![]() |
|||||
|
Gelir ve Kurumlar Vergisi gerçek ve tüzel kişilerin vergileme dönemindeki beyan ettikleri kazanca göre tarh ve tahakkuk ettirilerek tahsil edilmektedir. Mükelleflerin yaptıkları beyanların doğruluğunun bu konuda düzenlenmesi öngörülen kayıt ve belgelerle de kanıtlanması gerekmektedir. Vergi İdarelerince yapılan beyanların, öngörülen kayıt ve belgelere uygunluğu bakımından yapılan denetimlerde Söz konusu belgelerin görevlilere ibraz edilmeyişinde GİZLEME eyleminde bulunulduğu öne sürerek mükellefler hakkında kaçakçılık suçu raporu düzenlenmektedir. Kanunda; mevcudiyeti noter tasdik kayıtları veya sair suretle tespit edilen kayıt ve belgelerin istendiğinde görevlilere ibraz edilmemesi gizleme olarak tanımlanmaktadır. Çeşitli nedenlerle yapılan vergi denetimlerinde gizleme eylemi ile karşılaşılmasında, mükelleflerin tarh dosyalarında bulunan belgelere göre yapılan incelemelerde, Gelir vergisi ziyaına sebebiyet verilmiş olduğu her zaman kesin olarak tespit olunamamaktadır. Katma Değer Vergisi yönünden durum farklı bulunmaktadır. KDV Kanununda yer alan hükümlere göre mükelleflerin ticari faaliyetleri nedeniyle alışlarda ödedikleri KDV'ni satışlarda tahsil ettikleri KDV'nin belgelerine dayanak olarak kayıtlarında da göstermekle yükümlüdürler.
Gizleme eylemini oluşturan kayıt ve belgelerin ibraz edilmemesi halinde,
mükellefin ödediği ve mahsup ettiği KDV'ne ilişkin beyanları dayanaksız
kaldığından mahsup edilen KDV'si kadar vergi ziyaına sebebiyet verilmiş
olduğu ortaya çıkmaktadır.
Bu konuda haklarında düzenlenen kaçakçılık suçu raporlarına dayalı olarak yargı organlarına intikal eden davalardan bir çoğunda gözlemlenenlerle, İşyerini terk eden veya mükellefiyet şekli değişen mükelleflerin durumu vergi idarelerine bildirme tarihini takip eden yıldan itibaren 5 yıl süre ile saklamakla yükümlü oldukları kayıt ve belgeleri, çoğunlukla bilgi eksikliğinden veya saklanacak mekan ve koşulların yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerle saklayamadıkları görülmektedir.
Mükellefçe yanma, çalınma, su baskını ve deprem gibi doğal afet sonucu
yok olan kayıt ve belgeleri ilgili Vergi İdaresine bildirip, yazılı basında
ilan etmesine karşılık belli edilen sürede yitiklik belgesi alınmadığından
yaptığı diğer işlemler kanuni geçerlilik taşımamaktadır.
Ailenin tüm fertlerinin elverişsiz mekanların bir yerinde bez veya naylon poşet içerisinde bulundurulan belgelerin herhangi bir nedenle yok olmalarında mükellefçe vergi ziyaına sebebiyet vermek kastı ile yapılmış olduğunu öne sürmekte iyi niyet kurallarıyla bağdaşmamaktadır.
Bir hukuk devleti olan ülkemizde kanunların işlerliği esas olmakla birlikte,
bir hakkın kötüye kullanılmasının da savunulamayacağı
1- Mükelleflerin mükellefiyet dönemlerine ilişkin kayıt ve belgelerin incelenmesine
öncelik verilerek,
2- Yukarıdaki önlemlerin alınmaması veya yetersiz kalmaları halinde,
Gerek incelenip sonuçlandırılarak, gerekse kanunda belli edilen sürelerde saklandıktan sonra, bu kağıtlardan tekrar, yararlanma sağlanarak ekonomiye kazandırılmasının mümkün olacağı ayrıca çevre kirlenmesinin de önüne geçilmiş olacağı düşünülebilir
YMM VE Sayıştay Eski Üyesi |