![]() |
|||||
|
Bilindiği üzere Vakıflar, 2762 sayılı Vakıflar Kanununa göre emaneten veya niyabeten kurulurlar. Ayrıca Türk Medeni Kanuna göre kurulan Vakıflarda vardır. Yeni kurulan Vakıflar Türk Medeni Kanununa göre kurulur. Vakıflar birer hayır kurumlarıdır .Vakıfların kuruluş amacı hayır yapmak için kurulmuş olmalarıdır. Toplum kurallarına ahlaka, milli bütünlüğümüze ters düşmeyecek, bir ırk, topluluk gibi belli bir kesimi desteklemeyecek şekilde kurulur. Yeni kurulan Vakıflarda Vakıf kurucuları bir veya birden fazla gerçek veya tüzel kişiler olabilir. Vakıf yöneticileri TC. uyruğunda olmalıdır. Vakıf kurucularının T.C uyruğunda olması zorunluluğu yoktur. Türk Medeni Kanununa göre kurulan vakıflarda Sağlık, Eğitim, Bilim ve Tıp gibi konularda faaliyet gösteren vakıflarda Bakanlar kurulu kararı ile çoğunluğu oluşturmayacak şekilde yabancı uyruklu kişilere de Yönetim Organlarında görevler verilebilir. Mal varlığına ilave edilen gelirleri dahil olmak üzere yıllık gayri safi geliri 10 milyar liranın altında kalan vakıflar işletme veya bilanço esasına göre defter tutabilirler. Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan veya şube işletme ve iştiraki bulunan vakıflar yalnız bilanço esasına göre defter tutulur. İstekleri ile bilanço esasına göre defter tutan vakıflar iki yıl geçmeden işletme hesabına göre defter tutamazlar. Ancak bilanço esasına göre defter tutmaya gerek görülmeyenlerin işletme hesabına göre defter tutmalarına Vakıflar Genel Müdürlüğünce izin verilebilir. Yeni kurulan vakıflar tescili izleyen en geç bir yıl içerisinde Vakıflar Genel Müdürlüğünce yapılan teftişe kadar işletme defteri tutabilirler. İşletme defteri tutan Vakıflar işletme hesap özetini yeni yılın ilk üç ayı,bilanço esasına göre defter tutuluyorsa Bilanço ve Gelir tablosunu yeni yılın ilk altı ayı içerisinde bir mahalli gazetede yayınlamak zorundadır. Vakıflarda hesap dönemi bir takvim yılıdır. (01/ Ocak-31 Aralık dönemi.) İlk kurulan vakıflar tescil tarihinden dönem sonuna kadar olan faaliyetlerinden mesul olurlar. Bakanlar Kurulu kararı uyarınca gelirinin en az % 80'i genel, özel ve katma bütçeli idareler bütçeleri içerisinde yer alan bir hizmetin veya hizmetlerin yerine getirilmesini istihdaf etmek üzere tahsisen kurulacağı kabul edilen vakıflara tahsis edilen miktar için vergi muafiyeti tanınabilir. 21 Eylül 1997 tarih ve 23117 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Türk Medeni Hükümlerine göre kurulan Vakıflar Hakkındaki Tebliğ uyarınca vakıf senedinde yazılı olmak şartı ile vakfın yıllık gelirlerinin %20'si yönetim ve yönetimi sürdürme giderleri ile ihtiyat ve vakıf mal varlığını artıracak yatırımlara, %80'i ise vakıf amaç ve hizmet konuları doğrultusunda tahsis ve sarf olunur. 2762 Sayılı Vakıflar Kanununa göre kurulmuş olan emaneten veya niyabeten yönetilen vakıflarda Vakıflar tüzüğünün 62.maddesine göre gayri safi gelir üzerinden %10 idare ve tahsil masrafı alınır, bunun dışında %5 teftiş fonu alınmaz Yönetimi Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğüne bırakılmış olan Türk Medeni Kanunu Hükümlerince kurulmuş olan Vakıflar Hakkındaki Tüzüğün Bakanlar Kurulu Kararı ile değişik 22. Maddesine göre 903 sayılı kanun hükümlerine göre kurulsun veya kurulmasın vakıflar ve bu vakıfların şubeleri, irtibat büroları veya başka adlarla bu vakıflara bağlı olan biriminden safi gelirin %5 'i oranında Teftiş ve Denetleme payı alınır. % 10 idare ve tahsil masrafları alınmaz. Buna göre Vakıf Teftiş ve Denetleme Payının hesaplanmasında dikkat edilecek hususlar şunlardır. (T.C. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından çıkarılan 25/12/1991 tarih ve 174.01.10541 sayılı yazıya göre) 1- Teftiş ve denetleme payının hesaplanmasında vakfın tüm gelirleri gayri safi gelir olarak kabul edilir. 2- Türk Medeni Kanununa göre kurulmuş olan vakıflarda şartlı bağış gelirleri her halükarda vakıf adına isabet eden ikramiyeler vakfın mal varlığına ilave edilmesi durumunda gelir olarak kabul edilmeyecektir. Bu hususta vakıf yetkili organının kararının bulunması veya en geç yapılacak olan ilk toplantıda vakıf mal varlığına kaydedilmesi hakkında karar alınmalıdır. Sadece bir kısım bağış ve ikramiyelerin malvarlığına eklenmesi halinde, eklenen kısım gelir olarak sayılmayacak diğer kalan kısım gelir olarak kabul edilir.. Eklenen kısma ait nemalar varsa gelir addolunacaktır. 3- Bir önceki yıldan devreden gelir fazlaları teftiş ve denetleme payının hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır. 4- T.T.K. 468 .maddesine göre kurulan istihdam edilen ve işçilere yardım vakıflarında çalışanların vakfa ödedikleri aidat ve katılım payları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar kanunun geçici 20.maddesi kapsamına giren vakıflarla istihdam edilen ve işçilere yardım vakıflarında çalışanların vakfa ödedikleri aidat ve katılım payları teftiş ve denetleme payının hesaplanmasında dikkate alınmaz. Yalnız nemaları gelir olarak sayılmaktadır.
Vakfın mal varlığına ilave edilen bağış, ikramiye ve aidatlar müteakip
yıllarda vakıf amacına uygun olarak harcanması halinde teftiş ve denetleme
payının hesaplanmasında gelir olarak dikkate alınmalıdır.
Teftiş ve denetleme payının hesaplanmasında matrahı teşkil eden safi gelirin elde edilmesinde gayri safi gelirden düşülecek olan giderler şunlardır. 1- Kırtasiye, haberleşme,seyahat, temsil ve ağırlama gideri ile belediye, resim ve harçları, noter, mahkeme masrafları avukat, mali müşavir, ve bilirkişi ücretleri, 2- Vakıf merkez ve şubeleri ile ,temsilcilikleri, irtibat büroları ve benzeri adlarla faaliyet gösteren birimlerinin kira, su ,temizlik, aydınlatma, ısı ,boya badana giderleri ,tamir ve bakım giderleri, bina sigorta primleri ,vergi resim ve harçları ile bu birimde çalışan personelin ve vakıf üyelerinin ücretler, SSK işveren payları, huzur hakları tazminatlar ve diğer yardımlar, Vakfın amacına yönelik binaların kira, su ,temizlik, aydınlatma, ısı, boya badana, tamir ve bakım giderleri, bina sigorta primleri vergi, resim ve harçlar ile vakfın amacına yönelik binalarda çalışan vakfın amacına yönelik hizmet veren birimlerde çalışan kişilerin ücretleri, SSK işveren payları, huzur hakları, tazminatlar ve yapılan diğer yardımlar gayri safi gelirden düşülemez. 3- Menkul kıymet düşüş zararları, 4- Gideri gelirinden fazla olmamak şartı ile mevlüt, çiçek, paskalya, cenaze ,mezarlık ve her türlü tahsilat gideri, 5- Vakfın yardımı ile faaliyetini sürdüren hastaneler, dispanserler, kurslar, bakımevleri gibi amaca yönelik olan giderlerin sadece kira, küçük tamir bakım ve onarım giderleri, 6- Vakfın amacına yönelik olmayan ilan giderleri, 7- Vergi mükellefiyeti tesis ettirmemiş olsa bile Vakıf işletmeleri mahiyetinde faaliyet gösteren yurt, hastane okul gibi gelir getiren birimlerin gelirlerinden fazla olmamak şartı ile giderleri Vakfın amacına yönelik yurt,hastane ,okul gibi gelir getiren birimlerin giderleri safi gelirin hesaplanmasında gider olarak dikkate alınmaz. Ödenen teftiş ve denetleme payları geçmiş yıl gider fazlaları ile her türlü cezalar bir yıldan fazla kullanılmaya müsait olan tesis makine ve cihazlar ile döşeme ve demirbaşlar, taşıt araçları ,gayri menkuller ile bu kıymetlerin amortismanları Sabit kıymete dönüşecek olmayan gelir ve hayrat cinsinden yapılan bina inşaat masrafları gider olarak düşülemez. Vakıf teftiş ve denetleme payı Mart ayı içerisinde Bilanço ve Gelir Tablosu ile birlikte vakfın merkezindeki Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğüne ibraz edilerek ödenir. 1997 Yılı için belirlenen teftiş ve denetleme payı üst sınırı 377.715.000.-TL olarak belirlenmiştir.
Mart ayı sonrasına kalan süresinde ödenmeyen teftiş ve denetleme payı için
%50 temerrüt faizi hesaplanır.
Türkan TOKER
|