|
|||||
|
İŞÇİ BULUŞLARI-ÜNİVERSİTE BULUŞLARI Dünyanın gelişmiş ülkelerinde iki ana buluş kaynağı vardır: Birincisi büyük sanayi işletmelerinin Ar-Ge’leri, İkinciside sanayi ile işbirliği içinde çalışan Üniversitelerdir. Bütün buluşlar içinde bunlar hemen hemen çoğunluğu oluştururlar. Sanayi işletmelerinde yapılan buluşların azımsanmayacak kadar kısmı planlanmayan, “yan” ürün olarak ortaya çıkan ve çalışanlar tarafından geliştirilen buluşlardır. Dünyada öyle kuruluşlar varki varlık koşulları ve gelişmeleri buluş yapmaya, teknolojiyi geliştirmeye bağlıdır. Bu kuruluşlara en güzel örnek IBM’dir. IBM’in tescil edilmiş binlerce patenti vardır. Durum bu olunca buluş sahipliği kavramı son derece önemli hale gelmektedir. Sorun şudur: İşçi (Çalışan) buluşlarının sahibi kim olacaktır? Üniversitede yapılan bir buluşun sahibi kimdir? İşçinin-İşverenin-Öğretim üyesinin-Kurum olarak Üniversitenin hakları nelerdir? Bu konular 551 sayılı Patent K.H.K’nin 16 ila 41’nci maddeleri arasında düzenlenmektedir. Kararnamenin bu konuya 30’un üzerinde hüküm getirmesi ne kadar önem verdiğinin de bir göstergesidir. Anılan hükümlere göre bir hizmet akti ile işverene bağlı olarak çalışan kişinin o işyerinde yaptığı buluşun sahibi işverendir. Üniversitede ise durum tam tersidir. Öğretim üyesinin yaptığı buluşun sahibi bizzat kendisidir. Öğretim üyeleri dışında ki kişilerin (Öğrenci-Çalışan vs) buluşları ise üniversiteye aittir. İşçi buluşlarında işçinin, öğretim üyesi buluşlarında üniversitenin ne gibi hakları vardır? İşçi yaptığı buluşu derhal işverene bildirmek, işverende derhal patent başvurusunda bulunmakla yükümlüdür. İşveren hak sahibi olduğu buluşla ilgili olarak yasaya göre işçiye “uygun” bir bedel ödemekle ve başvuruyu yapmakla yükümlüdür. İşveren bu bedeli ödemezse tahkimden başlayarak yargı devreye girer ve bedeli tayin eder. İşveren işçinin kendisine buluşu bildirmesinden itibaren 2 ay içinde cevap vermez, başvuruyu yapmazsa buluş serbest buluş haline gelir ve işçi buluş üzerinde her türlü tasarrufta buılunma hakkına sahip olur. Başvurunun yapılabilmesi için işçi her türlü teknik bilgiyi işverene bildirmek zorundadır. Üniversite de ki buluşlarda öğretim üyesinin buluşunun kendisine ait olduğunu belirtmiştim. Eğer buluşun yapılması için üniversitenin araç ve gereçleri kullanılmışsa, bu buluş için üniversite bir harcamada bulunmuşsa öğretim üyesinin bu masrafları ödemesi gerekir. Ayrıca öğretim üyesi buluşun ne şekilde değerlendirildiğini ve ne kazanç elde ettiğini üniversiteye bildirmek zorundadır. Eğer buluşun yapılmasında üniversitenin bir katkısı olmuşsa elde edilen kazançtan bir kısmının kendisine ödenmesini isteyebilir. Üniversitede kimin öğretim üyesi kimin çalışan durumunda olduğu Yüksek Öğretim Kanunu çerçevesinde belirlenir. Öğretim üyeleri dışında ki buluşçuların buluş üzerindeki hakları işçi haklarında olduğu gibidir. Bir araştırma görevlisinin buluş yapmasında durum budur. Patent yasası buluşları iki kategoriye ayırmış bulunmaktadır. İlki serbest buluşlar, ikinciside hizmet (hizmet ilişkisi içindeki) buluşlar. Üniversite öğretim üyelerinin buluşları “serbest buluş” kavramı içinde ele alınır. Ancak üniversiteye karşı bazı ek yükümlülükler getirir. Patentlerin maddi bir yönü olduğu gibi birde manevi yönü vardır. Manevi yönü buluşçu olarak anılmayı hak etmektir. İster üniversite de olsun ister fabrikada olsun buluşçunun adının belirtilmesi hiçbir koşul altında engellenemez.
|
|