![]() |
|||||
|
Kazım SECERLİ |
Sivil olmak, medeni, yani kırsal kesimde de yaşasa uygar olmak demektir. Kentlerde daha fazla insan birarada yaşamakta olduğundan daha saygılı yaşama ortamları oluşmaktadır. İnsanlar üniforma yani tek şekil içinde de uygar olabilse de medeni kıyafet sivildir. Çünkü yartatan ve yaratılanların arasındaki ilişki çok çeşitliliğin hoş görüsüne bağlı ve bağımlıdır. Doğada ve insanda varklılıklar olduğu için ancak benzerlikler belirlenebilmektedir. Toplumlar insanların daha mutlu yaşayabilmek amacıyla biraraya geldikleri kitlelerdir. Örgütlü toplumlar, iş birliğinin ve iş bölümünün bilinçli yaşandığı medeni ve çatışmaları azalmış ve uygarlaşmış toplumlardır. Yabani toplumlar daha az örgütlü, çatışmaları daha çok ve öldürücüdür. Sorunların kalitesi ve bunları çözme yöntemleri geçerli göstergelerdir. TEMA, insanlığın mutlu, barış içinde ve daha uzun ömürlü yaşamasına çareler arıyan bir sivil toplum örgütüdür. Aynı amaçla kurulan, çalışan ve çalışmayan çeşitli benzeri vakıflar, dernekler, partiler, cemiyetler, sendikalar, odalar v.s. sivil toplum örgütleri bulunmaktadır. Toprak erezyonu, beyin erezyonu ve göçü, ahlak erezyonu gibi benzeri yozlaşma ve yıkımlar ve her türlü diğer olumsuzluklar birbirlerinin devamı ve destekleyicisidir. Çünkü hiç bir hastalık yalnız gelmez ve mikroplar da tek çalışmaz. İşte bu sebebten zaralı herşeye karşı TEMA gibi yararlı ve kamu yararını ve insan geleceğini düşünen kuruluşlar dayanışma içerisinde daha çok çalışmalı ve zararlı görünen nice varlık ve uygulamaları yararlı hale dönüştürebilmelidir. TEMA, bütün bu konularla genel olarak ama toprak erezyonuyla özellikle ilgilenen ve uğraşan gönüllü, üye ve görevlilerden oluşmaktadır. Sivil Toplum örgütleri teşkilatsız kitleler ile yönetenler arasında aracı kuruluşlardır. Bir ülkede sivil toplum örgütleri nekadar çok ve iyi çalışırsa o ülke insanları o kadar mutlu ve uzun yaşar. Halbuki az gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde toplumun büyük bir kesimi örgütsüz ve teşkilatsız yaşamakta, yönetilenler yönetenler tarafından esilmekte, öğütülmektedir. Bu konuda geçerli slogan, ÖRGÜTLENMEYENLER ÖĞÜTÜLMEYE MAHKUMDUR.Az gelişmiş ülkeler, toplumlar ve bireyler örgütlenme anternatifi olarak aile ve komşuluk ilişkileriyle bu ihtiyacı kısmen giderebilmektedir. Ancak aile ve komşu ilişkileri, daha ziyade kitlesel ve evrensel çıkarları ön plana alan sivil toplum örgütleri yanında daha dar kapsamlı ve tutucu niteliklidir. Artık günümüzde insanın bir aile ferdi olduğu kadar bir ülkenin yurtdaşı ve yaşadığımız kaçınılmaz küreselleşme sürecinde aynı zamanda bir dünya vatandaşı olması vazgeçilemiyecek bir hedeftir. Ailelelerin ve ülkelerin sınırları ve mekanları tarih boyunca değişmiş, yerküre üzerinde tüm insanlık ailesiyle milyonlarca yıl varlığını sürdürmüştür. İç içe var olan bu üç çemberin hiç biri diğerinden daha önemli değildir. Çünkü aynı şekilde yumurtanın varoluşu sarısı, beyazı ve kabuğuna bağlıdır. Çevre sorunlarının çözümü de bunların sağlıklı dengelenmesinden geçer. Bunun için her birimiz ailemizin olduğu kadar ülkemizin ve dünyanın sorunları da interaktif yöntemlerle ilgilenmeliyiz. Türkiye'de son beş yıl içerisinde en iyi örgütlenen ve çalışan halk kuruluşu TEMA'dır. Çevre ve erezyon konularında şemsiye konumundadır. Bütün benzeri kuruluşların gücü davasında haklı olabilmesi kadar bunu yurda ve dünyaya duyurabilmesine bağlıdır. Başkalarına sesimizi duyurabilemek için hedef kitleleri iyi tanıyan yöntemler geliştirmeliyiz. Yeryüzünden silinmek, ve kazınmak istemiyenler başarı kazanmak istiyorsa daha çok ve birlikte çalışmanın alışkanlıklarını edinmelidir.
|