YIL: 8

SAYI: 86

ŞUBAT 2005

 

 

önceki

yazdır

 

 

 Selçuk DURANLAR

 İsmail BİLGİ

 

 

  

İMKB’DE İŞLEM GÖREN TİCARİ BANKALARIN ANALİZİ


Abstract

The decrease of profit in the low inflation environment has increased the compotiton between banks, the deflating rate has also reduced the nominal   interest rates and therefore the reduction in the capital profit will lead to a new search. As the foreign banks are working in alow inflation rate environment the adaptation problem will be limited and will be one step ahead in the race with the local banks. It this study the trade banks in the Istanbul capital stok will be analyzed by the ratio and also the success of the transfered sources will  be investigated.

 

 

Keywords: Financial Index, banks, shares, profit, ratio

 

 

Özet

 

Düşük enflasyon ortamında karların düşmesi bankalar arasındaki rekabeti arttırırken, nominal faizlerin de düşüşünü beraberinde getirdiğinden  sermaye piyasası karlarında daralma yeni arayışları gündeme getirecektir. Yabancı bankalar bu enflasyon ortamlarında çalıştıklarından uyum sağlama sorunları  olmayacak ve yerli bankaların bir adım önünde yarışa başlayacaklardır. Bu çalışmada İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören ticari bankaların rasyolarla analizi yapılarak bankalara aktarılan kaynakların ne kadar başarılı olduğu araştırılmıştır.

 

    Anahtar kelimeler: Mali endeks, bankalar, hisse senetleri, kar, rasyo 

 

1.         Giriş

 

   Gelişmiş ülkeler, büyük ölçekli işlem hacimleri, likit piyasa yapısı ve istikrarlı endeks verileri  ile yatırımcılar açısından cazibesini korurken, gelişmekte olan ülkeler ise işlem hacimlerini arttırmaya ve yüksek getirilerle sermayedarlarını piyasaya çekmeye çalışmalıdırlar.

 

Mali piyasalar, ekonomideki sermaye birikimini yatırım ve üretime yönlendirilmesinde önemli role sahiptir. Sermaye piyasalarının gelişme düzeyi ile büyüme arasında güçlü bir ilişkinin var olduğu ve istikrara katkı sağladığı düşünülmektedir. 

 

 

Bankaların bütçe açıklarının finansmanının da reel sektöre kredi verilmesi yerine tercihini devleti finanse etmeden yana kullanılmıştır.

 

Türkiye’deki piyasalar, dünyadaki rakipleri ile karşılaştırıldığında 20 yıllık geçmişe sahip olması dezavantaj olduğu söylenebilir. 

1981 yılında Sermaye Piyasası Kanunu çıkarıldıktan sonra 1982 yılında  Sermaye Piyasası Kurulu kurulmuştur. 1983 yılında Menkul Kıymet Borsalarının kuruluşunu öngören bir kararname çıkarılmış, 1984 yılı Ekim ayında Menkul Kıymetler Borsalarının kuruluşu ve çalışma esasları Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 1985 yılı sonunda İMKB  kurulmuş 1986 yılı Ocak ayında da alım ve satımına başlanmış, günümüze gelinceye değin gelişmiş piyasaların yöntemleri uygulanmıştır.  1990 yılına gelindiğinde kuruluş aşamasını tamamladığı ve 110 şirketin hisselerin işlem gördüğü bir piyasa haline gelmiştir.  Aile yapısı kurumundaki şirketlerin ise bu sayede sağlanacak sermayeye kuşkulu bakmışladır. 1996 yılı Gümrük Birliği ile Türk şirketlerinin rekabet anlayışının değiştiği ve borsayı sermaye arttırma alternatifi olarak bakmaya başladıkları dönemlerdir.  Halka arzların 2000 yılına kadar düzenli artış gösterirken 2002 yılında ciddi azalmalar görüldüğü ve şirketlerin de bu piyasalardan kaynak toplama taleplerini azalttığını göstermektedir. Bankaların menkul değerler cüzdanlarına bakıldığında Kasım 2003 itibariyle hisse senedi miktarlarının toplam aktiflerinin ancak yüzde 0.34’ü olması kurumsal yatırımcıların borsa gelişimine katkısının sınırlı olmasının ifadesidir. 

 

1990 yılına kadar pek önemli sıçrama gerçekleştiremeyen İMKB’ nin 1994, 1999, 2000 yılı  krizleri ve 2000 yılında elektronik ortama geçiş önemli dönüm noktalarıdır. 

 

 

         2. Tarihsel Gelişim

 

1987 yılı Mayıs ayında  Yapı ve Kredi bankası, ilk işlem görmeye başlayan banka olurken, Kasım ayında da  T. İş Bankası (C), hisse senetleri  İMKB’de işlem görmeye başlamıştır. 1986 yılı Aralık ayında Toprakbank hisse senetleri işlem görmüş ancak bu banka 31.11.2001 tarihinde Tasarruf Mevduat Sigorta Fonuna alınmıştır. 1990 yılında 6 adet banka İMKB ‘de işlem görmesi ile en yüksek  sayı  olarak tarihe geçmiştir.

 

 

Eylül 2004 itibariyle onbir adet ticaret bankası İMKB’de işlem görmektedir. Bu bankalar,  3.096 şube ve 65.454 personel ile sektördeki şubelerin yüzde 51’ine ve personelin yüzde 52’sine sahiptirler. İMKB’de işlem gören bu bankaların ticaret bankaları grubu içindeki şube ve personel payı ise Eylül 2004 itibariyle, sırasıyla yüzde 51 ve yüzde 53’tür.

 

 

İMKB’de işlem gören ticaret bankalarının toplam aktifleri Eylül 2004 itibariyle (30 Eylül 2004 tarihli satın alma gücü paritesine göre), Eylül 2003 sonuna göre (30 Eylül 2003 tarihli satın alma gücü paritesine göre) yüzde 34 artarak 151,5 katrilyon TL’ye yükselmiştir.

 

Kredilerdeki hızlı büyüme ise devam etmektedir. Takipteki kredilerdeki yüzde 8 oranındaki gerilemeye karşılık, özel karşılıklar yüzde 15 oranında artmıştır. Özel karşılıkların takipteki kredileri karşılama oranı yüzde 69’dan yüzde 85’e yükselmiştir.

 

TL mevduat yüzde 34 oranında artış gösterirken, YP mevduat Türk lirası karşılığı olarak yüzde 19 oranında, dolar bazında ise yüzde 10 oranında artmıştır. TL mevduattaki artışta ters para ikamesi, YP mevduattaki dolar bazındaki artışta ise doların değer kaybı etkili olmuştur.

 

İMKB’de işlem gören ticaret bankalarının özkaynakları Eylül 2004 itibariyle geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 oranında büyümüştür. Bu artış, geçmiş yıl zararının daralması, ödenmiş sermaye ve olağanüstü yedeklerdeki artıştan kaynaklanmıştır. Özkaynakların risk ağırlıklı aktiflere oranı yüzde 24’den yüzde 23’e gerilemiştir. Mevduat dışı kaynaklar, hem repo işlemlerinden sağlanan fonlar, hem de yurtdışı bankalardan alınan fonlardaki artış nedeniyle büyümüştür.

 

 

İMKB’de işlem gören onbir ticaret bankasından yedi tanesi İMKB Ulusal-100 endeksine dahildir. Bu yedi bankanın İMKB Ulusal-100 endeksi içindeki ağırlıkları 30 Eylül 2004 tarihi itibariyle, 30 Haziran 2004 tarihine göre 0,1 puan artarak yüzde 32,1 olarak gerçekleşmiştir.

 

Tablo.1  Hisse Senedi Piyasası İşlemlerinde Bankalar (Eylül 2004)

 

 

Şirket Sayısı

İşlem Hacmi

İşlem Miktarı

 

(Adet)

(Trilyon TL)

(Milyar Adet)

Mali Kuruluşlar

79

12.210

4.500

  -Bankalar

13

4.651

1.240

Toplam

294

23.978

8.567

            Kaynak : Türkiye Bankalar Birliği

 

       2004 yılı Eylül ayı  hisse senedi piyasasında işlem hacmi 24 katrilyon olarak gerçekleşirken  yüzde 19’una karşılık gelen 4,7 katrilyon TL’lık işlem, bankalar ve özel finans kurumları alt sektörünün hisseleri aracılığıyla gerçekleşmiştir. Bankalar ve özel finans kurumlarının toplam işlem miktarı içindeki payları da yüzde  15 olarak gerçekleşmiştir. 30 Eylül 2004 tarihi itibariyle, İMKB’de işlem gören hisse senetlerinin toplam piyasa değeri 114,4 katrilyon TL olarak gerçekleşmiştir. İMKB’de işlem gören ticaret bankalarının piyasa değeri ise 28,6 katrilyon TL ile toplam piyasa değerinin yüzde 25’ini oluşturmuştur.

 

İMKB Ulusal–100 endeks 31 Aralık 2003 tarihi itibariyle 31 Aralık 2002 tarihine göre yüzde 79 artarken,  ulusal mali endeksteki değişim  oranı ise yüzde 99 , alt sektör endeksindeki bankacılık  oranı ise yüzde 110 olarak gerçekleşmiştir.   

 

31.12.2003 tarihi itibariyle İMKB Ulusal-Tüm endeks içinde sektör endekslerinin ağırlığına bakıldığında yüzde 48.9 ile mali sektör ilk sırayı alırken yüzde 37 ile sınai endeks ikinci sırada yer almaktadır.    

 

 

İMKB Mali endeks, Bankalar ve Özel Finans Kurumları, Sigorta Şirketleri, Finansal Kiralama ve Faktoring şirketleri, Holdingler ve Yatırım Şirketleri, Aracı Kurumlar, Gayrimenkul Y.O.,  Menkul Kıymet Y.O.’dan  oluşmaktadır.

 

 

Şekil. 1    2003 tarihli İMKB Ulusal-Mali Endeks

 

 

  Kaynak: İ.M.K.B.

 

       2003 yılında mali endeks içinde yer alan hisse senetlerinin ağırlığına bakıldığında ilk sırada yüzde 58.9 ile Bankalar yer alırken ikinci sırada yüzde 34 ile Holding ve yatırım hisse senetleri, en son sırada ise Gayrimenkul Yatırım ortaklığı hisse senetleri yer almaktadır. 

      

2.1  Türkiye Ekonomisi

        

Türkiye bu güne kadar yaşadığı çok sayıda krizi IMF ile yapılan 18 anlaşmayla aşmaya çalışmış, çok sayıda ekonomik program uygulamaya konmuştur.  2001 yılı Şubat ayında devalüasyonla ortaya çıkan ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde savaş yıllarında bile görülmemiş bir durgunluk ve  yaşanan gelişmeler oldukça önem arz etmektedir. Makro ekonomik göstergelerin bize söylediği her küçülmenin ardında yaşanan büyümenin sürdürülebilir olmadığıdır. 

 

Türk bankacılık sisteminde 2003 yılı itibariyle faaliyet gösteren bankaların toplam aktifleri 179 milyar dolar olurken GSMH’ ye oranı yüzde 78’den yüzde 70’e düşmüştür. Ülkeler geliştikçe finans sektörü de büyümektedir,  dünyada bankaların toplam aktif büyüklüklerine bakıldığında ilk sırada Citigroup 1.097,19 milyar dolar,  ikinci sırada Mizuho Holdings  1.029,69 milyar dolardır. Bankalarımızın toplam aktif büyüklüğü koldukça küçük olduğu gibi   sektörümüzde yabancı sermaye açısından  çok küçük olan payın arttırılabilmesi, ülkemize çekilmesi oldukça önemlidir.

 

Özellikle son üç yıldır yaşanan bankaların yeniden yapılandırılması programı, kamu bankaların birleştirilmesi, bankacılık alanında yaşanan  önemli gelişmeleri ifade etmektedir. Ancak  hala istenen  kredi verme yeterliliğine sahip olmadıkları görülmektedir, bu yönde çalışmaların arttırılması gerekir.  Yine de faiz oranlarındaki düşüş ve  TL’ nin  değer artışı önemli gelişmelerdir ki TL mevduattaki artış ile karın artması bankaların özkaynaklarını  arttırmıştır. 

 

İMKB ‘ye baktığımızda bileşik endeks, dolar bazında 2001 Şubat krizi ile  yüzde 31. 8 , 2002 yılında da yüzde 34 zarar ettirmiştir. 2003 yılında ise Irak savaşına rağmen dolar bazında yüzde 111.4  ile yatırım araçlarında içinde en yüksek getiriyi   sağlamıştır. Borsada işlem gören şirketlerin piyasa değeri 2003 yılında 34,4 milyar dolardan 95,4 milyar dolara yükselmiş, şirket adedi de 288 iken 285’ e düşmüştür.

 

 

Enflasyondaki düşüş hızının devam etmesi, büyümeye rağmen işsizliğin artması, bütçe açığının finansmanın ağırlıklı olarak iç borçlanma ile gerçekleştirilmesi,  dış borç stokunun artması, dış ticaret açığının büyümesi, cari işlemler açığının artması dikkat çekicidir.

 

 

2.3   İstanbul Menkul Kıymetler Borsası

 

ABD dolar bazlı endeksler 1999 yılında rekora ulaşıp 2000 yılının Nisan ayından 2002 yılının sonuna kadar, konjonktürel dalgalanmalara rağmen genel olarak azalma eğilimi içinde olmuştur. Aylık bazda incelendiğinde, Ocak 2003’te 11,032 puan olan İMKB Ulusal-100 endeksi  Irak’a asker gönderilmesine izin veren tezkerenin kabulüyle Ekim’de 15,754’e yükselmiş ve Aralık’ta 18,625’ten kapanmıştır.

 

İMKB’ de işlem gören hisse senetlerinin piyasa değeri 1999 yılında 114.3 milyar dolarken 2000 yılında 69.5 milyar dolar, 2001 yılında 47.7 milyar dolara düşmüştür. Anılan yıllarda günlük ortalama işlem hacmi ise sırasıyla 356, 740, 324 milyon dolardır. Halka açık şirket sayısı 1999 yılında 285 adet iken 2000 yılında 315’e yükselmiş, 2001 yılında ise  310’ a düşmüştür.  1999 yılında halka arzlar 10 adet olurken, tutarı 90 milyon dolar, 2000 yılında 35 adet tutarı da 2.8 milyar dolar olarak gerçekleştirilmiştir.  İMKB hisse senedi piyasası Ulusal-100 endeksi , 2003 yılında bir önceki yıla göre  ABD dolar bazında   yüzde 111.4 oranında değer  kazanmıştır. 2003 yılında bir önceki yıla göre sanayi sektörü endeksi yüzde 65 (ABD doları bazında yüzde 94), mali sektör endeksi yüzde 98 (ABD doları bazında yüzde 133) değer kazanmıştır

 

       Şekil. 2     2000- 2003 Yılları Arası  İMKB Ulusal –100 Endeksi


         Kaynak :İMKB

 

 

İMKB işlem hacmi  2000 yılında 181.9 milyar ABD doları  ile rekor düzeye çıkmış, 2000 Kasım ve 2001 Şubat krizlerinin etkisiyle işlem hacminde önemli düşüşlerle birlikte  2002 yılında toplam işlem hacmi 70.7 milyar ABD dolar olmuştur. 2003 yılında  günlük ortalama işlem hacmi 407 milyon ABD dolar, toplam işlem hacmi % bir önceki yıla göre 42’lik bir artış ile 100.2 milyar ABD dolar  olarak gerçekleşmiştir. 2003 yılında İMKB’de, 30 milyon adet sözleşme ile günlük ortalama 240 milyar adet olmak üzere toplam 59 trilyon adet hisse senedi el değiştirmiştir

 

 

 

Tablo.2   İMKB-100 Bankalarının Net Dönem Kar/Zararları (Milyar TL)

 

 

1999

2000

2001

2002

2003

AKBANK

318.387

343.606

-15.015

685.448

1.324.524

ALTERNATİF BANK

33.902

11.184

-201.099

10.125

12.483

FİNANSBANK

65.702

71.010

-316.080

188.426

153.075

ŞEKERBANK

9.566

2.050

-153.507

10.343

59.216

TEKSTİL BANK

25.738

17.921

-165.900

58.473

6.310

T.DIŞ TİC.BANKASI

55.336

70.714

-48.557

81.942

171.656

T.GARANTİ BANKASI

181.099

205.287

-226.705

123.074

301.502

T.İŞ BANKASI

251.323

255.563

-762.047

310.816

423.106

YAPI ve KREDİ BANKASI

211.276

256.146

-895.815

1.101.454

162.279

T.KALKINMA BANKASI

8.104

14.348

-52.370

-52.107

-77.246

T.S.K.B

11.607

10.414

-13.964

18.063

40.850

T.EKONOMİ BANKASI

19.388

23.308

-13.283

18.514

50.902

 

Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği,  http://www.tbb.org.tr/ (erişim tarihi:12.10.2004)

 

Genel olarak bakıldığında Kasım 2000 ve Şubat  2001 krizlerinin olumsuz etkisi  bankaların karlarına da yansımıştır. 1999 ve 2000 yılı itibariyle önemli miktarda kar açıklayan bu bankalar ekonominin daralmasından olumsuz etkilenerek  bankacılık faaliyetlerini daraltmışlardır. Hisse senetleri İMKB’de işlem gören bankaların açıkladıkları 2000 yılı 6 aylık finansal tabloları toplam karda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 reel düşüş olmuştur. 12 ticari banka arasında sadece 2 adedi reel kar artışı sağlayabilmiş, geri kalanlar arasında yüzde 72’ye varan reel kar düşüşleri yaşanmıştır.Ekonomide olumlu gelişmeler ve Türk Lirasına güvenin artması ile beraber 2003 yılında Türkiye Kalkınma Bankası hariç tüm bankalarda karlılıklar sağlanmış ve ilk sırada bir önceki yıla göre yüzde 51 artışla 1.324.524 milyar TL ise Akbank A.Ş. yer almıştır.  Finansbank, Tekstil Bank, Yapı ve Kredi bankası ise 2002 yılına göre 2003 yılında karda olmalarına rağmen miktarları azalmıştır.

 

 

Bu ekonomik durum İMKB’ ye yansımıştır.2003 yılında İMKB Ulusal Mali endeks içinde yer alan bankaların işlem hacmi 44.620.935.649 milyon TL olurken, işlem miktarı 18.257.118.227 adet olarak gerçekleşmiş, sözleşme sayısı 4.078.959, işlem görme oranı yüzde 1.130 olmuştur.

 

 

 

 

Tablo.3 2003 yılında Hisse Senetler Piyasasında Yapılan İşlemlerin Sektörlere Göre Dağılımı

 

 

 

İşlem Hacmi

İşlem Miktarı

Sözleşme

İşlem

SEKTÖR

Şirk Say.

(Milyon TL)

(Bin Adet)

Sayısı

Görme%

MALİ KURULUŞLAR

77

88.465.528.187

39.652.941.231

11.879.612

1.290,93

BANKALAR VE ÖZEL FİNANS KURUMLARI

12

44.620.935.649

18.257.118.227

4.078.959

1.130,62

İMKB TOPLAMI

285

146.277.305.972

58.799.506.784

29.907.258

931,11

 

Kaynak : İMKB

 

 

       2003 yılında İMKB’de işlem gören hisse senetleri içinde bankaların şirketlerinin  hisse senedi  12 olarak gerçekleşirken, toplam işlem hacmi içindeki payı yüzde 30, mali kuruluşlar içindeki payı da yüzde 50.4 olarak gerçekleşmiştir. İşlem miktarları mali kuruluşlar içindeki payı yüzde 46 iken İMKB-100 içindeki payı ise yüzde 31 olarak gerçekleşmiştir. Sözleşme sayılarına bakıldığında ise mali kuruluşları içinde bankaların payı yüzde 34.3 ‘tür.  

 

 

 

Tablo.4    Hisse Senetleri Piyasası

Piyasa Değeri En Yüksek ,      İşlem Hacmi En Yüksek

25 Hisse Senedi

 

 

Milyar TL

Sıra No

 

 

Milyar TL

Sıra No

 

 

 

2003

2002

 

 

 

2003

2002

AKBANK

8.820.000

1

2

 

YAPI VE KREDİ BANK.     

15.232.859

1

1

İŞ BANKASI

8.181.430

2

3

 

İŞ BANKASI (C)

12.649.740

3

3

GARANTİ BANKASI

3.370.355

7

10

 

GARANTİ BANKASI

10.035.238

4

2

YAPI VE KREDİ BANK.

2.181.800

11

13

 

AKBANK         

3.671.650

11

11

 

 

 

 

 

FİNANSBANK     

2.402.331

14

14

İMKB Toplamı  

73.390.397

 

 

 

İMKB Toplamı

110.792.614

 

 

Kaynak : İMKB

 

         İMKB’de işlem gören bankaların hisse senetleri piyasasına bakıldığında piyasa değeri en yüksek şirketler içinde 2002 yılında 2. sırada yer alan AKBANK hisse senetleri yüzde 8 ile sıralamadaki yerine değiştirerek 1.sıraya yükselmiştir. 7. sırada Garanti bankası yer almakta payı ise yüzde 3’tür.

 

İşlem hacmi en yüksek 25 hisse senedi içinde Yapı  ve Kredi bankası son iki yıldır birinciliğini yüzde 8 payı ile korumuştur. Akbank ‘ta  11.sıradaki yerini yüzde 2’lik pay ile korumaktadır.  

 

 

Tablo.5    Hisse Senetleri Piyasası

Sözleşme Sayısı En Yüksek 25 Hisse Senedi

 

Hisse Senedi

Milyon Adet

Sıra No.

 

Hisse Senedi

Adet

Sıra No.

 

 

2003

2002

 

 

 

2003

2002

YAPI VE KREDİ BANK.     

8.141.599

1

1

 

YAPI VE KREDİ BANK.     

1.221.724

1

1

GARANTİ BANKASI

4.210.523

3

2

 

İŞ BANKASI (C)

947.127

4

4

FİNANSBANK     

2.397.929

5

4

 

GARANTİ BANKASI

755.552

5

2

İŞ BANKASI (C)

2.160.865

6

6

 

FİNANSBANK     

382.561

10

5

AKBANK         

647.500

19

11

 

AKBANK         

325.962

14

13

İMKB Toplamı  

44.589.750

 

 

 

İMKB

Toplamı

12.240.434

 

 

 

Kaynak : İMKB

 

İşlem miktarları en yüksek 25 hisse senedi içinde  Banka hisse senetlerine bakıldığında Yapı ve Kredi Bankası yüzde 13 oranla sıralamadaki birinciliğini korumaktadır. Garanti Bankası 2002 yılında yüzde ile ikinci sırada iken 2003 yılında   yüzde 7’lik payı ile üçüncü sırada yer almıştır. İş Bankası(c) ise yüzde 3 oranla altıncı sıradaki yerini korumaktadır. Sözleşme sayısında ise yüzde 4 oranı ile Yapı ve Kredi Bankası son iki yıldır birinciliğini korumaktadır.

 

 

 

Tablo.6  2003 Yılında Yabancı Yatırımcı işlemlerinin Sektör Dağılımı

 

İşlem Hacmi

SEKTÖR

Milyon TL

ABD$ ('000)

MALİ KURULUŞLAR

16.177.857.082

11.127.670

BANKALAR VE ÖZEL FİNANS KURUMLARI

10.581.011.914

7.283.094

İMKB TOPLAMI

25.327.120.915

17.333.671

Kaynak : İMKB

 

 

       TL cinsinden Mali endeks içinde yer alan Bankaların işlem hacmine bakıldığında İMKB-100 içinde payı yüzde 41 iken Mali endeks içindeki oranı yüzde 65.4 olarak gerçekleşmiştir.

 

 

Sermaye piyasalarına yatırım yapan yurtdışındaki yatırımcıların (ABD Doları cinsinden ) İMKB-100 endeks içindeki  işlem hacmi  yatırımlarında  ilk sırada yüzde 64 ile Mali kuruluşlara ait endeks yer almaktadır. İkinci sırada ise yüzde 19.7 ile imalat sanayii hisse senetlerine yatırım yapılmıştır.  Üçüncü sırada ise Ulaştırma, haberleşme ve depolama hizmetlerine yapılan yatırımlar ise yüzde 10.8 dir.

 

 

3. Türk Bankacılık Sistemindeki Diğer Bankalarla Bir Karşılaştırma

 

Banka, personel ve şube sayıları yönünden karşılaştırma yapılarak hisse senetleri işlem gören bankaların durumu karşılaştırılmıştır.

 

Tablo.7      Türk Bankacılık Sisteminde Banka, Personel  ve Şube Sayıları

 

 

1999

2000

2001

2002

2003

İMKB-100 Banka

12

12

12

12

12

Tic. Banka Sayısı

62

61

46

40

36

T. Banka Sayısı

81

79

61

54

50

İMKB-100 Banka pers

50.881

47.733

40.482

57.776

58.509

Tic. Banka.Pers. S.

168.558

164.845

132.274

118.329

118.607

T. Banka Pers.Sayısı

173.988

170.401

137.495

123.271

123.249

İMKB-100 Banka sayısı

2584

2.650

2.057

2.830

2.849

Tic. Banka Şube Sayısı

7.660 

7.807

6,889

6.087

5,949

T. Banka  Şube Sayısı

7.691

7.837

6.908

6.106

5.966

Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği

        

Yaşanan Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizlerinin beraberinde TMSF’ ye devir olan banka sayısındaki önemli artışın yanında kamu bankalarının birleştirilmesi ile bankaların şube ve personel sayısında azalma yaşanmıştır.  Ticari bankaların sayısındaki azalış oranına bakıldığında yüzde 58 iken sistem içindeki toplam banka sayısında yüzde 61’dir. İMKB-100 ‘de yer alan bankaların personel sayıları son üç yıldır artış oranı yüzde 69 olarak gerçekleşmiştir.  Toplam sektör içinde personel sayılarında 50.739 personel azalmışken, şube sayısındaki artış 792 adet olmuş, şube bankacılık sisteminin toplamındaki  azalış  ise 1725 olarak gerçekleşmiştir.

 

 

       4.  Bankaların Performans Ölçümü

 

Karlılık Oranları, Sermaye Yeterlilik Oranları, Aktif Kalitesi  Oranı, Gelir-Gider Yapısı  Oranları incelenmiştir.

 

              4.1  Karlılık Oranları  (%)

 

         Burada üç adet rasyo incelenmiştir.

 

Tablo. 8  İMKB’de İşlem Gören Bankaların Karlılığı

 

 

2001

2002

2003

2004/Mart

Net Kar/ Toplam Aktif

2,5

2,5

2,2

0,6

Net Kar/ Toplam Özkaynak

-32,3

19,2

14,0

3,4

Net Kar/Ödenmiş Sermaye

-92.7

64.1

3.9

13.1

 

 Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği

 

Bankaların ulaşmış oldukları büyüklük ile sağladıkları verimi gösteren net kar içinde toplam aktif  oranı bankaların  edinmiş oldukları tüm varlıkların ( maddi ve finansal yatırımlar dahil olmak üzere) hangi oranda etkin kullanıldığını göstermektedir. 2001 ve 2002 yıllarında yüzde 2,5 büyüme, 2003 yılında ise  yüzde 2,2 olarak büyüme gerçekleşmiştir. 2004 yılı Mart dönemine ilişkin büyüme ise  yıllarla karşılaştırıldığında verimsizlik dikkati çekmektedir. Bu bankaların fazla yabancı kaynak kullanarak finanse edilmesini veya bankaların gelirlerinin karlılık anlamında göstermiş oldukları olumsuz perfomans ile açıklanabilir.

 

Özkaynak, bankaların başlıca kaynaklarından biri olup, banka ortaklarının bankadan ettikleri kısmını oluşturmaktadır. Özkaynakları oluşturan kaynak kalemleri, ortakların koymuş oldukları sermaye ile hak ettikleri fakat bankalara bırakmış oldukları cari ve geçmiş dönemden dağıtılmamış karlardan oluşmaktadır.

Özkaynak karlılığı ise, ortakların bankalara kaynak olarak bırakmış oldukları fonlara düşen karlılığı gösterir. Banka yönetiminin başarısını ölçmek içinde kullanılır. 2001 yılında oranın eksi  yüzde 32 olması bankaların geçmiş yıl zararlarından kaynaklanmaktadır. 2002 yılında ise yüzde 19,2 ile gerçekleşen oran ortakların bankaya kaynak olarak bırakmış oldukları fona karşılık düşen karlılık nedeni ile yönetimin başarılı bir performans göstermiştir. 2003 yılında özkaynak karlılığı yüzde 14 olarak gerçekleşmiştir. 2002 ve 2003 yılında başarılı bir özkaynak karlılığı ve yönetim başarısı görülmektedir. 2004 yılı Mart döneminde öz Kaynak karlılığı yüzde 3,4 olarak gerçekleşmiş gelirlerinde azalma yada giderlerinde artması sonucunda  gerçekleşmiş olabilir. Net dönem karının ödenmiş sermayeye bölünmesi ile bulunan hisse senedi başına kar, bankaların piyasa değerini belirleyen en önemli etmenlerden biridir. Yatırımcı bu oran sayesinde sahip olduğu hisse senedi başına bankaların karından ne kadar pay düştüğünü görebilmektedir. 2001 yılında bankaların zarar etmesi nedeni ile yatırımcı olumsuz etkilenmiştir. 2002 yılında yatırımcı ve bankalar açısından oldukça karlı bir dönem yaşanmış ve bu nedenle yüzde 64,1 ‘e  düştüğü görülmektedir. Yatırımcıların bu durumdan olumlu etkilenerek yatırımlarını artırması olasıdır. 2003 yılında gelirlerin düşmesi, giderlerin artması nedeni ile yada finansman giderlerin artması ile net kar 2002 yılına göre yüksek oranda azalmış olması yatırım açısından olumsuz bir durumdur. 2004 yılı Mart dönemi oranı yüzde 13,1 olarak gerçekleşmiştir. Bankaların 2003 yılından etkilenip yatırımcının olumsuz etkilenmesini önlemek için yatırımcıya karşılık güven artırma nedenidir. 2004yılı Mart döneminde diğer olumsuz karlılık oranları nedeni ile yatırımcının güvenini kazanma çabası içerisindedir. 2004 yılı finans sektöründe yatırım açısından dikkatli olunmalıdır.

 

4.2 Sermaye Yeterlilik Oranları  (%)

 

Burada üç adet sermaye yeterlilik rasyosu  incelenmiştir.

 

Tablo.9   İMKB’de İşlem Gören Bankaların Sermaye Yeterlilikleri

 

 

2001

2002

2003

2004/Mart

 

Özkaynak / Toplam Aktif

 

11,2

 

13,2

 

15,5

 

17,0

 

Özkaynaklar/ Risk Ağırlıklı Varlıklar

 

 

 

20,1

 

24,3

 

25,7

 

(Özkaynaklar-Duran Varlıklar)/ Toplam Aktifler

 

-17,5

 

-0,4

 

3,5

 

3,7

 Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği

 

 

Aktiflerin  yüzde kaçının bankaların sahiplerince finanse edildiğini gösteren bu oran yıllar itibariyle yükselme eğilimi göstermekte, bankaların iyi yönetildiğine işaret etmektedir. Ancak finansmanında ağırlıklı olarak yabancı kaynaklar ile finanse edilmesi bankalar için olumsuzdur, finansman giderlerinin artışı ile birlikte net karın düşmesine neden olur. Yatırımcı için dikkatlice izlenmesi gerekirken yatırımcının  kardan alacağı payın düşmesine neden olacaktır.

 

Risk ağırlıklı sermaye yeterlilik oranı asgari yüzde 8 öngörülürken büyük gerçekleşmesi sermayenin verimli ve etkin kullanıldığını göstermektedir. Yaşanan ekonomik krizlerden daha  sonraları bankaların özkaynaklarının yeterli, güçlü ve piyasalara karşı bir güven unsuru taşıdığını görmekteyiz. İdeal olan Duran varlıkların özkaynaklarla finansmanıdır. 2001 yılında yaşadığımız ekonomik kriz ile bankaların zararlarının oluşması ve artması varlıklarını  yabancı kaynaklar ile finanse edildiğini göstermektedir. 2002 yılında da yetersiz kalırken sonraki yıllarda duran varlıklar özkaynaklar ile finanse edilmiştir. Özkaynaklardan geri kalan  değerler ise dönen varlıklarına aktarılmıştır.

 

 

4.3.  Aktif Kalitesi  Oranı 

 

      3 adet aktif kalitesi rasyosu  incelenmiştir.

 

 

Tablo. 7   İMKB’de İşlem Gören Bankaların Aktif Kalitesi  Oranı (%)

 

 

2001

2002

2003

2004/Mart

 

Toplam Kredi / Toplam Aktif

 

23,4

 

30,5

 

32,3

 

34,2

 

Takipteki Krediler/ Toplam Krediler

 

33,2

 

 

4,3

 

1,1

 

1,0

YP Aktifler/Toplam Aktifler

 

58,4

53,9

48,0

43,3

 Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği

 

 

2001 yılında varlıkların yüzde 23.4 ‘ünü kullandırmalarının nedeni verilen kredileri geri dönüşlerinde sorunların yaşanmaması nedeniyle daha az pay ayrılırken kredilerden elde edilecek gelirlerden de vazgeçilmiştir. Daha sonraki yıllarda ise varlıklarını  1/3’ünü ayırarak gelirlerini arttırmayı planlamıştır.

 

Yine kriz yıllarına rastlayan dönemlerde takipteki kredilerin payı yüksektir, bu gelir azalışları demektir. Sonraki yıllarda ise bu oran normale dönmüştür. Varlıkların yüzde %50’den fazlası yabancı para varlıklarından oluşması yüksek enflasyondan en az etkilenmek içindir. Daha sonra ki yıllarda Türk Lirasına olan güven nedeniyle yabancı paraya olan talep azalmıştır. 

 

 

4.4. Likidite  Oranları

 

 3 adet likidite oranı incelenmiştir.

 

 

Tablo. 8    İMKB’de İşlem Gören Bankaların Likidite  Oranları  (%)

 

2001

2002

2003

2004/Mart

 

Likit Aktifler / Toplam Aktif

 

35,8

 

40,0

 

41,4

 

41

Likit Aktifler/ Mevduat+Mevduat Dışı Kaynaklar

 

43,2

 

51

 

60,7

 

46,9

Likit Aktifler/ Kısa Vadeli Yükümlülükler

 

 

80,7

 

85,0

 

77,9

 

 Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği

 

       Toplam aktifler içinde likit aktiflerin oranı, bankaların aktiflerinin ne derece likit oldukları, beklenmedik krizlere karşı duyarlılıklarını ifade eder. 2003 yılında bankaların krizlerden etkilenme riski azalmış ve toplam aktifler içinde yer alan likit aktif oranları artmıştır. Beklenmedik krizlere karşı hazır olduğu görülmektedir.

 

Mevduat ve mevduat dışı kaynaklar içinde likit aktiflerin payı, piyasalarda doğabilecek krizde, bankaların bunu aşabilmek için kolayca paraya çevirebilecek değerleri yani borç ödeyebilme kapasitesini göstermektedir.

 

2003 yılında 2002 yılına göre likit değerlerinde yüzde 4.3 ‘lük iyileşme söz konusudur. Ancak Mart 2004 itibariyle borç ödeme kapasitesinde yüzde 7.1 ‘lik azalma meydana gelmiştir. 2004 yılında kredi kartı tahsilindeki güçlükler bankalar için bir sorun oluşturmaya başlamıştır.      

        

4.5. Gelir-Gider Yapısı  Oranları 

 

 3 adet  gelir-gider  rasyosu incelenmiştir.

 

Tablo.9 İMKB’de İşlem Gören Bankaların Gelir-Gider Yapısı  Oranları  (%)

 

 

2002

2003

2004/Mart

Net Faiz Geliri/Toplam Aktifler

 

5,2

2,9

1,4

Net Faiz Geliri/Toplam Faaliyet Gelirleri

 

58,8

33,1

52,1

 Faiz Dışı Gelirler/ Toplam Aktifler

 

3,6

5,8

1,3

Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği

 

 

Bankaların toplam varlıklarının verimini gösteren bu oran varlıkların hangi oranda etkin kullanıldığını göstermektedir. 2002 yılında tahsilatların gerçekleştiği düşüncesiyle net faiz gelirlerinin yükselmesine neden olmuştur. 2002 yılı olumlu görünürken, daha sonraki yıllarda bu oranın düşmesi kredilerin uzun vadeli olarak kullandırıldığını göstermektedir.

 

Bankaların esas faaliyetleri bu oran sayesinde ulaşmış olduğu sonuçlar hakkında bilgi veren Net faiz gelirleri/toplam faaliyet gelirleri rasyosudur.  Bu rekabet ortamında 2002 ve 2004 mart döneminde bankaların verimli çalıştığı kullandırılan kredilerin tahsilatında sorun yaşanmadığının gösterirken bu oranın düşmesi kredilerin piyasa şartlarında uzun vadeli kullandırıldığının sonucu olabilir.

 

Faiz dışı gelirler/toplam Aktifler rasyosu bankaların toplam varlıklarından ne kadarının faiz dışı gelir elde edildiğini gösterir. Faiz dışı gelirler bankaların işlemleri sonunda komisyon, kambiyo karları gibi gelirleri 2002 yılı itibariyle verimli çalıştığını gösteririr.

 

 

         5.  SONUÇ

 

Halka açılma bankacılık açısından oldukça önemlidir, sermaye yaratarak önemli bir strateji olması yanında bu sektörün daha çok tanınması da amaçlanmaktadır. Sermayesi halka açık olan bankalara ait elinde kağıt tutan yatırımcıların doğru ve zamanında bilgilendirilmesi gerekirken, geçmişte yaşananlar ise acı bir ders olmalıdır. Bu nedenle de hem Sermaye Piyasası Kurulu  hem de devletin halka açılacak yeni bankalarında özendirilmesi açısından  daha hassas davranılması  gerekmektedir.

 

 

Yaşanan Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizleri ekonomi üzerinde olumsuz etkiler yaratmış, bu bazı kesimler etkilenmiştir. Yüksek enflasyon ortamında enflasyonun değişkenliği de fazla olması nedeniyle, yüksek bir reel faiz oluşmaktadır.

 

Farklı bankaların farklı sonuçlar elde etmesi doğaldır

 

 

Enflasyonun düşmesi ile birlikte olumsuz etkisi, faiz marjında, yani bankaların bir numaralı kar kaynağında daralma yaşanmış olmasıdır.  Kredilerin uzun vadeli olarak verilmesine neden olmuştur.

 

 


KAYNAKÇA

 

ALTAN Mikail, PARLAKKAYA(2004), Bilanço Dışı İşlemlerin Banka Performansına Etkisi: Türk Bankacılık Sektörü, İktisat İşletme ve Finans Dergisi, yıl:19, ss:107-122

BDDK, Bankacılık Sektörü Değerlendirme Raporu, Şubat 2004

GÜNEŞ Hurşit(2004), Bankalarımız Küçük Değil Cüce!! Neden mi? Milliyet Gazetesi, Mart 26

KUMCU Ercan(2004), Bankalar Halka Açılmalı, Hürriyet gazetesi, Nisan 7

KUMCU Ercan(2004),Bankacılıkta Yabancı Sermaye , Hürriyet gazetesi,  Nisan 6

İMKB, İMKB Şirketler, 1986-1996, Mart 1997, Mart Matbaacılık.

İMKB, İMKB Şirketleri Aylık Fiyatlar ve Getiriler, 1986-2000,Cilt II, İMKB Temmuz 2001, VE Reklam İletişim ve Matbaacılık Hizmetleri

SPK, Sermaye Piyasası Kurulu 2003 Raporu,

 http://www.spk.gov.tr/yayinlar/yayinlar.htm?tur=faaliyetraporu

erişim tarihi:11.10.2004

SOMÇAĞ Selim (2002), Türkiye’nin Ekonomik Krizi: Oluşumu ve Çıkış Yolları, Ağustos, http://www.ceterisparibus.net/turkiye/kriz.htm  erişim tarihi :10.5.2004

SÜNER Mehmet(2004), Ülke Riski Azaldıkça Sermaye Piyasaları ve İMKB Gelişecek, Activeline, Mayıs 2004

TBB, Bankalarımız 2002, Graphis Matbaası, İstanbul,

TBB, Bankalarımız 2003, Graphis Matbaası, İstanbul

TBB, İMKB’de İşlem Gören Ticaret Bankaları, Mart 2004 http://www.tbb.org.tr. erişim tarihi: 5.5.2004

TBB, İMKB’de İşlem Gören Ticaret Bankaları, Aralık 2003 http://www.tbb.org.tr. erişim tarihi: 5.5.2004

TBB,İMKB’de İşlem Gören Ticaret Bankaları, Mart 2002 http://www.tbb.org.tr. erişim tarihi: 6.5.2004

TÜSİAD, Türkiye Ekonomisi 2003, Aralık, http://www.tusiad.org/  

erişim tarihi: 4.8.2004

TBB, http://www.tbb.org.tr/eklenenler/eklenenler_ocak04.htm, erişim tarihi:8.12.2004

analiz.ibsyazilim.com.tr, erişim tarihi:4.10.2004

 

EK:1

   İMKB-100Mali Endeks İçinde Yer Alan  Bankalar

 

 

TARİH

TARİH

AKBANK

1990/07

 

ALTERNATİF BANK

1995/07

 

FİNANSBANK

1990/02

 

ŞEKERBANK

1997/04

 

TEKSTİL BANK

1990/05

 

T.DIŞ TİC.BANKASI

 

 

T.GARANTİ BANKASI

1990/06

 

T.İŞ BANKASI

1987/11

 

YAPI ve KREDİ BANKASI

1987/05

 

T.KALKINMA BANKASI

1991/03

 

T.S.K.B

1989/03

 

T.EKONOMİ BANKASI

2000/02

 

 

DEMİRBANK

1990/05

06.12.2000 tarihinde TMSF’ye devr olmuştur.

SINAİ YATIRIM BANKASI

2000/06

 

YAŞARBANK

1990/09

22.12.1999  tarihinde TMSF’ye devr olmuştur.

ESBANK

1991/06

22.12.1999  tarihinde TMSF’ye devr olmuştur.

TOPRAKBANK

1986/06

30.10.2001  tarihinde TMSF’ye devr olmuştur.

Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği, http://www.tbb.org.tr/ erişim tarihi:12.10.2004