YIL: 6
SAYI: 61
OCAK 2003
 

önceki

yazdır


Mehmet Ali AKTAŞ

 

 

  

241 SERİ NO.LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ ve UYGULAMADA KARŞILAŞILAN  PROBLEMLER


 “Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin Bazı Maddelerinde Ek ve Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” 28 Şubat 2001 tarih ve 24332 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Bundan bir gün sonra yani  01 Mart 2001 tarih ve 24333 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 241 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği yayımlanmış ve Ücretler, Serbest Meslek Kazançları ve/veya Gayrimenkul Sermaye İratlarından tevkif yoluyla kesilen vergilen yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan vergilere mahsup edilip, mahsuplar sonunda arta kalan tutarların nakden ve/veya mahsuben iade işlemelerine ilişkin olarak açıklamalar yapılmış ve uygulama şekli belirlenmiştir. Bir başka anlatımla  241 No.lu tebliğ  ile Devlet Harcama Yönetmeliğine uyum sağlanmıştır.

 

Söz konusu tebliğin yayımlanmasından sonra tebliğ hükümleri defalarca makale konusu yapılmış ve mesleki toplantılarda da işlenmiştir. Tebliğin 2’nci paragrafında “.......................... Beyannamesinde ücret, serbest meslek kazancı ve/veya gayrimenkul sermaye iradı bulunan mükelleflerin, sadece bu gelir unsurlarından kesilen vergilerin  gelir vergisi dışındaki vergilere mahsuben iadesinde; kesintiyi yapan vergi sorumlularının adı, soyadı veya ünvanı, bağlı oldukları vergi dairesi ve hesap numaraları ile kesintiye esas alınan tutarları, kesilen vergileri ve kesinti yapılan dönemleri gösteren bir icmal tablosunu yıllık beyannamelerine eklemeleri yeterlidir.

 

Ancak, belirtilen kesintilerin mahsuben iade sonrasında kalan kısmının nakden iadesinde, kesilen vergilerin vergi sorumlusu adına tahakkuk ettirildiğine ilişkin ilgili saymanlığın yazısı ödeme belgesine bağlanır” hükmü ile birlikte tebliğin 4’üncü paragrafından “ ...... bu mahsuplar sonunda kalan kısmının diğer vergi borçlarına mahsubu talep edildiğinde ise, mükellefler yıllık beyannamelerine;

 

·        Tevkifatı yapan vergi sorumlularının adı, soyadı veya ünvanın, bağlı oldukları vergi daireleri ve hesap numaralarının,

·        Tevkifata esas alınan brüt tutarların,

·        Tevkif edilen vergi ve varsa fon payı tutarlarının,

·        Tevkifat yapılan vergilendirme dönemlerinin,

 

Gösterildiği bir icmal tablosunu imzalayarak ekleyecekler ve mahsuben iade talepleri bu tabloya göre yerine getirilecektir” denilmektedir.

 

Maliye Bakanlığı, Gelirler Genel Müdürlüğünün 29 Mart 2001 tarih ve B.07.GEL.0.36/3660-21751 sayı  ile İstanbul Defterdarlığı (Defterdarlık : Tahsilat Gelir Müdürlüğüne) yazılan bir yazı ile uygulama konusunda açıklama yapılmıştır.  Söz konusu yazının 6’ncı paragrafında “Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde;

·        Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinde yapılan değişikliğin yayımlandığı 28.02.2001 tarihinden önce mahsup talebine ilişkin olarak verilen dilekçe ile birlikte söz konusu listenin (İcmal tablosunun) verilmiş olması halinde, mahsubun yapılacağı tarihe kadar gecikme zammı hesaplanmaması,

·        Mahsup talebi 28.02.2001 tarihinden önce yapılmakla birlikte 241 Seri No.lu Gelir Vergisi Tebliğinde belirtilen icmal tablosunun ibraz edilmemiş olması halinde ise icmal tablosunun ibraz edildiği tarihe kadar geçen süre için gecikme zammı hesaplanması,

gerekmektedir”   denilmektedir.

 

Yukarıda yazılanların tamamı idare tarafından yayımlanan ve gerek kapsama giren vergi mükellefleri, gerekse vergi dairelerinin uygulamalarda izleyecekleri yöntemler sıralanmaktadır.

 

Yayımlanan Kanun, Yönetmelik, Tebliğ ve uygulamaya yönelik dahili genelgelerle idarenin görüşleri tamamen tarafların istifadesine sunulmakta ve yazıldığı ve anlaşıldığı şekli ile uygulanması istenilmektedir.

 

Bir serbest meslek mensubu 241 no.lu Tebliğ hükümleri doğrultusunda hazırladığı icmal tablosunu Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi ekinde vergi dairesine tevdi ettikten ve mahsuben iadeye ilişkin tutarın tamamının Serbest Meslek faaliyetlerinden oluştuğunu beyan ettikten sonra mahsup işleminin gerçekleştirilmesi  kaçınılmaz olmaktadır. Buna karşılık bazı vergi daireleri  mükelleflerin yıllık gelir vergisi beyanname tahakkuklarını  ilgi tutarak  “...... iade işlemlerinizin yapılabilmesi için adınıza yapılan kesintilerin tahakkuk ettiğine dair ilgili saymanlıklarca (Vergi Dairesi) onaylı belgelerin beyannamenize eklenmesi gerekmektedir. .”15 gün içerisinde 213 sayılı V.U.K.’nun 148’nci maddesi gereğince onaylı belgelerin dairemize ibrazı gerekmekte olup, aksi takdirde iade işlemlerinizin yapılamayacağının ve mahsup edilen kesintiler dikkate alınmaksızın yine aynı kanunun 29’ncu maddesi gereğince ikmalen tarhiyat yapılacağının bilinmesi hususunu”   şeklinde karşılık vermektedirler.

 

Oysa tebliğ hükümlerinin incelenmesinden  anlaşılacağı üzere; kapsama girmek koşulu ile ve tebliğde belirtilen bilgileri de ihtiva edecek şekilde bir icmal tablosunun verilmesi yeterli olabilmektedir.

Meslek mensuplarının Vergi Daireleri, Defterdarlıklar ve Gelirler Genel Müdürlüğü ile yazıştıkları ve görüş talep ettikleri bilinmektedir. Bazı meslek mensupları da idare ile ihtilafa  düşmemek amacıyla ilgili vergi dairelerinden onaylı belgeleri toplamakta ve bağlı bulunduğu vergi dairesine tevdi etmektedirler. Bunların vergi dairelerine tevdi edilmesi sırasında da idare ile ihtilafa düşmemek amacıyla bu işlemlerin yaptırıldığını vurgulayan meslek mensupları da vardır. Böyle hareket eden meslek mensuplarına da mahsup talepleri ile onaylı belgelerin vergi dairesine tevdi edilme tarihi  arasında geçen zaman için ayrıca gecikme zammı uygulanmaktadır.

 

Vergilerin toplandığı tek bir adres var. Alt birimleri farklı da olsa tek bir adres var. O da Maliye Bakanlığı. Yani ödeme ve/veya tahakkuk belgesinin onaylı örneğinin sunulmaması ödenen bir vergiye gecikme zammı uygulanmasına sebebiyet vermemelidir. Şekil şartları oluşmamasına karşın temenni budur.

 

Vergi dairelerine yapılan mahsup ve/veya iade taleplerinde yukarıdaki şartlar dahilinde yalnızca bir  icmal tablosunun yıllık gelir vergisi beyannamesine eklenmesi yeterli olmaktadır.  Kaldı ki vergi daireleri bilgisayar ortamında iş yapmaktadır. Bir serbest meslek erbabının  verdiği icmal tablosunda yer alan bilgiler doğrultusunda vergilerin tahakkuk edip etmediğini görmek çok zor olmasa gerek.

 

Sonuç olarak belirsizlik nedeniyle bir çok meslek mensubu zor durumda kalmıştır. Belirsizliğin giderilmesi amacıyla başkaca ne yazılabilir bunu söylemek oldukça zor. Ancak yine de bakanlığın bu konuya da bir çözüm üreteceği kanaatini taşıyorum. Var olan ihtilafların çözümlenmesi ve bundan sonra oluşması muhtemel ihtilafların önlemesi dileğiyle.