![]() |
|||||
|
GLOBALLEŞME SÜRECİNDEKİ FİNANSAL KRİZLERİN ÜLKE EKONOMİLERİNDE YARATTIĞI ETKİLER ABSTRACTInternational economic system displays a rapid changing process in which new trends occurred. The remarkable development in this process is globalization. In the recent years economic globalization has mostly been observed in financial markets. The globalization process entails some positive and negative impacts on Turkey economy. In this study we tried to examine the current statue of Turkey economy. İn addition, we reviewed the advantages and disadvantages brought by economic crises for developing countries, in the light of recent developments in Turkey economy. ÖZETUluslararası ekonomik sistem hızlı bir değişim süreci geçirmiştir. Bu süreçte yeni eğilimler ortaya çıkmıştır. Bunlar arasında en belirgin olan globalleşmedir. Son yıllarda yaşanan ekonomik globalleşme olgusu daha çok finans piyasalarında görülmektedir. Söz konusu globalleşme süreci Türkiye ekonomisi açısından olumlu ve olumsuz etkileri beraberinde getirmektedir. Bu çalışmada dünya ekonomisinde meydana gelen yeni gelişmeler çerçevesinde Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin durumu incelenerek ve ekonomik krizlerin gelişmekte olan ülkelere sağlayacağı avantaj ve dezavantajları ortaya konulacaktır.
|
|
Kriz Öncesi Ocak 2000- Ekim 2000
|
Kriz Dönemi Kasım 2000- Haziran 2001
|
Yabancılar: Net Semaye Akımı |
15.179
|
-10442
|
Dolaysız Yatırım |
589
|
2.406
|
Portföy Yatırımı |
6.789
|
-8.457
|
Uzun Vadeli Sermaye Akımı |
3.201
|
-553
|
Kısa vadeli Sermaye Akımı |
4.600
|
-3.838
|
Yerliler : Net Sermaye Akımı |
-5.257
|
-3.033
|
Dolaysız Yatırım |
-751
|
-452
|
Portföy Yatırımı |
-730
|
949
|
Uzun Vadeli Sermaye,Kayıtlı |
-1.226
|
-1.847
|
Kısa vadeli Sermaye,Kayıt Dısı |
-2.550
|
-1.683
|
Rezerv Degismesi |
-2.324*
|
15.239**
|
Cari Islem Dengesi |
-7.598
|
-1.764
|
(*) $ 499 Milyon IMF kredisi resmi rezervlerdeki $2823 milyon artıştan oluşur.
(**) $ 8076 milyon IMF kredisi ile resmi rezervlerdeki $7163 milyon azalıştan oluşur.
Kaynak: Korkut Boratav; “2000-2001 Krizinde Sermaye Hareketleri”, İşletme
Finans Dergisi Eylül 2001, s. 10'dan TCMB verilerinden yararlanılarak hazırlanmıştır.
Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu finansal krizlerden kurtulabilmek için uygulanmış olan 24 ocak, 5 Nisan ve 1999 ile 2001 ekonomik krizlerdeki programları ekonomide bir takım iyileşmeler sağlamakla birlikte, ekonominin içinde bulunduğu finansal ve yapısal sorunların kısa vadeli politikalarla çözümleyememeğini ortaya koymuştur. 1980’den itibaren uygulamaya konan istikrar politikalarında belirtilen bazı temel hedeflere ulaşılmadığı ortaya çıkmıştır. Bu hedeflerin başında finansal krize neden olan kamu kesimi finansman açıklarının azaltılması ve daha adil bir gelir dağılımının sağlanması gelmektedir.
Globalleşen finansal piyasalar, sisteme eklenen yeni finansal araç ve ürünler, kur dalgalanmaları ve yasal düzenlemeler gibi elde olmayan etkileyici faktörler riskin gerçek boyutlarının belirlenmesi ihtiyacını ortaya çıkarmıştır.
Genellikle düşük gelir, geri teknoloji ve küçük piyasa çerçevesi içinde çalışan gelişmekte olan ekonomiler, sosyo-ekonomik yapılarını değiştirerek sanayileşmeyi amaçlamaktadır. Hızlı bir ekonomik büyümeyi hedef alan gelişmekte ülkelerin amaçlarını gerçekleştirmek için uyguladıkları stratejilerden birisi de finans piyasasının istikrarlı bir yapıya kavuşturulmasıdır (Lıttle /Scıtovsky / Scott, 1970, s.59).
Finansal krizlerden korunmak amacıyla, finansal sistemin işlemlerini izleyen ve analiz eden bir grup uzman oluşturulmalıdır. Sanayileşmiş ülkelerin finansal ve endüstriyel alanların çoğunda bu tür gruplar faaliyet yapmaktadır. İktisadi ve para politikaları tutarlı ve mali kurumlar anlaşılır olmalıdır. Bu tutarlılık finansal krizleri önlemektedir (Grossman, 1992, s.807).
Finansal krizin etkilerini aşağıdaki boyutlarda incelemek gerekir.
Globalleşen ekonomilerde dengelerin yalnızca yurt içinde değil, uluslararası düzeyde kurulması gerekir. Piyasalarda oluşan fiyatlar arasında bağımsız değişkenler bulunmaktadır. Ekonomi dalı, globalleşen ekonomilerde bu dengenin oluşmasında en önemli değişkeni faiz paritesi olarak kabul etmektedir (Ertuna, 2001, s.7).
Tablo:2 Uluslararası Piyasalarda İşlem Gören Finansal Araçların Miktarları (1993-1998) (Milyar $)
|
1993 |
1994 |
1995 |
1996 |
1997 |
1998 |
1999 |
Faiz Oranı Future’leri Faiz Oranı Options’ları Döviz Future’leri Döviz Options’ları Menkul Kıymetler Index Future’leri Menkul Kıymet Index Options’ları
Toplam |
4960 2362 34 75
110
232
7775 |
5807 2623 40 55
127
242
8897 |
5876 2714 33 120
172
338
9282 |
5978 3277 37 133
195
394
10118 |
7580 3639 42 118
211
810
12407 |
8019 4623 31 49
290
916
13931 |
7913 3755 36 22
334
1458
13521 |
Kaynak: IMF, 2000.
Finansal piyasalarda işlem görmekte olan fonların her birisi ayrı ayrı spekülasyon konusu olabilmekle birlikte özellikle hedge fonlar bu alanda en çok tartışılan finansal araçlardır.
Globalleşme süreci ile birlikte Türkiye’de döviz kuru spekülatif para hareketlerine karşı aşırı duyarlı hale geldiğinden, ulusal döviz rezervi, mal hareketlerinden çok para hareketleriyle belirlenmektedir. Globalleşme sürecinde faiz haddi de spekülatif para hareketlerinin temel belirleyicisi olmaktadır (Berksoy,1994, s.22).
Globalleşme sürecine bağlı olarak, yükselen faiz oranları tasarrufları yeterli ölçülerde teşvik edemediği gibi, maliyet artışlarına neden olarak enflasyon oranını yükseltmektedir. Mali serbestleşme sonucunda yükselen faiz oranları, bu durumda istikrarsızlık yaratıcı bir faktör haline gelmektedir.
Türk ekonomisinin birkaç yıldan beri karşı karşıya bulunduğu en büyük sorunlarından biri yüksek reel faizlerdir. Yüksek faiz oranları, enflasyonla mücadele araçlarından birisi olarak görülse de, bir yandan yatırım ve ticareti cazip olmaktan çıkararak spekülatif yatırımları teşvik etmesi bir yandan da kamu giderlerini arttırarak bütçe dengesini olumsuz etkilemesi nedeniyle sağlıklı bir ekonomik yapıya sahip olunmasını engelleyen bir faktör olmaktadır (Göktaş, 2000, s. 272).
Bir ekonomide beklenen enflasyon oranı ne kadar yüksek ise nominal faiz de o ölçüde yüksek olmaktadır.İstikrar arayışının olduğu dönemlerde yüksek enflasyon ile mücadele ekonomik programı olumsuz etkilemektedir. Enflasyon oranını hızlı bir biçimde düşürmenin tek amaç olarak hedeflendiği tutum da olumsuzluk etkisini daha pahalıya ödetmiştir.
Enflasyon ile mücadele çabaları dahilinde zaman zaman daha yüksek faiz ortamına sürüklenildiği Türkiye’de ve diğer bazı ülkelerde de gözlenmiştir. Bu durumda bütçe açıklarını kapamaya yönelen ekonomilerde iç borç stokunun piyasa faiz ortamına rakip sağlayacak orandaki faiz oranları hazinenin finansman maliyetlerini arttırmaktadır.Dolaylı olarak bu labirentte tekrar enflasyon yükselmektedir.
Faiz oranlarının maliyeti krizi arttırır. Krizin başlangıç aşamasında yükselmeye devam eden faiz oranları işletmelerin finansman maliyetlerini yükseltir, kredi olanaklarını daraltır, karlılığını azaltır. Tüketim mallarında fiyat artışı yanı sıra mallara olan talep de azalır, işletmeler dar boğaza girerken işten çıkarmalar başlar, işsizlik ekonominin önemli bir sorunu olmaya devam eder.
Finansal krizlerin sonucu ödemeler dengesi üzerinde yarattığı etkilerden biri, cari açıkların artması gelmektedir. Sermaye girişindeki artış cari açığın artmasına olanak vermektedir (Kepenek /Yentürk, 2000, s. 216)
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin en önemli sorunlarından biri, artan kamu harcamalarının finansmanının yetersizliği ve sistematik çarpıklığından doğan bütçe sorunudur. Ödemeler dengesi açığı kavramının finansal krizlerin durumunun ve içeriğinin anlaşılması çabası, son yıllardaki ekonomik koşullarda büyük önem taşımaktadır (Dornbusch / Fischer, 1979, s.451).
Türk ekonomisinin 1980’li yılların sonundaki ödemeler dengesi krizi ve hızlı enflasyon süreci, büyük ölçüde sürekli artan kamu kesimi açıklarının parasal genişleme ile finansman yetersizliğinden kaynaklanmaktadır (Ulutürk, 2001, s.132).
Tablo 3. Türkiye Ödemeler Dengesi (Milyon Dolar)
YILLAR |
1990 |
1991 |
1992 |
1993 |
1994 |
1995 |
1996 |
1997 |
1998 |
1999 |
2000 |
2001 |
CARİ İŞLEMLER DENGESİ |
-2625 |
250 |
-974 |
-6433 |
2631 |
-2339 |
-2437 |
-2638 |
1984 |
-1360 |
-9819 |
3396 |
SERMAYE HAREKETLERİ |
4037 |
-2397 |
3648 |
8903 |
-4257 |
4565 |
5483 |
6969 |
-840 |
4935 |
9610 |
-14198 |
ÖDEMELER DENGESİ |
944 |
-1199 |
1484 |
308 |
206 |
4658 |
4545 |
3344 |
447 |
5206 |
-2997 |
-12924 |
MB DÖVİZ REZERVLERİ |
1308 |
-1029 |
1484 |
308 |
206 |
4658 |
4545 |
3344 |
447 |
5206 |
-2997 |
-12924 |
İSTATİSTİKİ HATA |
-468 |
948 |
-1190 |
-2162 |
1832 |
2432 |
1499 |
-987 |
-697 |
1631 |
-2788 |
-2122 |
Ödemeler dengesi açığı, ekonomideki reel faiz oranlarını, reel ücret düzeyini ve döviz kurunun oluşumu ve işleyişini oldukça önemli ölçüde etkilemektedir (Özker, 2000, s.109).
Ülkemizde ödemeler dengesinin bozuk olunmasının belki de en önemli sebebi kamunun öncülüğü yaptığı yüksek faiz politikası nedeniyle yüksek gelir grubuna önemli ölçüde kaynak transfer etmesidir (Akkoyunlu, 1998, s.9).
Ödemeler dengesinin giderek bozulması sonucunda makro ekonomik ve dövizlerin sürekli dalgalanması ve milli paranın gittikçe değeri düşmesi, finansal piyasaların bozulmasına neden olmaktadır (Nenovsky / Hristov, 1998, s.8).
Ekonomilerde kamu açıklarının ekonominin daraldığı dönemlerde arttığı, genişleme dönemlerinde ise azaldığını bilinmektedir. Ekonominin canlanma döneminde , sonraki evre olan ekonominin genişlediği döneme göre kamu açıklarının düşmesi daha da hızlı olmaktadır (Bradford, 1974, s.298).
Günümüzde, artan kamu açıklarının piyasa faiz ortamını crowding-out etkisiyle yükselttiği bilinmektedir. Özellikle iç borçlanmaya fazla ihtiyaç duyan kamunun iç borçlanma ihalelerinde faiz oranını talebi hazine kağıtlarına çekmek amacıyla yükselttiği görülmektedir. Bu durum Türkiye’de zaman zaman piyasa faiz oranının üzerinde faiz oranı ile iç borçlanma gerçekleşmiştir.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler, gelişim süreci yaşamadan ve makro ekonomik dengeler sağlanmadan çok hızlı bir biçimde finansal globalleşmeye gitmeleri krizle karşı karşıya kalmalarına neden olmaktadır Finansal globalleşmeden önce yatırım ve tüketim harcamalarının kısılması, kamu teşekküllerinin özelleştirilmesi, sübvansiyonlara son verilmesi ve dış ticaret dengesinin sağlanmış olması gerekmektedir
Kriz döneminin en belirgin etkilerinden birisi tüketimdeki daralmadır. Ekonominin genişleme ve faiz oranlarının düşük olduğu evrede ucuzlayan kredili mal talepleri nedeniyle tüketim harcamaları özellikle dayanıklı tüketim mallarında artarken, kriz döneminde hızla yükselen faiz ortamı önce kredili mal taleplerini pahalılaştırması sebebiyle azalır, ardından önceden alınan krediler ödenemez duruma gelir, artan fiyat artışları, işsizlik ve daralan ekonomideki azalan talepler tüketimi azaltır. Ürettiklerini satamaz hale gelen işletmeler, kur farkları sebebiyle zaten artmış olan ithal girdi maliyetlerinin yüksekliği, ve borçlanma maliyetlerinin de etkisiyle üretimi kısarlar hatta durdurabilirler, bunun sonucunda da işten çıkartmalar, ücretsiz izinler , mevcut kapasiteyi azaltma gibi sonuçlar meydana gelmektedir.
Ekonomide bir yöntem olarak vergiler de satın alma gücünü azaltmak amacıyla uygulanır. Fakat bazı vergiler piyasada satılan mal ve hizmetlere yansımaktadır. Bunun sonucunda fiyatların yükselmesine neden olmaktadır (Savoie,1997, s.15-18).
Günümüzde borsalar, soyut pazarlardır. Satıcı, elinde bulunmayan bir malı, bedelini ödenmeyen bir alıcıya satabilir. Satış akdi sözle yapılır. Alıcı ve satıcı, menkul kıymetler borsasına giremezler. İşlemler profesyonel bir aracının hizmetinden yararlanılarak gerçekleştirilir (Hougen,1990, s.1-10).
Uluslararası sermaye hareketleri makro ekonomik politikalara, bankacılık sistemine ve beklenmedik politik ve ekonomik gelişmelere karşı duyarlıdır. Sermaye girişi karşısında değer kazanmış yerli para uluslararası sermayenin bu duyarlılığına bağlı olarak kaçması sonucunda değer kaybına uğramakta ve finansal krizler yaşanmaktadır. Bir diğer ifadeyle; portföy yatırımları ile döviz kurları ve menkul kıymet fiyatları arasında yakın bir ilişki vardır. Nitekim, istikrarsız bu iki piyasa portföy yatırımları ile birbirine bağlanmakta ve karşılıklı etkileşim sonucunda finansal krizler doğurduğu gibi, aşırı dalgalanmalar döviz rezervlerine bağlı olarak da ödemeler dengesi krizlerine yol açmaktadır .
Tablo:4 Küresel Sermaye Hareketleri (Milyar Dolar)
|
1984-1989 |
1990-1996 |
1994 |
1995 |
1996 |
1997 |
1998 |
1999 |
Toplam Net Özel Sermaye Akımları |
13.5 |
144.2 |
155.7 |
195.3 |
214.9 |
123.5 |
56.7 |
129.2 |
Net Doğrudan Yatırımlar |
13.0 |
64.8 |
85.3 |
99.6 |
120.4 |
147.2 |
127.5 |
118.6 |
Net Portföy Yatırımları |
4.4 |
64.0 |
104.4 |
40.7 |
80.2 |
69.9 |
35.3 |
41.9 |
Diğer Net Yatırımlar |
-3.8 |
15.4 |
-34.0 |
55.1 |
14.2 |
-93.5 |
-106.1 |
-31.3 |
Net Resmi Yatırımlar |
26.2 |
17.4 |
-2.1 |
23.2 |
3.2 |
22.4 |
53.4 |
-0.6 |
Rezervlerdeki Değişmeler |
-14.4 |
-79.6 |
-75.4 |
-121.0 |
-106.2 |
-37.7 |
-31.7 |
-67.3 |
Kaynak: IMF,1998:60.
Tablo.4’de görüldüğü gibi dünya ölçeğindeki sermaye hareketleri 84-89 döneminde sadece 13.5 milyar dolar iken, 1996 sonlarına doğru 215 milyar dolara yaklaşmıştır. Küresel krizin etkisi ile 1997 ve 1998 yıllarında yavaşlasa da, sermaye hareketlerinin 1999’dan itibaren tekrar hızlanmaya başladığı görülmektedir. Uluslararası sermaye piyasalarında bir günde el değiştiren döviz tutarı ise 1.5 trilyon dolardır. Bu miktar dünya mal ve hizmet ticareti ile karşılaştırıldığında, ulaşılan mal ve hizmet ticaretinin yaklaşık 50 katı tutarındadır(Yıldırım,1998:136).
Türkiye’de finansal liberalizasyona bağlı olarak artan portföy yatırımlarının aşırı dalgalanmasının beraberinde getirdiği krizler, spekülatif yatırımların üretken yatırımlara baskın çıkmasının yarattığı gelir dağılımı bozukluğunun giderilmesinde sermaye kontrollerinin gerekliliği yönünde çözüm önerileri getirilebilmektedir
Finansal globalleşme olarak artan kısa vadeli sermaye akımlarının önemli bir sonucu reel getirilerin önemini yitirerek spekülatif güdülerin üretken yatırımlara doğru bir eğilim olması ve sermaye kontrolünü engellemesi ile birlikte sermaye piyasalarında krizler meydana gelmektedir. Bu krizler zamanla uluslararası bir nitelik haline gelerek ulusal makro ekonomik politikalardaki denetimi de güçleştirmektedir (Blake,1990, s.12-15).
Ekonomilerde kriz dönemin de ve krize yakın tarihte borsalarda suni bir artış olmaktadır. Beklentilerin gerçekleşmelerden daha önemli olduğu gelişmekte olan ekonomilerin menkul kıymet borsalarında ise belirsizlik daha çok olmaktadır. Kriz dönemlerinde menkul kıymet borsalarına en fazla etken olan değişken piyasa faiz ortamıdır. Çünkü değişen faiz oranları ile gelecekteki nakit girişleri konusundaki bekleyişlerde değişmektedir.
Krizden çok kısa bir süre önce artmaya başlayan faiz oranları ve özellikle de kısa dönemli faiz oranları belirsizlik ile risk yükünü almış olan menkul kıymet borsalarından fonların kaçışına neden olmaktadır. Bu durumda işlem hacmi oldukça daralan borsanın yanı sıra tasarruflar kısa dönemli faizlere yönelmektedir.
Yükselmiş faiz ortamından ne kadar yara aldığı ve kriz ekonomisine ne kadar dayanacağı belli olmayan şirket hisse senetlerine karşı etkili miktarda talep azalışı olmaktadır. Bu dönemde zaten şirketlerin gelecekteki kar beklentileri de belirsizlik altında olduğundan krizin ardından gelen 3-6 aylık dönemde ise faiz ortamı gerilese de hisse senedi fiyatlarındaki değişkenlik yüksek olmaktadır.
Tasarruf kişinin, gelirinin bir kısmını tüketim ihtiyacı için harcamayıp bir başka amaçla kullanılması olayına tasarruf adı verilir (Güçeri, 1993, s.114).
Finansal kriz, kişilerin tasarruf arzularını kırar. Çünkü paranın değeri düşmeye devam ettiğinden yapılacak tasarruflar her geçen zamanla reel değeri azalacaktır. O bakımından tasarruf yerine, arsa, bina, altın, dayanıklı tüketim malları veya döviz tercih edilmektedir (Gali / Gertler,1999, s.195-97).
Bir ülkede iç tasarruflar gönüllü ve zorunlu tasarruflardan oluşur. Finansal kriz yapısı icabı zorunlu bir tasarruftur. Fiyatlar arttığında kişiler aynı gelirleriyle daha az mal alabileceklerdir. Dolayısıyla sabit gelirlerin satın alma gücü azalacaktır (Ulusoy,1999, s.132).
Bir ülkenin ekonomik büyümesi bir dönemde o ülkede yapılan yatırımların toplamı ile yakından ilgilidir. Bu yatırımlarının finansman kaynağı ise, o dönemde ülke içinde yapılmış tasarruflar ile ülke dışından sağlanan sermaye oluşturmaktadır (Sarıkamış,1995, s.13). Finansal globalleşmenin en belirgin faydası tasarrufların global düzeyde etkin dağılımının gerçekleşmesidir. Bu dağılım kaynakların en üretken kullanımıyla ekonomik büyümeyi etkilemektedir (Fischer /Dornbusch,1997, s.457).
21 yüzyılda yeni dünya ekonomik düzenin temel öğesi makro düzeyde serbest piyasa ekonomisine geçiştir; bütün ülkelerin dünya pazarı ile bütünleşmesi, ve finans piyasasındaki hareketlerin tam serbestleşmesi ile globalleşmesinin gerçekleştirilmesidir.
Globalleşme, tüm dünyayı bir bütün olarak görme ve faaliyetlerde bir entegrasyon sağlama olarak algılanmaktadır. Gelişmiş ülkelerin globalleşme süreci içerisinde başarılı bir şekilde faaliyetlerini sürdürebilmeleri için öncelikle standartlaşmayı temel ilke olarak benimsemeleri gerekir.
Globalleşmeye hangi açıdan bakılırsa bakılsın gelişmekte olan ülke ekonomilerinin gelişmiş ülke standartlarına uyum gösterebilmek için rekabet yeteneklerini süratle geliştirmelerini gerektirmektedir. Globalleşme süreci içinde rekabet yeteneğinin araştırılması ve gücünün arttırılması diğer ülkeler gibi Türkiye açısından da önemlidir.
Ekonomik, teknolojik ve politik koşullarda meydana gelen değişmeler bazı ülkelere yeni fırsatlar yaratırlar. Türkiye’nin coğrafik konumu da günümüz koşullarında küresel rekabet için potansiyel bir avantaj yaratmaktadır. Bunun gerçekleşmesi ise, Türkiye’de ekonomiyi yönlendiren karar mercilerinin yenilikçe ve dinamik olmasına, değişen rekabet koşullarına hızla uyum sağlamasına bağlıdır.
Türkiye’nin kendine özgü yapısal ve sosyal formasyonlarının etkileşimi doğrultusunda şekillenen ekonomik yapının değişim uğraklarının yönünü ise, global ekonomik krizlerinin dinamiği belirleyici olmaktadır. Başka bir ifadeyle ekonomik krizler, içsel etkenlerin dışsal etkenlerden gelen sinyaller yönünde değişime uğramasıyla aşılabilmektedir.
Dünyada globalleşme sonucunda sermaye piyasalarının bütünleşmesi ile özellikle kısa vadeli sermaye hareketlerinin hızlanması ve çok büyük boyutlara ulaşması mali piyasalarında zaman zaman krizler doğmakta ve mali piyasalarda başlayan krizler reel piyasalara yansımaktadır.
Türkiye’de ekonomik politikaların belirlenmesinde, global krizdeki gelişmeler devamlı olarak göz önüne alınmalıdır. Bir yandan kronik enflasyonun hiper enflasyona dönüşmesi tehlikesinden uzak durulup, diğer yandan da üretimde şiddetli bir daralma ile gelecek çöküntüden kaçınmak gereği hususunda özen gösterilmelidir. Türkiye, dünya ticaretinde rekabet üstünlüğü sağlayabildiği ölçüde liberalleşme ve globalleşme hareketlerinden olumlu yönde etkilenecektir.
Türkiye son yirmi yıldır ekonomide istikrarı sağlamada başarısız olmaktadır. Bu durum ülke ekonomisinin kaynaklarından etkin bir biçimde yararlanmasını ve gelişmesini engellemiştir. Ekonomik gelişmenin toplumsal beklentileri karşılayamaması ve gelirin dengeli bir biçimde artmaması sosyal ve siyasal istikrarsızlığa neden olmaktadır. Kurumsallaşmanın yetersiz olması, meydana gelen istikrarsızlıkların krize dönüşmesini kolaylaştırmaktadır. Türkiye ekonomisi ürettiğinden daha fazla tüketme eğiliminde olması sebebiyle krizlerle karşılaşmaktadır. Türkiye’nin aşması gereken sorun üretimdir. Türk ekonomisinde değişik kesimlerin çıkarlarını koruma ve kollama çabası ve popülist politikalar uygulanması ülkede üretimin yolunu tıkayan en büyük engel olmuştur.
AKKOYUNLU, Pınar.(1998). “Konsolide Bütçenin Önemi ve 1998 Bütçesi”, İktisat Dergisi, Sayı:385.
AKMAN, Vedat.(1998). Modern Dünyadaki En Büyük Ekonomik kriz, İstanbul, Rota Yayınları.
AKDİŞ, Muhammet (2000), Global Finansal Sistem Finansal Krizler ve Türkiye, İstanbul, Beta Yayınları,.
ALTAY, Asuman.(2001). “Piyasa Ekonomisine Geçiş Sürecinde Kamu Maliyesi Sorunları ve Çözüm Önerileri”, Manas Kyrgyz-Turkısh Universty , Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı:2.
BERKSOY, Taner.(1993). ''Kur Faiz Kıskacı", Görüş Dergisi, Mart .
BLAKE, David.(1990). Financial Market Analysis, Mc. Graw Hill Book Co. Europa.
BRADFORD, William.(1974). “Price-Level Restated Accounting and The Measurement of İnflation Gains and Losses”, The Accounting Revıew, April.
BRUNO, Michael and EASTERLY, William. (1998). “Inflation crises and long-run growth” Journal of Monetary Economics, Volume 41, Issue 1, 26-February.
COLLİNS, W. (1986). English Dictionary, (P. Hanks, W.T. Maleod, L.Urdang), İkinci baskı, William Collins and Sons&Co. Ltd., London.
ÇELEBİ, Esat. (2001). “İkibinbir Yılında Türkiye Ekonomisinin Genel Görünümü”, Doğuş Üniversitesi Dergisi, Sayı:4.
DEHEJİA, Vivek H and ROVE, Nicholas. (1998). “The Effect of Business Cycles on Growth: Keynes vs. Schumpeter”, Economic Inquiry, vol. 36, issue 3.
DENNİS W.Organ/ W.Clay Hamner. (1982). Organizational Behavior, Business Pub, U.S.A.
DİNLER, Zeynel.(1996). Tarım Ekonomisi, Bursa, Ekin Yayınları.
DORNBUSCH, Rudiger and FİSCHER, Stanly. (1979). Macroeconomics, New york, Mc.Graw-Hill.
DUMAN, Mehmet. (2000). “Küreselleşme Çağında Türkiye Ekonomisinde Bağımlılık ve Büyüme”, Sosyal Bilimler Dergisi.
ERÇEL,Gazi. (1999). “Türkiye’de Enflasyon ve Büyüme İlişkisi”, İMKB Dergisi Cilt:3, Sayı:12.
ERKAN, Hüsnü. (1992). Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelişme, İstanbul, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
ERTUNA, Özer. (2001). “Türkiye’nin Yaşadığı Krizler ve Çözüm Arayışları”, Muhasebe ve Finansman Dergisi, Sayı:11.
FİSCHER Stanley / DORNBUSCH Rudiger. (1997). Economics, Fifth Edition, İstanbul, Alkım Yayınevi.
GALİ, Jordi / GERTLER, Mark. (1999). “Inflation Dynamics:A structural Econometric Analysis”, Journal of Monetary Economics, Vol:44, Issue:2.
GÖKTAŞ, Abdülkadir. (2000). Küresel Kriz ve Türkiye,Ankara, Özen Yayımcılık.
GROSSMAN, Richard S. (1992). “Deposit Insurance, and Moral Hazard in the Thrift Industry: Evidence for The 1930s”, American Economic Revıew, No:82.
GÜÇERİ, Şinasi. (1993). Türkiye Ekonomisinin Yapısal Meseleleri be Bir Çözüm Modeli, İstanbul, İş Dünyası Vakfı Yayınları.
GÜNDÜZ, Ali Y. (1999). “Türkiye Ekonomisindeki Yapısal Değişiklikler ve 1980 Sonrası Uygulanan İstikrar Politikaları”, Erciyes Üniv., İ.İ.B.F. Dergisi, Sayı:15.
GÜVEL, Alper. (1998). “Türkiye Ekonomisinin Kısa Dönem Analizi(1987-1997):Makro Politikalar ve Ekonomik Dalgalanmalar Üzerine Ekonometrik Bir İnceleme”, Çukurova Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Cilt:8, Sayı:1.
HANSEN, Alvın H. (1978). Business Cycles and Natıonal Income, New york,. Norton Company, Inc.
HOUGEN, Robert. (1990). Modern Investment Theory, Prentice-Hall International Inc. Second Edition.
KARABIÇAK, Mevlüt. (2000). “Türkiye’de Ekonomik İstikrarsızlığın Tarihsel Gelişim Süreci”, Süleyman Demirel Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi, Sayı:2.
KARAGÜL, Mehmet. (2000). “Küreselleşme Küresel Kriz ve Türkiye”, Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi,Sayı:3.
KARLUK, Rıdvan. (1996). Türkiye Ekonomisi, İstanbul, Beta Yayınları.
KEPENEK, Yakup /YENTÜRK, Nurhan. (2000). Türkiye Ekonomisi, İstanbul, Remzi Kitabevi Yayınları.
KİBRİTÇİOĞLU, Aykut. (2001). “Türkiye’de Ekonomik Krizler ve Hükümetler, 1969-2001”, Yeni Türkiye Dergisi.
KÖK, Recep. (2001). “İktisadi Krizlerin Konjonktürel Analizi ve Türkiye Özeline İlişkin Bir Deneme”, Yeni Türkiye Dergisi.
LİEMT, Gisbert Van. (1992). “Economic Globalization: Labour Options and Business Strategies in High Labour Cost Countries”, International Labour Revıew, Vol:131, No.4-5.
LİTTLE, L. / T.Scıtovsky /M.Scott. (1970). Industy and trade in some Devoloping Coountries: A Comperative Study, London, Oxford Üniv. Press.
MASCA, Mahmut. (2000). “Küreselleşme ve Küresel Kriz”, Dumlupınar üniversitesi, Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı:4.
MİNCER, Jacob /DANNİNGER, Stephan. (2000). “Tecnology Unemployment and Inflation”, NBER Working Paper Serıes, No:7817.
MORGİL, Orhan. (1999). ‘Türk Ekonomisinin Yapısı ve 2000’li Yıllarda Uygulanacak Büyüme Politikaları’, Erciyes Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi, sayı:15.
NENOVSKY, Nikolay and HRİSTOV, Kalin. (1998). “Criteria For Evaluation of The Systemic Risk Under Currency Board”, Bank of National Bank.
NEWBOLD, Paul. (1988). Statics For Business and Economics, Prentice-Hall International, Edition, new Jersey.
OMAN, C. (1994). Globalization and Regionalization, OECD.
ONGUN, M. Tuba. (2001). ‘İstikrar Arayışından Krize:Bir Değerlendirme’, Gazi Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi, Sayı:2.
OYAN, Oğuz. (1998). Türkiye Ekonomisi Nereden Nereye?, İstanbul, İmaj Yayıncılık.
ÖZBİLEN, Şevki. (2001). “Türkiye’deki İktisadi Krizin temel Nedenleri ve Bir mali Sistem Reform Önerisi II”, Yeni Türkiye Dergisi, Eylül-Ekim.
ÖZKER, Niyazi. (2000). Enflasyonist Finansman Teorisi ve Türkiye, İstanbul, Beta Yayınları.
PAASCHE, Bernhard. (2001). ”Credit constraints and İnternational Financial crises”, Journal of Monetary Economics, Vol:48, İssue:3.
PARASIZ, İlker. (1998). İktisat ve İstikrar Politikalar, Bursa, Ezgi Kitabevi Yayınları.
POTTER, Simon M. (2000). “A Nonlinear Model of The Business Cycle”, Studies İn Nonlinear Dynamics and Econometrics, July.
RHİM, Jong / SCHİBİK, Khayum and Timothy. (1994). ”Composite Forecasts of İnflation:A Improvement in Forecasting Performance”, Journal of Economics and Finance Vol:18, Number:3.
ROSEN, H. (1988). Public Finance, Irwin, İllinois.
SADIKLAR, C.Tayyar. (2001). “Türkiye’deki Son 20 yılın Ekonomik Krizleri Konusunda Bir Değerlendirme”, Yeni Türkiye Dergisi, Sayı:12.
SARIKAMIŞ, Cevat. (1995). Sermaye Pazarları, İstanbul, ALFA Basım Yayın Dağıtım.
SAVOİE, Leonard M. (1997). “Price Level Accounting, Pretical Politics, and Tax Relief”, Managment Accounting, January.
SERİN, Vildan. (1998). İktisat Politikası, İstanbul, Alfa Yayınları.
STEİNDEL Charles. (1999). “The İmpact of Reduced Inflation Estimates on Real Output and Productivity Growth”, İn Economics and Finance, Vol:5, Number:9.
SVENSSON, Lars E. (1999). “Inflation Targeting as a Monetary Policy Rule”, Journal Of Monetary Economics, Vol:43, Issue:3.
ŞAHİN, Hüseyin. (2000). Türkiye Ekonomisi, Bursa, Ezgi Kitabevi Yayınları.
TULAY, Burçak / ERDÖNMEZ, Pelin A. (1999). “Küresel Krizlere Yeni Yaklaşımlar”, Bankacılar Dergisi, Sayı:31.
TURAN, Kamil (1994), “Küreselleşen Çağımız ve Çalışma Hayatı”, Kamu-İş Dergisi, Cilt:3, Sayı:3, (Ocak)
UCER, Murat /ALPER, C.Emre. (1998). ”Some Observations On Turkish Inflation:A”Random Walk” Down the Past Decade”, Boğazici Journal:Review of Social, Economic and Administrative Studies, Vol:12, No:1.
ULUSOY, Ahmet. (1999). Maliye Politikası, Trabzon, LEGA Kitabevi Yayınları.
ULUTÜRK, Süleyman. (2001). “Kamu Harcamalarının Ekonomik Büyüme Üzerine Etkisi”, Akdeniz Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi, Sayı:1.
WATERS, M, (1995). Globalization, London, Clays Ltd PLC.
WOİTEK, Ulrich . (1998). Business Cycles, Germany, Physica-Verlag Company.
YILMAZ, Şiir. (2001). ‘Liberal
İktisat Öğretisi, Kriz ve Türkiye Üzerine Bazı Gözlemler’, Gazi
Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi, Sayı:3.
YUMUŞAK, İ.Güran / BİLEN, Mahmut. (2000). “Gelir Dağılımı-Beşeri Sermaye
İlişkisi ve Türkiye Üzerine Bir Değerlendirme”, K. Ü., Sosyal Bilimler
Dergisi, Sayı:1.