YIL: 6
SAYI: 72
ARALIK 2003
 

önceki

yazdır


Öğr. Gör. Sevda EKER

 

 

  

MESLEK YÜKSEKOKULLARINA SINAVSIZ GEÇİŞİN ÖĞRENCİ BAŞARILARINA  ETKİLERİ


ÖZET

 

Ekonomik ve Teknolojik gelişmenin en önemli unsurlarından biri olan becerili insan gücü yetiştirme görevini üstlenmiş olan Meslek Yüksekokulları’nda, eğitimle ilgili çeşitli sorunlar yaşanmaktadır. Bu çalışmada amaç; Meslek Yüksekokulları’nda görev yapmakta olan öğretim elemanlarının, öğrenci başarı oranlarının geçmiş yıllara göre düşüşü hakkında görüşlerinin alınması; ayrıca 2002-2003 eğitim-öğretim yılı başından itibaren uygulanmaya başlanan mesleki ve teknik orta öğretim kurumlarından mezun olan öğrencilerin sınavsız geçişleri ile Meslek Yüksekokulları’nda ortaya çıkan problemlerin belirlenmesi ve bu problemlerin en aza indirilebilmeleri için neler yapılabileceği ile ilgili olarak öğretim elemanlarının önerilerinin saptanmasıdır. Araştırma; Trakya Üniversitesi’nin Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ illeri ile, bu illere bağlı ilçelerde yer  alan  18 Meslek Yüksekokulu’nda görev yapmakta olan toplam 252 öğretim elemanı ile sınırlıdır. Verileri toplama aracı olarak anket uygulanmıştır. Toplanan verilerin bilgisayar ortamında SPSS istatistik programı ile analizi sonucunda ankete katılan öğretim elamanlarının Sınavsız Geçiş Projesi ile gelen öğrencilerde genel anlamda bilgi, beceri ve motivasyon eksikliği ile davranış bozuklukları gözlemledikleri tespit edilmiştir.

Anahtar Sözcükler: Meslek Yüksekokulu, Sınavsız Geçiş, Başarı Oranları.

 

GİRİŞ

 

Teknolojide yaşanan hızlı değişme ve gelişmeler, pazarların küreselleşmesi, iletişimin artması, bilgi alışverişinin ve ulaşımın kolaylaşması, serbest ticaret engellerinin kaldırılması yönündeki gelişmeler ülkelerin ulusal ekonomilerini etkilemiş ve rekabeti ön plana çıkarmıştır. İşletmelerin ürettikleri çok çeşitli mal ve hizmeti zamanında ve kaliteli olarak teslim etmek konusunda daha duyarlı olmaları, teknolojiyi anlayan, yorumlayan, uygulayabilen, verimli ve kaliteli mal ve hizmet üretebilen yüksek nitelikli iş gücünü, kaynakların etkili ve verimli kullanımını, en az kaynak kullanarak en çok yarar sağlama ilkesinin hayata geçirilmesini ön plana  çıkarmıştır.

 

Ülkemizde de uluslararası rekabet koşullarına uyum sağlayabilecek mal ve hizmetlerin üretilmesinde görev alacak iş gücünün yetiştirilmesinde bugüne kadar uygulanmakta olan yaklaşımlardan daha farklı yaklaşımlara ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştır.

 

·   Ülkemizin sahip olduğu kaynakları verimli ve etkin bir şekilde kullanmak.

·   Mesleki ve teknik eğitimde, ortaöğretimle yükseköğretim arasında bugüne kadar kurulamamış olan ilişkiyi kurmak ve güçlendirmek.

 

·   Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarıyla yükseköğretim kurumlarında mevcut olan fiziki yapı ile öğretmen ve öğretim elemanı kaynaklarını ortak kullanmak suretiyle ek kapasiteler yaratmak.

·   Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları ile Meslek Yüksekokulları arasında program bütünlüğü ve devamlılığını sağlamak.

·   Çağımızda kaliteli üretimi gerçekleştirebilecek, bilimsel ve teknolojik gelişime uyum sağlayabilecek,  iş hayatının ihtiyaç duyduğu yüksek nitelikli ve performanslı ara kademe insan gücünü  yetiştirmek.

·   Mesleki ve teknik eğitimi teşvik ederek, bu alandaki çok düşük olan okullaşma oranını artırmak, daha çok gencimize önlisans düzeyinde mesleki ve teknik eğitim imkanı sağlamak.

·   Mesleki ve teknik ortaöğretim okul mezunlarının kendi alanlarında ileri meslek eğitimi almalarını sağlamak.

·   Yükseköğretimdeki dört yıllık programlar üzerindeki   nüfus   baskısını   azaltmak       olarak

sıralanabilecek amaçların gerçekleştirilmesi düşüncesiyle Mesleki ve Teknik Orta ve Yükseköğretim Kurumları Arasında Program Bütünlüğünün ve Devamlılığının Sağlanması Projesi  veya diğer adıyla Sınavsız Geçiş Projesi’ yasa tasarısı haline getirilmiş ve 10 Temmuz 2001 tarihinde 4702 Sayılı Kanun olarak yasalaşmış; 2002-2003 eğitim-öğretim yılı başından itibaren de Meslek Yüksekokulları’na bu yasa uyarınca öğrenci alınmaya başlanmıştır (MEB-YÖK, 2002).

 

MATERYAL ve YÖNTEM

 

Bu çalışmada amaç; Meslek Yüksekokulları’nda görev yapmakta olan öğretim elemanlarının 2002-2003 eğitim-öğretim yılı başından itibaren uygulanmaya başlanan mesleki ve teknik orta öğretim kurumlarından mezun olan öğrencilerin sınavsız geçişleri ile Meslek Yüksekokulları’nda ortaya çıkan problemlerin belirlenmesi ve bu problemlerin en aza indirilebilmeleri için neler yapılabileceği ile ilgili olarak öğretim elemanlarının önerilerinin saptanmasıdır.

 

Araştırmanın evrenini Trakya Üniversitesi’nin Edirne,  Kırklareli  ve  Tekirdağ  illeri  ile  bu   illere bağlı ilçelerde yer alan 18 Meslek Yüksekokulu’nda  görev  yapmakta olan        toplam 252 öğretim elemanı oluşturmaktadır. Bu Meslek Yüksekokullarına faks ve e-posta yoluyla anketler gönderilmiş olup, 116 anket yanıtlanarak geri dönmüştür. Anketlerin geri dönüşüm oranı % 46’dır ve bu oran analiz yapmak için yeterli bulunmuştur.

 

Anketler farklı sayılarda seçenekleri olan 21 sorudan oluşmakta ve sorular öğretim elemanlarının demografik bilgileri ile Meslek Yüksekokullarındaki eğitimle ilgili sorunlarını saptamak ve Sınavsız Geçiş Projesi’nin eğitim-öğretime etkileri hakkında görüşlerini ortaya koyabilmek amacıyla hazırlanmıştır.

 

BULGULAR ve TARTIŞMA

 

Bu bölümde toplanan verilerin işlenmesi ve çözümlenmesi sonucunda elde edilen bulgularla; bu bulgulara ilişkin yorumlar yer almaktadır. Çizelge değerlendirmelerinde Yüzde Analiz Yöntemleri kullanılmıştır.

 

Çizelge 1’den anlaşılacağı üzere ankete cevap veren toplam 116 öğretim elemanının % 29,3’ü bayan, %70,7’si erkektir. Anketi yanıtlayan öğretim elemanları orta yaş grubunda yoğunlaşmaktadır ve bu durum meslekte deneyimli öğretim elemanlarının bulunduğuna işaret etmekte diye yorumlanabilir. Öğretim elemanlarının yaklaşık yarısının (%53) idari görevi olduğu görülmektedir. Bu sayı sorunları bilme ve teşhis edebilme bakımından anlamlı ve önemlidir denebilir. Ankete yanıt veren öğretim elemanları arasında doçent ve profesör kadrosuna sahip öğretim elemanı bulunmamaktadır. Meslek Yüksekokulları’nda birer üniversite birimi olmalarına rağmen doçent ve profesör unvanına sahip öğretim elemanın bulunmaması, yardımcı doçent oranının da sadece %9,5 olması önemli bir eksiklik olarak görülmektedir.

 

Çizelge 1. Anketi Yanıtlayan Öğretim Elemanlarının Kişisel Özellikleri

 

 

Özellikler

Frekans

Yüzde

Cinsiyet

Erkek

82

70,7

Bayan

34

29,3

Toplam

116

100,0

Yaş

20 –25

2

1,7

26 –31

24

20,7

32 –37

50

43,1

38 –43

23

19,8

44 –49

14

12,1

50 –55

3

2,6

56 - +

0

0

Toplam

116

100,0

İdari Görev

Müdür

6

5,2

Müdür Yardımcısı

21

18,1

Bölüm Başkanı

6

5,2

Program Danışmanı

36

31,0

İdari Görevi Yok

47

40,5

Toplam

116

100,0

Unvan

Öğretim Görevlisi

93

80,2

Uzman

4

3,4

Okutman

8

6,9

Yardımcı Doçent

11

9,5

Doçent

0

0

Profesör

0

0

Toplam

116

100,0

Yayın Türü

Kitap

2

1,7

Makale

3

2,6

Bildiri

28

24,1

Makale ve Bildiri

8

6,9

Kitap ve Bildiri

2

1,7

Kitap ve Makale

2

1,7

Yayını Yok

71

61,2

Toplam

116

100,0

 

Ayrıca  öğretim  elemanlarının sadece 45’inin yayını olduğu görülmekte, bu yayınların da bildiri olarak yoğunlaştığı izlenmektedir. Meslek Yüksekokullarındaki yayın sayısının bu kadar düşük seviyede olması profesör ve doçent kadrolarında öğretim elemanı bulunmaması, yardımcı doçent kadrosundaki öğretim elemanlarının da çok az olmasıyla açıklanabilir.

 

Çizelge 2. Anketi Yanıtlayan Öğretim Elemanlarının Alanları ile ilgili süreli yayına ihtiyaçları

 

Süreli Yayına İhtiyaç

Frekans

Yüzde

Var

106

91,4

Yok

10

8,6

Toplam

116

100,0

 

Çizelge 2 incelendiğinde anketi yanıtlayan öğretim elemanlarının alanları ile ilgili dergi bülten gibi süreli yayınlara çok ihtiyaç duydukları görülmektedir.

 

Çizelge 3. Öğretim Elemanlarının Eğitim Sorunları ile İlgili Görüşleri.

 

SORUNLAR

Frekans

Yüzde

Sınavsız geçiş projesinin eğitimin kalitesini düşürmesi

86

74,14

Meslek yüksek okullarının mali kaynaklar bakımından yetersizliği

56

48,28

Öğretim elemanlarının kendilerini geliştirme olanaklarının olmaması

54

46,55

Okulun fiziki altyapısının yetersizliği

44

37,93

Yeterli hizmetiçi eğitim verilmeyişi

42

36,21

Kaynak kitap bulma ve edinmede sorunlar

38

32,76

Sınıf mevcudunun fazla olması

34

29,31

Sınırsız internet erişimi olanağının sağlanamaması

26

22,41

 

Anket formunda öğretim elemanlarına Meslek Yüksekokullarındaki eğitim sorunları sorulmuş ve sonuçlar Çizelge 3’de  sıralanmış olarak verilmiştir. Öğretim elemanlarının %74,14’ü Sınavsız Geçiş Projesi’nin eğitim kalitesini düşürdüğünü, %48,28’i Meslek Yüksekokulların mali kaynaklar bakımından yetersiz olduğunu, % 46,55’i kendilerini geliştirme olanaklarının olmadığını, %37,93’ü Okulun fiziki altyapısının yetersiz olduğunu, %36,21’i yeterli hizmetiçi eğitim verilmediğini, %32,76’sı kaynak kitap bulma ve edinmede zorluklarını,  % 29,31’i sınıf mevcutlarının fazlalağını ve son olarak % 22,41’i sınırsız internet erişimi olanağının sağlanamamasını en önemli sorunlar olarak ifade etmişlerdir.

 

Anketi yanıtlayan öğretim elemanlarına 14 ayrı görüş verilmiş ve bu görüşlere kesinlikle katılıyorum, kısmen katılıyorum, kararsızım, kısmen katılmıyorum ve kesinlikle katılmıyorum şeklinde düşüncelerini belirtmeleri istenmiştir.

 

Çizelge 4. Sınavsız geçiş projesi öğrenci kalitesini  düşürmektedir.

 

 

Frekans

Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum

92

79,3

Kısmen Katılıyorum

24

20,7

Kararsızım

0

0

Kısmen Katılmıyorum

0

0

Kesinlikle Katılmıyorum

0

0

Toplam

116

100,0

 

Çizelge 4’den görüleceği üzere Sınavsız Geçiş Projesi öğrenci kalitesini düşürmektedir görüşüne ankete   katılan   öğretim   elemanlarının % 79,3’ü kesinlikle, % 20,7’si ise kısmen katılmaktadır. Aksini hiçbir öğretim elemanının dile getirmemiş olması son derece düşündürücüdür.

 

Çizelge 5. Sınavsız geçiş projesi eğitimin kalitesini  yükseltmektedir.

 

 

Frekans

Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum

2

1,7

Kısmen Katılıyorum

6

5,2

Kararsızım

2

1,7

Kısmen Katılmıyorum

8

6,9

Kesinlikle Katılmıyorum

98

84,5

Toplam

116

100,0

 

Çizelge 5 incelendiği zaman ankete yanıt veren öğretim elemanlarının Sınavsız Geçiş Projesi eğitimin kalitesini yükseltmektedir görüşüne büyük oranda katılmadıkları görülmektedir. Bu durum  altyapıdan yetişmiş öğrencilere ileri seviyede eğitim verilebileceği düşüncesinin geçerli olamayacağını göstermesi bakımından önemlidir.

 

Çizelge 6. Sınavsız geçiş projesi ile gelen öğrencilerin mesleki bilgi ve becerileri yetersizdir.

 

 

Frekans

Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum

66

56,9

Kısmen Katılıyorum

38

32,8

Kararsızım

2

1,7

Kısmen Katılmıyorum

8

6,9

Kesinlikle Katılmıyorum

2

1,7

Toplam

116

100,0

 

Çizelge 6’dan anlaşıldığı gibi ankete yanıt veren öğretim elemanlarının toplam 104’ü Sınavsız Geçiş Projesi ile gelen öğrencilerin mesleki bilgi ve becerilerini kısmen ya da kesinlikle yetersiz bulmaktadırlar.

 

Çizelge 7. Sınavsız geçiş projesi ile gelen öğrencilerin temel bilimlerdeki (Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri) seviyeleri yüksektir.

 

 

Frekans

Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum

2

1,7

Kısmen Katılıyorum

2

1,7

Kararsızım

6

5,2

Kısmen Katılmıyorum

8

6,9

Kesinlikle Katılmıyorum

98

84,5

Toplam

116

100,0

 

Çizelge 7 incelendiğinde ankete yanıt veren öğretim elemanlarının toplam % 91,4’ünün Sınavsız Geçiş Projesi ile gelen öğrencilerin temel bilimlerdeki seviyelerinin düşük olduğunu ifade ettikleri söylenebilir.

 

Çizelge 8. Sınavsız geçiş projesi ile gelen öğrencilerin algılama düzeyleri yüksektir.

 

 

Frekans

Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum

10

8,6

Kısmen Katılıyorum

2

1,7

Kararsızım

8

6,9

Kısmen Katılmıyorum

26

22,4

Kesinlikle Katılmıyorum

70

60,3

Toplam

116

100,0

 

Çizelge 8’e göre ankete yanıt veren öğretim elemanlarının sadece 12’sinin Sınavsız Geçiş Projesi ile gelen öğrencilerin algılama düzeylerini yüksek bulduğu görülmektedir.

 

Çizelge 9. Sınavsız geçiş projesi ile gelen öğrencilerin öğrenme istekleri fazladır.

 

 

Frekans

Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum

6

5,2

Kısmen Katılıyorum

2

1,7

Kararsızım

4

3,4

Kısmen Katılmıyorum

24

20,7

Kesinlikle Katılmıyorum

80

69,0

Toplam

116

100,0

 

Çizelge 9’da ankete yanıt veren öğretim elemanlarının Sınavsız Geçiş Projesi ile gelen öğrencilerin öğrenme istekleri fazladır görüşüne katılmadıkları gözlemlenmektedir.

 

Çizelge 10. Sınavsız geçiş projesi ile gelen öğrenciler okuma alışkanlığına sahiptirler.

 

 

Frekans

Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum

2

1,7

Kısmen Katılıyorum

4

3,4

Kararsızım

2

1,7

Kısmen Katılmıyorum

26

22,4

Kesinlikle Katılmıyorum

82

70,7

Toplam

116

100,0

 

Çizelge 10’a göre okuma alışkanlığı konusunda sadece 2 öğretim elemanı olumlu görüş bildirmektedir.

 

Çizelge 11. Sınavsız geçiş projesi ile gelen öğrenciler çalışmasalar bile sistemin onları mezun edeceğine inanmaktadırlar.

 

 

Frekans

Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum

66

56,9

Kısmen Katılıyorum

32

27,6

Kararsızım

2

1,7

Kısmen Katılmıyorum

14

12,1

Kesinlikle Katılmıyorum

2

1,7

Toplam

116

100,0

 

Çizelge 11’den anlaşılacağı üzere ankete yanıt veren öğretim elemanları Sınavsız Geçiş Projesi ile gelen öğrencilerin çalışmasalar bile sistemin kendilerini mezun edeceğini düşündüklerini ifade etmişlerdir.

 

Çizelge 12. Sınavsız geçiş projesi ile gelen öğrencilerin meslekleri ile ilgili olarak kendilerini geliştirme istekleri düşüktür.

 

 

Frekans

Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum

72

62,1

Kısmen Katılıyorum

26

22,4

Kararsızım

6

5,2

Kısmen Katılmıyorum

6

5,2

Kesinlikle Katılmıyorum

6

5,2

Toplam

116

100,0

 

Öğretim elemanlarının büyük çoğunluğu (%84,5) Sınavsız Geçiş Projesi ile gelen öğrencilerin meslekleri ile ilgili olarak kendilerini geliştirme isteklerini düşük bulmaktadırlar (Çizelge 12).

 

Çizelge 13. Sınavsız geçiş projesi ile gelen öğrenciler yükseköğrenime uyum sağlamışlardır.

 

 

Frekans

Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum

8

6,9

Kısmen Katılıyorum

14

12,1

Kararsızım

12

10,3

Kısmen Katılmıyorum

22

19,0

Kesinlikle Katılmıyorum

60

51,7

Toplam

116

100,0

 

Çizelge 13 incelendiğinde ankete yanıt veren öğretim elemanlarının Sınavsız Geçiş Projesi ile gelen öğrencilerin yükseköğrenime uyum sağlamakta güçlük çektiklerini düşündükleri söylenebilir.

 

Çizelge 14. Sınavsız geçiş projesi ile gelen öğrenciler anlamlı öğrenme yerine ezberleme yöntemini kullanmayı tercih etmektedirler.

 

 

Frekans

Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum

70

60,3

Kısmen Katılıyorum

20

17,2

Kararsızım

12

10,3

Kısmen Katılmıyorum

10

8,6

Kesinlikle Katılmıyorum

4

3,4

Toplam

116

100,0

 

Çizelge 14’de rakamlar göstermektedir ki; anketi yanıtlayan öğretim elemanlarının dörtte üçünden fazlası Sınavsız Geçiş Projesi ile gelen öğrencilerin anlamlı öğrenme yerine ezberleme yöntemini kullanmayı tercih ettiklerini belirtmektedir.

 

Çizelge 15. Sınavsız geçiş projesi ile gelen öğrencilerin idealleri yoktur.

 

 

Frekans

Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum

40

34,5

Kısmen Katılıyorum

32

27,6

Kararsızım

22

19,0

Kısmen Katılmıyorum

20

17,2

Kesinlikle Katılmıyorum

2

1,7

Toplam

116

100,0

 

Çizelge 15 incelendiğinde Sınavsız Geçiş Projesi ile gelen öğrencilerin idealleri yoktur görüşüne anketi yanıtlayan öğretim elemanlarının % 34,5’inin kesinlikle katıldığı, %27,6’sının kısmen katıldığı görülmektedir. Dikkat çekici olan ise 22 öğretim elemanının bu konuda kararsız olduğunu belirtmesidir.

 

Çizelge 16. Sınavsız geçiş projesi ile gelen öğrencilerde şimdiye kadar hiç karşılaşılmayan davranış bozuklukları gözlemlenmektedir.

 

 

Frekans

Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum

52

44,8

Kısmen Katılıyorum

36

31,0

Kararsızım

16

13,8

Kısmen Katılmıyorum

6

5,2

Kesinlikle Katılmıyorum

6

5,2

Toplam

116

100,0

 

Çizelge 16’daki dağılımda görüleceği üzere ankete yanıt veren öğretim elemanlarının toplam 88’i Sınavsız Geçiş Projesi ile gelen öğrencilerde davranış bozuklukları gözlediklerini belirtmişler ve bu davranış bozukluklarını yerlere tükürme, koridorlarda ve sınıflarda gürültü etme, itişip kakışma, birbirlerine ve öğretim elemanlarına yeterince saygılı davranmama, tuvaletlere yazı yazma vb. örneklerle  ifade etmişlerdir.

 

Çizelge 17. Sınavsız geçiş projesi ile gelen öğrencilerin ders dinleme, derse katılma, grup çalışması yapma gibi alışkanlıkları vardır.

 

 

Frekans

Yüzde

Kesinlikle Katılıyorum

0

0

Kısmen Katılıyorum

16

13,8

Kararsızım

2

1,7

Kısmen Katılmıyorum

32

27,6

Kesinlikle Katılmıyorum

66

56,9

Toplam

116

100,0

 

Çizelge 17 incelendiğinde anketi yanıtlayan öğretim elemanlarının toplam % 84,5’inin Sınavsız Geçiş Projesi ile gelen öğrencilerin ders dinleme, derse katılma, grup çalışması yapma gibi alışkanlıklara sahip olmadıklarını düşündükleri söylenebilir.

 

SONUÇ

 

Coğrafi  sınırların  öneminin  azaldığı,  devletçiliğin yerini serbest Pazar ekonomisine bıraktığı, özelleştirmeye  hız  verildiği  ve  rekabetin her alana damgasını vurduğu günümüzün küresel-leşmiş dünyasında yükseköğretim sistemi üç temel işlevi olan

- eğitim öğretim

    -araştırma geliştirme ve

          -toplum hizmetleri

ile ülke ekonomisinin itici gücü ve insanlığın ulaşmış olduğu “bilgi toplumu” aşamasında “bilgi ekonomisinin” beyni niteliğine bürünmüş “bilgi fabrikasıdır” (Gürüz, 1999).

Gerek örgün eğitim olsun, gerekse mesleki ve teknik eğitim olsun eğitim sistemlerinin, bilginin doğru kullanılmasına yapacakları katkı, emek piyasalarında ve üretim sistemlerinde toplam kalite-verimlilik çizgisinin yakalanması açısından büyük önem taşımaktadır.

 

Teknoloji ne denli ilerlerse ilerlesin, sonuçta bilgiyi teknolojiye ve teknolojiyi de üretimin emrine verecek olan çalışan işgücü olacaktır. Bu aşamada gündeme “nitelik” kavramı gelmektedir. Üretimde kullanılan insan gücünün niteliği ne kadar bilgi-teknoloji/yoğun olursa, bir işin yapılabilmesi için gerekli faktörler de o denli doğru ve ekonomik olarak gerçekleşecektir (Zengingönül, 1998).

 

Nitelikli ara eleman yetiştirme görevini üstlenmiş olan Meslek Yüksekokullarındaki fiziki altyapı eksiklikleri, sınıf mevcutlarının fazlalığı, kaynak kitap bulma ve edinme zorlukları, yeterli hizmetiçi eğitim verilmeyişi ve öğretim elemanlarının kendilerini geliştirme olanağı bulamamaları gibi çeşitli sorunların üzerine son bir yıldır uygulanan Sınavsız Geçiş Projesi ile gelen öğrencilerin başarı düzeylerinin son derece düşük olması eklenmiştir.

 

Öğrencilerin;

-ortaöğretimde edinmiş olmaları gereken mesleki bilgi ve beceriye yeterince sahip olmamaları,

-temel bilimlerdeki (Matematik, Fen, Türkçe) seviyelerinin düşük olması

-öğrenme isteğine sahip olmamaları

-algılama düzeylerinin genel olarak çok düşük olması gibi nedenler Meslek Yüksekokullarındaki öğrenci başarı düzeylerinin neden düşük olduğu hakkında bir fikir vermektedir.

 

Ayrıca bu araştırmaya katılan Meslek Yüksekokulu öğretim elemanlarının büyük çoğunluğu öğrencilerde şimdiye kadar hiç karşılaşılmayan davranış bozukluklarından yakınmaktadırlar.

 

Öğretim elemanlarının birçoğunun öğrencilerde, çalışmasalar bile sistemin onları mezun edeceğine dair yanlış inanç olduğu yönündeki saptama da değinilmeden geçilmeyecek kadar önemlidir.

 

Başlangıçta bu proje ile gelen öğrencilerin altyapıdan yetişmiş olmaları sayesinde ileri seviyede eğitim verilebileceği gibi bir düşünce oluşmuşken, zaman geçtikçe öğrencilerin eksik eğitimle geldikleri anlaşılmakta ve sistemin dikkatle yeniden gözden geçirilmesi gerektiği sonucu çıkmaktadır. Meslek Yüksekokullarına alınacak öğrencilerin seçiminde mutlaka bir alan sınavı getirilmesi önerilebilir. Meslek liselerinde okuyan öğrencilerin kendilerinden ve/veya eğitim gördükleri okullardan kaynaklanan bir takım sorunları olduğu düşünülmektedir. Öğrencilerin birçoğunun hayal bile etmediği bu okullara yerleştirilmeleri eğitim-öğretim kalitesinin dibe vurmasına yol açmakta ve durumdan öğretim elemanlarının büyük bölümünün ciddi anlamda şikayeti olduğu ortaya çıkmaktadır.

 

Ülkemizin eğitimli insan kaynağına gereksinimi olduğu unutulmamalıdır. Bu noktada görev öncelikle ortaöğretim kurumlarına düşmekte; geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerin iyi bir eğitim alarak yükseköğretime yönelmeleri için biraz daha gayret göstermeleri gerekmektedir. Ardından biz öğretim elemanlarına da çok ciddi sorumluluklar yüklenmektedir. Öğrencilerin eksikliklerini giderebilmeleri adına yardımcı olarak, kaliteden ödün vermeden önlisans eğitimi verilmelidir. Unutulmamalıdır ki bu öğrencilerin sınavsız geçiş ile gelmesi kendi hataları değildir. Dolayısıyla öğrencileri hor görmek, derslerde gerekli özeni göstermemek, dersleri aksatmak vb. uygulamaların olmamasına özen göstermek meslek etiği bakımından son derece önemlidir (Erdönmez,  2003).

 

Son olarak bu proje daha çok mezuna mesleki ve teknik eğitim olanağı sunmak, dünya standartlarına göre çok gerilerde olan okullaşma oranını yükseltmek, mesleki ve teknik ortaöğretim ve yükseköğretim arasında ilişki kurmak ve programlarını daha çağdaş ölçülere göre yeniden düzenleme açısından önemlidir.

 

Her projede olduğu gibi bunda da başlangıç yıllarında sıkıntılar olması doğaldır. Bu sıkıntılar gerek öğrenciler, gerekse yönetici ve öğretim elemanlarının elbirliği ve gönül birliği ile aşılacaktır (MEB-YÖK, 2002).

 

LİTERATÜR LİSTESİ

 

Erdönmez, C., 2003, Sınavsız Geçiş Uygulamasının Büro yönetimi ve Sekreterlik Programı açısından Değerlendirilmesi, 3. Ulusal Büro Yönetimi ve Sekreterlik Kongresi, Eskişehir, S: 14-15

Gürüz, K., 1999, Türk Yükseköğretim Sistemi, Ankara, S: 4

MEB-YÖK, 2002, Mesleki ve Teknik Eğitimde Orta ve Yükseköğretim Kurumları Arasında Program Bütünlüğünün ve Devamlılığının Sağlanması (Sınavsız Geçiş) Bilgi Kılavuzu, Ankara, S:1-4/18

Zengingönül, O., 1998, 21. Yüzyıla Doğru Avrupa Birliği’nde Mesleki Teknik Eğitime Yeni Yaklaşımlar ve Türkiye İçin Bir Uyum Analizi, IVETA CONFERENCE, Ankara, S:488