![]() |
|||||
|
241 SERİ NO.LU GELİR VERGİSİ GENEL
TEBLİĞİ ve UYGULAMADA KARŞILAŞILAN
PROBLEMLER “Devlet Harcama Belgeleri
Yönetmeliğinin Bazı Maddelerinde Ek ve Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”
28 Şubat 2001 tarih ve 24332 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Bundan bir
gün sonra yani 01 Mart 2001 tarih ve
24333 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 241 seri no.lu
Gelir Vergisi Genel Tebliği yayımlanmış ve Ücretler, Serbest Meslek Kazançları
ve/veya Gayrimenkul Sermaye İratlarından tevkif yoluyla kesilen vergilen
yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan vergilere mahsup
edilip, mahsuplar sonunda arta kalan tutarların nakden ve/veya mahsuben iade
işlemelerine ilişkin olarak açıklamalar yapılmış ve uygulama şekli
belirlenmiştir. Bir başka anlatımla
241 No.lu tebliğ ile Devlet
Harcama Yönetmeliğine uyum sağlanmıştır. Söz konusu
tebliğin yayımlanmasından sonra tebliğ hükümleri defalarca makale konusu
yapılmış ve mesleki toplantılarda da işlenmiştir. Tebliğin 2’nci paragrafında
“.......................... Beyannamesinde ücret, serbest meslek kazancı
ve/veya gayrimenkul sermaye iradı bulunan mükelleflerin, sadece bu gelir
unsurlarından kesilen vergilerin gelir
vergisi dışındaki vergilere mahsuben iadesinde; kesintiyi yapan vergi
sorumlularının adı, soyadı veya ünvanı, bağlı
oldukları vergi dairesi ve hesap numaraları ile kesintiye esas alınan
tutarları, kesilen vergileri ve kesinti yapılan dönemleri gösteren bir icmal
tablosunu yıllık beyannamelerine eklemeleri yeterlidir. Ancak,
belirtilen kesintilerin mahsuben iade sonrasında kalan kısmının nakden
iadesinde, kesilen vergilerin vergi sorumlusu adına tahakkuk ettirildiğine
ilişkin ilgili saymanlığın yazısı ödeme belgesine bağlanır” hükmü ile
birlikte tebliğin 4’üncü paragrafından “ ...... bu mahsuplar sonunda kalan
kısmının diğer vergi borçlarına mahsubu talep edildiğinde ise, mükellefler
yıllık beyannamelerine; ·
Tevkifatı yapan vergi
sorumlularının adı, soyadı veya ünvanın, bağlı
oldukları vergi daireleri ve hesap numaralarının, ·
Tevkifata esas alınan
brüt tutarların, ·
Tevkif edilen vergi ve varsa fon payı tutarlarının, ·
Tevkifat yapılan
vergilendirme dönemlerinin, Gösterildiği
bir icmal tablosunu imzalayarak ekleyecekler ve mahsuben iade talepleri bu
tabloya göre yerine getirilecektir” denilmektedir. Maliye
Bakanlığı, Gelirler Genel Müdürlüğünün 29 Mart 2001 tarih ve
B.07.GEL.0.36/3660-21751 sayı ile
İstanbul Defterdarlığı (Defterdarlık : Tahsilat Gelir Müdürlüğüne) yazılan
bir yazı ile uygulama konusunda açıklama yapılmıştır. Söz konusu yazının 6’ncı paragrafında
“Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde; ·
Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinde yapılan
değişikliğin yayımlandığı 28.02.2001 tarihinden önce mahsup talebine ilişkin
olarak verilen dilekçe ile birlikte söz konusu listenin (İcmal tablosunun)
verilmiş olması halinde, mahsubun yapılacağı tarihe kadar gecikme zammı
hesaplanmaması, ·
Mahsup talebi 28.02.2001 tarihinden önce yapılmakla
birlikte 241 Seri No.lu Gelir Vergisi Tebliğinde belirtilen icmal tablosunun
ibraz edilmemiş olması halinde ise icmal tablosunun ibraz edildiği tarihe
kadar geçen süre için gecikme zammı hesaplanması, gerekmektedir” denilmektedir. Yukarıda
yazılanların tamamı idare tarafından yayımlanan ve gerek kapsama giren vergi
mükellefleri, gerekse vergi dairelerinin uygulamalarda izleyecekleri
yöntemler sıralanmaktadır. Yayımlanan
Kanun, Yönetmelik, Tebliğ ve uygulamaya yönelik dahili genelgelerle idarenin
görüşleri tamamen tarafların istifadesine sunulmakta ve yazıldığı ve
anlaşıldığı şekli ile uygulanması istenilmektedir. Bir serbest
meslek mensubu 241 no.lu Tebliğ hükümleri
doğrultusunda hazırladığı icmal tablosunu Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi
ekinde vergi dairesine tevdi ettikten ve mahsuben iadeye ilişkin tutarın
tamamının Serbest Meslek faaliyetlerinden oluştuğunu beyan ettikten sonra
mahsup işleminin gerçekleştirilmesi
kaçınılmaz olmaktadır. Buna karşılık bazı vergi daireleri mükelleflerin yıllık gelir vergisi
beyanname tahakkuklarını ilgi
tutarak “...... iade işlemlerinizin
yapılabilmesi için adınıza yapılan kesintilerin tahakkuk ettiğine dair ilgili
saymanlıklarca (Vergi Dairesi) onaylı belgelerin beyannamenize eklenmesi
gerekmektedir. .”15 gün içerisinde 213 sayılı V.U.K.’nun
148’nci maddesi gereğince onaylı belgelerin dairemize ibrazı gerekmekte olup,
aksi takdirde iade işlemlerinizin yapılamayacağının ve mahsup edilen
kesintiler dikkate alınmaksızın yine aynı kanunun 29’ncu maddesi gereğince ikmalen tarhiyat yapılacağının
bilinmesi hususunu” şeklinde karşılık
vermektedirler. Oysa tebliğ
hükümlerinin incelenmesinden
anlaşılacağı üzere; kapsama girmek koşulu ile ve tebliğde belirtilen
bilgileri de ihtiva edecek şekilde bir icmal tablosunun verilmesi yeterli
olabilmektedir. Meslek
mensuplarının Vergi Daireleri, Defterdarlıklar ve Gelirler Genel Müdürlüğü
ile yazıştıkları ve görüş talep ettikleri bilinmektedir. Bazı meslek
mensupları da idare ile ihtilafa
düşmemek amacıyla ilgili vergi dairelerinden onaylı belgeleri
toplamakta ve bağlı bulunduğu vergi dairesine tevdi etmektedirler. Bunların
vergi dairelerine tevdi edilmesi sırasında da idare ile ihtilafa düşmemek
amacıyla bu işlemlerin yaptırıldığını vurgulayan meslek mensupları da vardır.
Böyle hareket eden meslek mensuplarına da mahsup talepleri ile onaylı
belgelerin vergi dairesine tevdi edilme tarihi arasında geçen zaman için ayrıca gecikme
zammı uygulanmaktadır. Vergilerin
toplandığı tek bir adres var. Alt birimleri farklı da olsa tek bir adres var.
O da Maliye Bakanlığı. Yani ödeme ve/veya tahakkuk belgesinin onaylı
örneğinin sunulmaması ödenen bir vergiye gecikme zammı uygulanmasına
sebebiyet vermemelidir. Şekil şartları oluşmamasına karşın temenni budur. Vergi
dairelerine yapılan mahsup ve/veya iade taleplerinde yukarıdaki şartlar
dahilinde yalnızca bir icmal
tablosunun yıllık gelir vergisi beyannamesine eklenmesi yeterli
olmaktadır. Kaldı ki vergi daireleri
bilgisayar ortamında iş yapmaktadır. Bir serbest meslek erbabının verdiği icmal tablosunda yer alan bilgiler
doğrultusunda vergilerin tahakkuk edip etmediğini görmek çok zor olmasa
gerek. Sonuç olarak
belirsizlik nedeniyle bir çok meslek mensubu zor durumda kalmıştır.
Belirsizliğin giderilmesi amacıyla başkaca ne yazılabilir bunu söylemek
oldukça zor. Ancak yine de bakanlığın bu konuya da bir çözüm üreteceği
kanaatini taşıyorum. Var olan ihtilafların çözümlenmesi ve bundan sonra
oluşması muhtemel ihtilafların önlemesi dileğiyle. |