konusudur. Lisans öğreniminde ise zorunlu meslek stajı her yıl sonunda gerçekleştirilebilmektedir.

Ankete katılan öğrencilerin 70’i 1. sınıf sonunda, geriye kalan 30 öğrenci ise 2 ve daha üst sınıflarda meslek stajlarını gerçekleştirmişlerdir.

 

Tablo 4: Meslek Stajlarının Gerçekleştirilmesi Durumuna Göre İşletme Türleri

 

 

 

 

 

 

 

Sayı

Yüzde

Yiyecek-içecek işletmeleri

14

14,0

Konaklama işletmeleri

63

63,0

A grubu seyahat acentesi

21

21,0

Yer hizmetleri(Hava meydanı işletmeleri)

2

2,0

Toplam

100

100,0

 

Tablo 4’den da izleneceği gibi 63 öğrenci konaklama işletmelerinde, 21 öğrenci A grubu seyahat acentelerinde, 14 öğrenci yiyecek-içecek işletmelerinde ve 2 öğrenci ise hava meydanı işletmelerinde meslek stajlarını yapmış durumdadır.

Turizm eğitimi alan öğrencilerin meslek stajlarını yaptıkları işletme türü Tablo 4’ de verilmekle beraber, ankete katılan öğrencilerin 36’sı 60 gün, 19’u 75 gün, 16’sı 90 gün, 15’i ise 120 gün ve 14’ü de 120 günün üzerinde staj günlerini tamamlamıştır.

Meslek stajının gerçekleştirildiği departmanlara göre dağılımı ise Tablo 5’de yer almaktadır.

Tablo 5: Meslek Stajlarının Gerçekleştirildiği Departmanların Öğrencilere Göre Dağılımı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sayı

Yüzde

Ön buro

35

35,0

Muhasebe

10

10,0

Kat hizmetleri

7

7,0

Servis

22

22,0

Bar

10

10,0

Ofis hizmetleri

16

16,0

Toplam

100

100,0

Tablodan da izleneceği gibi 35 öğrenci ön büro departmanında, 22 öğrenci servis departmanında, 10’ar öğrenci bar ve muhasebe departmanında, 16 öğrenci ise ofis hizmetlerinde ve 7 öğrenci de kat hizmetleri departmanında meslek stajlarını gerçekleştirmiş durumdadır.

Ön lisans ve lisans programı öğrencilerinin meslek stajını yapacağı işletmelerin şekil şartlarını belirleyen “Meslek Staj Komisyonları” aynı zamanda sektör işletmeleri ile de eğitim öğretim programlarının bütünlüğü ve güncelliği açısından karşılıklı iletişimlerini sürdürmektedir. Bu iletişimlerle elde edilen  stajyer öğrenci kontenjanları bilgisi de öğrencilere sunulmakta ve öğrencilerin de onayı alınarak sahip oldukları  deneyim ve bilgi düzeylerinin yoğunluğu ile örtüşen departman ve pozisyonlarda meslek stajı çalışmalarını yapmaları sağlanmaya çalışılmaktadır.

 

Tablo 6: Stajyer Öğrencilerin Staj Yerlerini Belirleme Şekillerine Göre Dağılımı

 

 

 

 

 

 

 

Sayı

Yüzde

Okulumun sunduğu seçenekleri değerlendirdim

19

19,0

Kendim buldum

75

75,0

Aileme ve arkadaşlarıma yakın bir yeri seçtim

4

4,0

Daha önce çalıştığım bir yeri tercih ettim

2

2,0

Toplam

100

100,0

 

Ankete katılan 75 öğrenci staj yerini kendisinin bulduğunu belirtirken, 19 öğrenci okulun sunduğu seçenekleri değerlendirdiğini, 4 öğrenci ailesine ve arkadaşlarına yakın bir yeri seçtiğini ve 2 öğrenci ise de daha önce çalıştıkları bir iş yerini tercih ettiklerini ifade etmişlerdir.

Öğrencilerin staj yerini belirlemede etkilendiği bireysel etmenler Tablo 7’de verilmektedir.

Tablo 7: Staj Yerlerinin Belirlenmesinde Etkili Olan Bireysel Etmenlerin Stajyer Öğrencilere Göre Dağılımı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sayı

Yüzde

İşletmenin imajının olumlu referans görme

27

27,0

Arkadaş ve okul çevresinin referansları

11

11,0

Mesleki bilgi ve tecrübemin bu işletmede gelişeceğine inanç

25

25,0

Kız/erkek arkadaşımında orada görev alacak olması

4

4,0

Çalışanlar tanıdık olduğu için

21

21,0

Rahat bir iş ortamı sağladığı için

1

1,0

İşletme imajı olumlu referans.- Mesleki bilgi tecrübe gelişme

11

11,0

Toplam

100

100,0

İşletme imajının olumlu referans olarak kabul edilmesi %27 ile 1. sıradaki stajyer öğrenciyi etkileyen bireysel etmen olarak işaretlenmiş olup, 2. sırada %25 ile mesleki bilgi ve tecrübesinin bu işletmede gelişeceğine inanmak yer almış ve 3. sırada da çalışanların tanıdık olmasının etkileyici bir etmen olduğu işaretlenmiştir. 

Stajyer öğrenci açısından ister okul, ister kendi olanakları ile staj yeri belirlenmiş olsun, staj yerinin belirlenmesindeki bireysel etmenler de göz önüne alınarak işletmeler açısından vaad edilen işletme olanaklarının öğrenci üzerindeki etkisi ise Tablo 8’de  yer almaktadır.

Tablo 8: Vaad edilen işletme olanaklarının etkisi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sayı

Yüzde

Tatminkar ücret

14

14,0

Beslenme ulaşım olanağı

5

5,0

Seçtiğim departmanda görev alacak olmam

16

16,0

Staj sonrasında işe devam edeceğim için

8

8,0

Çalışma saatleri

3

3,0

Çalışma pozisyonu

8

8,0

Ücret - işe devam - çalışma saati - sigorta

10

10,0

Ücret - beslenme - departman -  barınma - çalışma saat

17

17,0

Departman – işe devam - çalışma saatleri, pozisyonu - sigorta

19

19,0

Toplam

100

100,0

 

Tablo 8’de de görüldüğü üzere stajyer öğrenci üzerinde etkili olan üç durum önceliklerine göre şöyle sıralanabilir:

-        %19 ile “departman seçimi - işe devam - çalışma saatleri - iş pozisyonu ve sigorta” 1.sırada,

-        %17 ile “Ücret – beslenme - departman seçimi - barınma ve çalışma saatleri” 2. sırada,

-         %16 ile “Seçtiğim departmanda görev alacak olmam” 3.sırada yer almaktadır.

Meslek stajının gerçekleştirildiği işletme, departman ve süre açısından öğrenciye, “staj yaptığı işletmede ücret sorunu yaşayıp yaşamadığı sorulmuş” ve 37 öğrenci EVET cevabı ile yaşadığını, 63 öğrenci ise HAYIR cevabı ile yaşamadığını belirtmiştir.

Tablo 9: Stajyer Öğrencilerin Stajları  Süresince Yaşadıkları Ücret Sorunlarına Göre Dağılımı

 

 

 

 

 

 

 

 

Sayı

Geçerli Yüzde

Ödemeler düzenli değildi

10

27,0

Vaad edilen miktar ödenmedi

11

29,7

Ücret düzeyi yetersizdi

13

35,1

Fazla mesai ve tip box'lar dengeli dağıtılmadı

3

8,1

Toplam

37

100,0

Boş

63

 

 

100

 

 

Meslek stajında bulunan öğrencilerin çalıştıkları işletmelerde yaşadıkları ücrete dayalı sorunlar detaylı olarak Tablo 9’ da görülmektedir. Ücrete ilişkin sorun yaşadığını belirten 37 öğrencinin odaklandığı durumlar ise:

-        1.sırada %35.1 ile “ücret düzeyinin yetersizliği”,

-        2.sırada %29.7 ile “vaad edilen miktarın ödenmediği”,

-        3.sırada %27.0 ile “ödemelerin düzenli olmadığı”,

-        4.sırada da %8.1 ile “fazla mesai ve tip-boxların dengeli dağıtılmadığı” olarak  ortaya çıkmıştır.

 

Ankete katılan öğrencilerin 39’u staj süresince bulunduğu işletmede sigortalı çalıştırılma sorunu yaşadığını belirtirken, bu sorunu yaşamayan öğrenci sayısı da 61’dir.

 

Tablo 10: Stajyer Öğrencilerin Stajları  Süresince Yaşadıkları Sigortalı Olma Durumlarına Göre Dağılımı

 

 

 

 

 

 

 

Sayı

Geçerli Yüzde

Çalıştığım gün sayısı eksik gösterildi

9

23,1

Sigortam hiç ödenmedi

30

76,9

Toplam

39

100,0

Boş

61

 

 

100

 

Sigortalı olma durumuna ilişkin ortaya çıkan sorunlar iki durumda belirginleşmiştir. 30 öğrenci sigortasının hiç başlatılmadığını belirtirken, 9 öğrenci de çalıştığı gün sayısının eksik bildirildiğinden dolayı sorun yaşadığına işaret etmiştir.

 

 

Staj yerini belirlemede öğrenci için önemli bireysel etmenlerden olan beslenme ve ulaşım sorunlarına ilişkin sorun yaşayan öğrenci sayısı 25 kişi olup, 75 kişi bu konuda sorunla karşılaşmadığını belirtmiştir.

 

Tablo 11: Stajyer Öğrencilerin Stajları  Süresince Yaşadıkları Beslenme ve Ulaşım Sorunlarına Göre Dağılımı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sayı

Geçerli Yüzde

Personel yemekleri çalışanların performanslarına göre değildi

3

12,5

Personel yemeklerinde çeşit sayısı azdı

5

20,8

Personel yemeklerinin hazırlandığı ortam yeterince hijyen de

5

20,8

Yemek saatlerine uyulmamaktaydı

4

16,7

Ulaşım için ödeme yapılmadı

7

29,2

Toplam

24

100,0

Boş

76

 

 

100

 

 

Beslenme ve ulaşım ile ilgili sorun yaşadığını belirten 25 öğrencinin 24’ü yaşadığı sorunun odaklandığı durumlarla ilgili şu bilgilere ulaşmamızı sağlamıştır:

-        %29.2 ile 1.sırada yer alan beslenme ve ulaşım sorunu, “ulaşım ile ilgili herhangi bir ödemenin yapılmadığı”,

-        %20.8 ile 2.sırayı paylaşan beslenme ve ulaşım sorunu “personel yemeklerindeki çeşit azlığı ve personel yemeklerinin hazırlandığı ortamın yeterli hijyene sahip olmaması”,.

-        %16.7 ile 3.sıradaki beslenme ve ulaşım sorunu “yemek saatlerine uyulmaması”,

-        %12.5 ile 4.sıradaki beslenme ve ulaşım sorunu ise “personel yemeklerinin çalışanların performansına göre hazırlanmadığı” olarak yer almaktadır.

Stajyer öğrencilerin hizmet üreteceği işletmedeki çalışma verimini direkt olarak etkileyen ve çalışma motivasyonunun azalması ve artmasında önemli bir unsur olan barınma konusunda yaşanan sorunları tespit etmek amacıyla sorulan soruya 20 öğrenci EVET cevabını vererek sorun yaşadığını, 80 öğrenci de HAYIR cevabı vererek sorun yaşamadığını belirtmiştir.

 

Tablo 12: Stajyer Öğrencilerin Stajları  Süresince Yaşadıkları Barınma Sorunlarına Göre Dağılımı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sayı

Geçerli Yüzde

Vaad edilen barinma olanaklar yerine getirilmedi

5

26,3

Barınma ortamları kapasite olarak yetersizdi

7

36,8

Barınma ortamları sağlık ve hijyene uygun değildi

5

26,3

Barınma yeri yoktu

2

10,5

Toplam

19

100,0

Boş

81

 

 

100

 

 

Barınma sorunu olan 20 öğrencinin 19’u bu soruna neden olan etmenleri Tablo 12’de görüldüğü haliyle detaylandırmıştır:

-        %36.8 ile “barınma ortamlarındaki kapasite yetersizliği” 1. derecede,

-         %26.3 ile “vaad edilen barınma olanaklarının yerine getirilmesi ve barınma ortamlarının sağlık ve hijyene uygun olmaması”  2. derecede,

-         %10.5 ile “barınma yerinin bulunmaması” ise 3. derecede bir sorun olarak ifade edilmiştir.

Turizm sektörü işletmelerinin mevsimsellik gösteren çalışma dönemlerine sahip olduğu ve bu dönemlerdeki çalışma saatlerinin değişkenliği öğrenciye eğitim öğretim çalışmaları süresince okullarda  aktarılan bir  bilgidir. Bu dönemlerin yine mevsim ve beklentilere göre farklılığı  ayrıca vurgulanarak öğrencilerin çalışma saatlerinin bölge, işletme ve yaşanılan pozisyona bağlı sorumluluklar nedeniyle değişebilirliğini algılamaları da sağlanmaya çalışılmaktadır.

Ankete katılan 37 öğrenci çalışma süre ve saatleri ile ilgili sorun yaşadığını belirtirken, 63 öğrencinin ise böyle bir sorunu bulunmamaktadır.

        

 

Tablo 13: Stajyer Öğrencilerin Stajları  Süresince Yaşadıkları Çalışma Saati İle İlgili Sorunlara Göre Dağılımı

 

Sayı

Geçerli Yüzde

Calışma saatleri çok uzundu

29

78,4

Calışma saatleri düzensizdi

4

10,8

Haftalık izin kullandırılmadı

4

10,8

Toplam

37

100,0

Boş

63

 

 

100

 

Tablo 13’ de çalışma süre ve saati açısından yaşanan en önemli sorunun  %78.4 ile “Çalışma saatlerinin uzunluğu” olduğu gözlemlenirken, 2. sırada da %10.8 ile “Çalışma saatlerinin düzensizliği ve haftalık izin kullandırılmaması” yer almıştır.

 

Turizm eğitimi alan ön lisans öğrencileri teorik bilgilerin yanı sıra kapsamlı bir uygulama eğitimini   fiziken yaşayarak edinmektedirler. Bu nedenden dolayı stajyer öğrenciler daha çok kendi bilgi ve birikimleri ile örtüşen bir görev alanında çalışmayı tercih etmekte ve arayışlarını bu yönde  sürdürmektedirler. Lisans öğrencileri ise aldıkları teorik ve uygulamalı bir takım bilgilerinin yanında yönetici yardımcılığı ve karar verme pozisyonları ile ilgili eğitimlerle de donatıldıklarından staj süresinde görev alanları ile ilgili beklentilerinde ön lisans öğrencileri ile farklılık göstermektedirler.

 

Çalışmaya katkı veren 70 öğrenci görev alanı ile ilgili sorun yaşamadığını belirtirken, 30 öğrenci de görev alanında sorun yaşadığına dikkat çekmiştir.

 

Tablo 14: Stajyer Öğrencilerin Stajları  Süresince Yaşadıkları Görev Alanları İle İlgili Sorunlara Göre Dağılımı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sayı

Geçerli Yüzde

Baska görevlerde de çalıştırıldım

8

26,7

Aynı işi yapan personel arasında ayırım vardı

5

16,7

İsın tanımı yapılmamıştı, bu yüzden zorlandım

3

10,0

Başka departmanlardaki üst konumdaki kişilerde müdahale etti

6

20,0

Başka görevlerde çalıştırıldım - İşin tanımı yapılmamıştı

4

13,3

Personel arasında ayırım - Başka departmanlar müdahale etti

4

13,3

Toplam

30

100,0

Boş

70

 

 

100

 

 

Tablo 14, dikkatle izlendiğinde görev alanı ile ilgili yaşanan sorunları şöyle özetlemek olanaklıdır. Bu soruya EVET cevabı veren 30 öğrencinin;

-        %26.7 ile “başka görev alanlarında çalıştırılmayı” sorun olarak 1. sırada,

-        %20 ile “başka departmanlardaki üstlerin kendilerine müdahalesini” 2. sırada,

-        %16.7 ile “aynı işi yapan personel arasında ayırım yapıldığını” 3. sırada,

-        %13.3 ile “başka görevlerde çalıştırılma ve işin tanımının yapılamamış olması ve personel arasında ayırım ile diğer departmanlardan aldıkları müdahaleyi” 4. sırada ifade ettiği görülmektedir.

Bu soru ile bağlantılı ve önemli olan bir diğer konu da staj yapılan departmandaki yöneticinin pozisyonu ve dolayısıyla da eğitim durumudur. Ankete katılan 100 öğrenciden 97’si bağlı bulunduğu üst yöneticinin pozisyonunu belirtmiş olup, Tablo 15’de yer almaktadır.

 

Tablo 15: Staj Yapılan İşletmelerde Bağlı Bulunulan Üst Yöneticilerin Pozisyonlarına Göre Dağılımı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sayı

Geçerli Yüzde

Housekeeper

8

8,2

Ön büro yöneticisi

30

30,9

Personel yöneticisi

9

9,3

Servis yöneticisi

21

21,6

Muhasebe yöneticisi

6

6,2

Diğer

23

23,7

Toplam

97

100,0

Boş

3

 

 

100

 

 

Tablodan da izleneceği gibi 30 kişi ön büro yöneticisi, 21 kişi servis yöneticisi, 9 kişi personel yöneticisi, 6 kişi de muhasebe departman yöneticisidir.

 

Tablo 16’daki bilgiyi önemli kılan bir diğer etmen de bağlı bulunan üst yöneticinin eğitim durumudur. Ankete cevap veren öğrencilerin cevapları incelendiğinde bağlı bulunan üst yöneticinin eğitim düzeyi olarak 58 kişinin üniversite mezunu olduğu, 25’inin de lise mezunu olduğu görülmektedir.

 

Tablo 16: Stajyer Öğrencilerin Staj Yaptıkları İşletmelerde Bağlı Bulundukları Üst Yöneticilerin Eğitim Durumlarına Göre Dağılımı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sayı

Geçerli Yüzde

İlkokul

4

4,0

Ortaokul

4

4,0

Lise

25

25,3

Üniversite

58

58,6

Eğitimsiz deneyimli personel

8

8,1

Toplam

99

100,0

Boş

1

 

 

100

 

 

Anket formunda, meslek stajını tabii olduğu üniversitenin hükümleri uyarınca tamamlamış olan öğrenciye sorulan bir diğer kritik soru da, staj süresinin tamamladıktan sonra aynı iş yerinde ve görev alanında çalışmaya devam edip etmediğidir.

Ankete katılan öğrencilerden 52’si aynı iş yerinde ve görev alanında çalışmaya devam ettiğini, 48’i ise devam etmediğini belirtmiştir. Aynı iş yerinde çalışmaya devam etmek için geçerli olabilecek bazı koşulları tespit edebilmek amacıyla sorulan soruya verilen cevaplar Tablo 17’de görülmektedir.

 

Tablo 17: Stajyer Öğrencilerin Staj Süreleri Bittikten Sonra Aynı İş Yerinde Çalışma Nedenlerine Göre Dağılımı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sayı

Geçerli Yüzde

Kendi isteğimle

18

34,6

Stajdan sonraki sure zorunlu tutulduğu için

2

3,8

Maddi ihtiyaçlarım yüzünden

3

5,8

Mesleki bilgimi geliştirmek için

4

7,7

İşletmenin sunduğu avantajlar nedeniyle

1

1,9

Kariyerimi tamamlamak için

1

1,9

Mesleki bilgimi geliştirmek - Kariyerimi tamamlamak

11

21,2

Kendi isteğim - maddi ihtiyaçlarım - İşletmenin sunduğu avantajlar nedeniyle

12

23,1

Toplam

52

100,0

Boş

48

 

 

100

 

 

Aynı iş yerindeki çalışmasını sürdüren 52 öğrencinin 18’i “kendi isteği ile çalışmayı tercih ettiğini” belirtirken, 11’i ise “mesleki bilgimi geliştirmek - kariyerimi tamamlamak” amacıyla devam ettiğini vurgulamaktadır. Stajdan sonraki sürenin zorunlu tutulması, maddi ihtiyaçlar, işletmenin sunduğu avantajlar ise öğrenci tarafından daha az önemsenmiştir.

Eğitim öğretim programlarına ciddi bir destek niteliği taşıyan meslek stajı, hem öğretici hem de öğrenci açısından bilgilerin pekiştirilmesi, güncellenmesi ve değerlendirilmesi gibi pek çok avantajı da içersinde barındırmaktadır. Önemli bir dezavantajı görev alanı ile ilgili tanımlama oluşturamamış bir ön lisans ve lisans öğrencisi açısından yaşanabilecek çeşitli uyumsuzluklar sonucunda meydana gelebilecek olumsuz motivasyon olacaktır. Böylesi bir durumda öğrenciyi yeniden eğitim öğretime kazandırmak eğitici açısından güç olmakla beraber bazen de olanaksız hale gelmektedir.

Ankette verilen ardışık sorular ile öğrencilerin demografik bilgileriyle birlikte meslek stajları süresince yaşadıkları sorunlar belirlenmiş ve alınan cevaplar tablolaştırılmıştır. Ayrıca bu soruların desteklenmesi ve/veya kontrol edilmesi amacıyla da anketin sonunda öğrencilerin yaşadıkları sorunları bütün olarak değerlendirmeleri ve yaşadıkları sorunları kendi önem derecelerine göre sıralamaları  açık uçlu bir soru ile belirlenmeye çalışılmıştır. Bu soruya alınan cevaplar Tablo 18 de sunulmuştur.

 

Tablo 18: Stajyer Öğrencilerin Staj Yaptıkları İşletmelerde Staj Yerlerinde Yaşadıkları Sorunların Önem Derecelerine Göre Dağılımı

 

1. Önem Derecesi

2. Önem Derecesi

3. Önem Derecesi

Sayı

Geçerli Yüzde

Sayı

Geçerli Yüzde

Sayı

Geçerli Yüzde

Ücret - sigorta sorunları

16

32

12

26,1

3

10

Yöneticilerin tutum ve profesyonelliğine dayalı sorunlar

13

26

17

37

10

33,3

Okula dayalı sorunlar

9

18

2

4,3

4

13,3

Genel sektör sorunları

9

18

11

23,9

9

30

Barınma beslenme sorunları

3

6

4

8,7

4

13,3

Toplam

100

100,0

100

100,0

100

100,0

Boş

50

 

54

 

70

 

 

Tablo 18 den de görüldüğü üzere öğrenciler staj süreleri boyunca yaşadıkları sorunlardan en önemlisi olarak  “ücret - sigorta sorunlarını” %32 ile birinci sırada, %37 ve %33.3 ile de “yöneticilerin tutum ve profesyonelliğine dayalı sorunları” ikinci sırada ve üçüncü sırada göstermişlerdir.

 

SONUÇ

Ülkemizde gayri safi milli hasılanın büyük bir bölümünü oluşturan hizmetler sektörü içindeki önemli bir pay turizme ait olup, sağladığı geniş yelpaze nedeniyle istihdamın en yoğun yaşandığı sektörlerden birisidir. Turizm, turistin gereksinimlerinin karşılanması açısından bu sektöre ait işletmelerde istihdam edilmiş olan personelin performansını da önemli kılan bir hizmet sektörüdür. Hizmet sunumunda dostluk, samimiyet ve yakınlığın konukseverlik olgusu kapsamında önem kazandığı turizm sektöründe kaçınılmaz gerekli olan profesyonellik, beceri, verimlilik ve başarılı insan ilişkileri hizmetin temel ölçütlerini oluşturmaktadır. Bu ölçütleri taşıyan insan gücünün işletmelerdeki istihdamı da  hem işletmenin hem bölgenin hem de ülkenin başarısında kritik rol oynayacaktır. Çünkü aranan bu özellikler insan kaynaklarına yapılan eğitim yatırımlarının bir sonucu olarak gerçekleşecektir.

Rakip ülkeler karşısında ülkemizin turizm alanındaki hedeflediği gelişme ve karlılığa ulaşabilmesi için sektörü direkt olarak etkileyen hizmetlerde eğitim ve kalitenin oluşturulması gerekmektedir. Hizmet kalitesinde başarının anahtarı; hizmeti sunan personelin sürekli, planlı ve sistemli bir eğitim alması gerekliliğidir. Çünkü bu sektörde bir müşterinin hizmet kalitesi konusundaki sübjektif yargısı hizmetin sunumu sırasında ortaya çıkar. Müşteri ürünün yapısına değil kendisine nasıl sunulduğuna bakar. Bu açıdan eğitilmiş insan gücünün müşteri memnuniyetinde anahtar olması sektör gelirlerinin artırılmasında önemli bir faktördür.

Turizm işletmelerinin ihtiyaç duyduğu insan kaynaklarını yetiştiren ön lisans ve lisans turizm eğitimi veren bölüm ve programlarda eğitim faaliyetleri  yönlendirilirken hem bölgenin hem ülkenin, hem de sektörün kaydettiği gelişme ve büyümelere paralel çalışmalar hazırlanmalı ve öğrencinin de bu çalışmalarda bizzat kalıcı rol alması sağlanmalıdır. Eğitim öğretim programları öğrencinin beklentileri kadar sektör işletmelerine de cevap verebilecek şekilde düzenlenmelidir.

Araştırmaya konu olan anket çalışmasının sonuçları irdelendiğinde bu konuda orta öğretimde turizm eğitimi almamış öğrencilerin turizm sektöründe eğitim almayı tercih etmeleri yalnız basit bir tesadüf değil, sektörün uzaktan fark edilemeyen yoğun çalışma temposunun parlak ve renkli bir yaşamla karıştırılmasından kaynaklanmaktadır. Eğitim öğretimdeki teorik bilgilerin yanı sıra uygulamalardaki renklilik, bireyin kendini ispat hali bu sektörde kendisine yer arayan her birey için bir cazibe unsurudur. Bütün bunların yanı sıra çalışma süre ve saatlerinin  uzunluğu, iş tanımlarının bölge işletmelerine ve işletme büyüklüğüne göre farklılaşması, çalışılan departmanın iş yoğunluğu, departmanlarda görev alan eğitimli ve meslekten yetişmiş personelin bilgi ve değerlendirme çatışmaları,  çalışılan üst yöneticinin eğitim ve deneyim zenginliği, sektörün mevsimsellik gösteren çalışma temposu içerisinde personel ücretlerinin maliyetleri minimize etmek amacıyla yaşam standardına uygun olmayışı, işletmeler tarafından sosyal güvenlik haklarının kısıtlı uygulanması, istihdam edilen personelin çalışma ve verimini %100 arttıracak olan ama kolaylıkla da feragat edilen barınma, ulaşım ve beslenme durumları da turizm sektöründe  istihdam olunacak personel açısından göz önünde bulundurulması gerekli hususlardır. Bu doğrultuda turizm sektörüne ait hizmet kalitesini düzenleyici ve destekleyici faaliyetler öncelikle kamu açısından önem taşıyan turizm eğitim ve öğretim faaliyetlerinin geleceğe yönelik çalışmaları planlaması, hukuki mevzuatın istihdam olunan personeli kazanmaya yönelik teşvik edici olması ile olanaklıdır.

Eğitim kurumları açısından 2002-2003 eğitim öğretim yılında gerçekleşmesi söz konusu olan 4702 sayılı yasa ile meslek liselerinden sınavsız geçisin başlatılması önemli bir durumdur. Bu saye de sektörel yapıyı deneyimlemiş, bilgi ve birikime sahip, çalışma motivasyonu taşıyan, insana hizmeti ilke edinmiş ve bunu bir meslek olarak taşıyan öğrencilerin varlığı ile eğitim çalışmaları daha kısa sürede ve daha az fire ile istihdam edilebilme pozisyonuna ulaşacak olması istenilen ve gerçekleşmesi özlenmiş olan bir durumdur.

 

 


KAYNAKÇA



* Muğla Meslek Yüksekokulu, Öğretim Üyesi

** Muğla Meslek Yüksekokulu, Öğretim Üyesi

[1] İge Pınar Tavmergen; “Yönetimde Etik ve Turizm Uygulamaları”, “Turizmde Seçme Makaleler”, 34, TUGEV No:51, İzmir-2000, s:25.

[2] Halit TEKİN; “Turizm Sektöründe Eğitim ve İstihdam”, II. Turizm Şurası Bildirileri, II.Cilt, Ankara-2002, s:168.

[3] Zehne ESER, “Lisans Düzeyinde Turizm İşletmeciliği Eğitimi Müfredatının Hazırlanmasındaki Faktörler ve Başkent Üniversitesi Modeli”, Turizm Akademik,1, Ankara-2001, s:2.

[4] Helen Laesecke, “Meeting the Industry”s Needs”, The Cornell HRA Quarterly, pp:42-43.