YIL: 6
SAYI: 62
ŞUBAT 2003
 

önceki

yazdır


Dr. Atilla UYANIK

 

 

  

XVI DÜNYA MUHASEBE KONGRESI VE DENETİM İLE İLGİLİ GELİŞMELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ


 I- GİRİŞ

           

            XVI Dünya muhasebe kongresi 18-21 Kasım 2002 tarihleri arası  Hong Kong’ ta IFAC (International Federation of Accountans- Uluslar arası Muhasebeciler Federasyonu) ve Hong Kong Muhasebeciler Birliği’ nin (Hong Kong Society of Accountants)  organizasyonu ile gerçekleşmiştir.

 

            Kongreye ilginin oldukça fazla olduğu gözlenmiş olup, kongre Çin Başbakanı, Maliye Bakanı, Hong Kong Özel Valisi ve diğer üst düzey kişilerin açılış ve bilgilendirme konuşmaları ile başlamıştır. Kongreye  yaklaşık  90 ülkeden 5.000 dolayında  kişi katılmıştır.[1] Katılımcıların profili ise çoğunlukla muhasebe, denetim, finans, danışman ve yönetici durumundaki kişilerden oluşmaktadır. Ayrıca katılımcılar arasında  hem özel sektör hem de kamu sektörünü temsilcilerinden bulunmakla birlikte, gelişmekte olan ülkeler açısından kamu sektörü temsilcilerinin çoğunlukta olduğu dikkati çekmiştir.

 

            Kongrede tartışılan konular özet olarak, globalleşme sürecinde bilgiye dayalı  ekonomi[2] ve  muhasebe, denetim (güven-itimat-sorumluluk) ve tüm bunları bağlayıcısı olarak ta “mesleki etik, bağımsızlık, eğitim ve yeterlilik”  olarak belirtilebilinir.

 

            Konuşmacı ve katılımcıların büyük çoğunluğunun  dört kelime üzerinde durduğu gözlenmiştir. Bunlar, 1- Integrity ( Doğruluk),  2- Transparency (Şeffaflık), 3- Objektivity (tarafsızlık) ve  4- İndependency (bağımsızlık)  olarak belirtilebilinir. Ayrıca muhasebe ve denetimde tek standardın olması gerektiği vurgulanmış olup,  dünyada tek standart çalışmalarının gerektiği üzerinde durulmuştur. Bu meyanda özellikle ABD’ den katılan konuşmacıların bir çoğu  IASB  (International Accounting Standarts Board – Uluslar arası Muhasebe Standartları Kurulu) tarafından uygulanan standart ile FASB (Financial Accounting Standarts Board – Finansal Muhasebe Standartları Kurulu) ve diğer  standartlarının entegrasyonunun gerektiği özellikle belirtilmiştir.

 

            Diğer taraftan ABD’ de yer alan  Enron, WorldCom ve diğer bazı şirketlerde   meydana gelen muhasebe ve denetim skandallarının bir  sonucu olarak mesleki etik ve disiplinin önem kazandığı vurgulanmıştır.

            Belirtilen hususlar aşağıda  üç ana başlık altında incelenmeye çalışılacaktır. Bunlar küreselleşen bilgiye dayalı  dünya ekonomisinde muhasebe ve denetim ,  tek denetim ve muhasebe standardı ve denetim mesleğindeki gelişmeler. Konulara ilişkin genel değerlendirmelere ise sonuç bölümünde yer verilecektir.

 

II- KÜRESELLEŞME VE   BİLGİYE DAYALI  EKONOMİLERDE  MUHASEBE VE DENETİMİN ROLÜ  

 

            Dünya da yaşanan küreselleşme süreci içerisinde gelişen ve büyüyen mali işlemlerin belirli bir standartta mali tablolara aktarılması ve bunun doğru, dürüst ve bağımsız olarak denetimi oldukça önem kazanmıştır. Gelişmiş piyasalarda yer alan uluslar arası şirketler, finansal kuruluşlar  ve diğer kurumların muhasebesel işlemlerinin yerine getirilmesi ya eksik olmakta ya da bir kısım zorluklarla karşılaşmıştır.

 

            Bu durum ise yatırımların azalmasına sebebiyet vererek ekonomik gelişmeyi olumsuz yönde etkilemiştir. Özellikle zayıf muhasebe ve denetim uygulamaları nedeniyle hem açık hem de kapalı tüm ekonomiler ve finansal piyasalarda daralmaların olduğu gözlenmiştir.[3]  

 

            Bu bağlamda iyi bir muhasebe ve denetim uygulaması için üç köklü değişikliğe gidilmesi gerektiği düşünülmektedir.

 

  1. Küreselleşmiş ekonomilerinin karmaşıklığına hassas ve  özde açık, yüksek kalitede, uygulanabilir standartlar,

 

  1. Kamuya ve yatırımcılara karşı ağır sorumluluk sahibi ve tamamen bağımsız  profesyonel denetim,

 

  1. Denetim ve muhasebe işlemlerinde yapılacak muhtemel hataların etkisini azaltmayı kapsayan kurumsal mekanizma.

 

Bilgi, dünya ekonomisinde  önemli bir  değer haline gelmiştir. ABD’ de tahmin edilen gayri maddi  varlıklar miktarlarının, şirketlerin piyasa değerinin   yarısı ile 3/2 civarında olacağı belirtilmektedir. Bu radikal değişikler, henüz yeni  anlamaya başladığımız etkilerini yeni iş kurallarının ön gücü haline getirmiştir. [4]

 

Dolayısıyla,  pek çok şirket politikalarında değişikliğe gidilerek rekabet avantajı açısından gayrimaddi varlıkların temel kaynak olması hedeflenmektedir.  Bu süreçte profesyonel  muhasebe ve denetim uygulayıcılarının gerek katma değer oluşumunda gerekse de kendilerini gelişen piyasa şartlarına uydurmalarında,  büyüme  ve değer oluşumu açısından şiddetle üzerinde durulması bir seviyeye gelinmiştir.

 

Diğer taraftan globalizasyonun ortaya çıkmasıyla,  dünya ticaretindeki artışlar  bilgiye dayalı ekonomiyi  önemli hale getirmiştir. Bu gelişmeler neticesi olarak ulusal mali çerçevenin, itimada layık, mesuliyetli ve açık bir şekilde oluşturulmasını sağlayan muhasebe ve denetim sistemlerinin yüksek standartlarla desteklenmesi gerekmektedir. Ayrıca dünya çapında gerek kamu gerekse de özel sektör kuruluşlarının birleştirilmiş tek bir standart etrafında hareket etmeleri gerektiği belirtilmiştir. Bilgiye dayalı ekonomik gelişmeler doğrultusunda meslek elemanlarının ve ülkelerin  desteklenmesi için IFAC tarafından aşağıda belirtilen hususlar dile getirilmektedir; [5]

 

·        Etiksel standartların kuvvetlenmesi,

·        Standart oluşum sürecinde güvenilirlik ve şeffaflığın artması,

·        Uygunluk rejiminin geliştirilmesi ve,

·        Kamu menfaatinin korunması.

 

 

Çin Maliye Bakanın yapmış olduğu konuşmada, muhasebenin ekonominin mütemmim cüzi olduğunu bu nedenle muhasebe raporları ve bunlarının doğruluğunun bilgiye dayalı  ekonomi  içerisinde vazgeçilmez bir rolünün olduğunu belirtmiştir.  Global olarak muhasebe ve denetim mesleğinin yenilenmesi ihtiyacının olduğu ve bunların aşağıdaki gibi ele alınması gerektiği; ayrıca Çin’ in son 20 yılda bu alanda çok önemli gelişmeler kat ettiğini ve çalışmaların devam ettiği  belirtmiştir. [6]

 

·        Dünya çapında kabul görmüş denetim ve muhasebe standartları,

·        Denetici ve muhasebecilerin  (CPA) bağımsızlığının mutlaka sağlanması,

·        Meslek erbaplarının hatalarının azaltılması,

·        Kurumsallaşmanın geliştirilmesi,

·        Kurum mali bilgilerindeki yanlışlıkların yol açtığı problemlerin  kökten çözümü.

 

 

Ayrıca Çin’ in  uyguladığı ve geliştirmeye çalıştığı “Socialist Market Ekonomy” kuralları ile diğer gelişmiş ülkelerde uygulanan kuralların benzerlik taşıdığını ve yukarıda belirtilen hususlarda yapılacak iş birliğinin önemli sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekilmiştir. Benzer açıklamalara Çin Başbakanı tarafından da yer verilerek bilim ve teknoloji alanlardaki gelişmelerin dünya ekonomisinin sanayi yapısını etkilediğini bu bağlamda muhasebe ve denetimin alanında da yeni fırsatları beraberinde getirdiği ifade edilmiştir.     Globalleşme süreci içerisinde gerek nüfus gerekse de diğer açılardan önemli bir gelişme gösteren Çin yetkililerinin bu açıklamaları dikkat çekicidir. Diğer gelişmekte olan ülkelerde hatta sosyal ve ekonomik olarak oldukça geri kalmış ülkelerin katılımcılarında da muhasebe ve denetim alanındaki gelişmelerin dikkatle takip edildiği ve uygulama için oldukça  heyecanlı oldukları gözlenmiştir.

 

Tüm bu hususlar bize, bilgiye dayalı ekonominin gelişim süreci içerinde olduğunu, muhasebe ve denetim alanında yapılacak çalışmalar ile gerek makro açıdan gerekse de bireysel açıdan ( mesleği icra eden kişiler açısından) gerekli  standartların  belirlenmekte olduğu ve  ülkemizde de ekonomik gelişmeye paralel olarak gerekli özen ve titizliğin gösterilmesini, vazgeçilmez bir zorunluluk olarak göstermektedir.

 

 

 

 

III- TEK DENETİM VE MUHASEBE STANDARDI 

 

            IASB’ nın (International Accounting Standards Board – Uluslar arası Muhasebe Standartları Kurulu) amacı,  kamu menfaatinin korunmasına yönelik olarak , tespit edilecek tek bir  kalite anlayışı içerisinde  anlaşılabilir ve uygulanabilir global standartların   geliştirilmesi olarak özetlenmiştir.[7]

 

            Bu bağlamda global standartların artması ile ilgili olarak özellikle ;

 

  • IASB’ nın projeler geliştirmesi,
  • IOSCO[8] anlaşması,
  • IASC’[9] nin yeniden yapılandırılması,
  • Uluslar arası standartların kabul edilmesi.

 

Tek standart uygulamasının avantajları  ise aşağıda gibi belirtilmiştir.

 

  • Çok uluslu muhasebe detaylarındaki değişimlerin kolaylıkla uygulanması ve anlaşılması,

 

  • Finansal rapor ve tabloların dünya çapında kolaylıkla anlaşılmasının önemli bir avantaj  sağlaması sonucunda yatırımların ve büyümenin artması.

 

Sonuç olarak Sir David Kurul’ un cari dönem ajandasını aşağıdaki gibi özetlemiştir.

 

1.      Tüm ulusal standartların uluslar arası standartlara yaklaştırılması,

2.      Oluşacak çerçeve anlaşmaların  kavranılması,

3.      Enron sonrası olayların değerlendirilmesi,

4.      Liderlik sorununun aşılması.

 

 

Ayrıca Avrupa Birliğinin 2005 yılına kadar Avrupa Finans Piyasa’ nın entegrasyonun  nasıl yerine getirileceğinin ve güven yenilenmesine  katkıda bulunmaya karar vermiş bulunmaktadır. Bu bağlamda 15 üye ülkenin  karşılaştırılabilir mali tablolarının hazırlanmasına yönelik olarak yasal düzenlemeler yapılmaktadır. Bunun sonucu olarak yakın geçmişte yayınlanan spesifik bir yasal düzenleme yapılmıştır. Bu husus  “2005 yılında Uluslar arası Muhasebe ve Denetim Standartlarının Uygulanması  Hakkındaki Yasal düzenleme” yi ihtiva etmektedir. Tüm bu çalışmalar denetimin kalitesinin artırılması ve geliştirilmesi ile deneticilerin gerçek anlamda bağımsızlığının sağlanması amacını gütmektedir.[10]

 

Tüm bunlardan çıkan sonuç, Dünya da tek  denetim ve muhasebe standardına gidilmesi için gerekli zeminim hazırlanmış ve değişen ve gelişen koşullar göre gerekli uyumun sağlanması, olarak belirtilebilinir.[11]

 

IV-  DENETİM  ALANINDAKİ GELİŞMELER 

 

Sürekli (Cari) Denetim : 1900’ lü yılların sonlarına doğru geçmişe yönelik olarak denetim yapılması ilkesinden cari ve gelecek dönemleri kapsayan sürekli  denetim ve  raporlama yönünde bazı değişikler olmuştur. Bunun nedeni ise muhtemel hataların tespiti, tahmini ve hemen önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması olarak belirtilebilinir.[12] Bu değişikler son iki yılda çok önemli aşamalar kat etmiş bulunmakta olup, söz konusu sürekli denetimin  aşağıdaki kriterleri kapsaması gerektiği  belirtilmiştir;

 

Ø  Taahhüt edilen hususların ve amaçların belirlenmesi,

Ø  Sürekli denetim için “uygun kriter” in mümkün olabilirliği,

Ø  Sürekli denetim araçlarının ve metotlarının mevcudiyeti,

Ø  Sürekli denetim raporlarından  yeterince faydalanılabilmesi,

Ø  Sürekli denetim ekibinin uyumluluğu.

 

 

Diğer taraftan bir çok “Workshop”   larda yapılan konuşmalarda, finansal raporların geçmişe yönelik olarak sunulmasının, firmalar hakkında çeşitli nedenlerle karar vermek durumunda olanların  riskini artırdığı ve denetim firmalarına olan güvensizliğin de buna ilave edilmesinin sürekli denetim ve bilgilendirmenin önemini bir kat daha artırdığı vurgulanmıştır.

 

Geçmişe ait finansal tabloların denetiminde,   beklentilere göre   farklılık göstermekle birlikte, ortak nokta yaygın güvenlik prensiplerinin dikkate alındığının denetçiden beklenmektedir. Bu bağlam içerisinde deneticinin kasıtlı ya da kasıt olmadan yapılacak olan hatalara karşı farklı  olmak üzere, gerekli garantinin sağlanması ve üçüncü şahsın etkilenmelerinin asgariye indirgenmesinin gerektiği  belirtilmiştir. Ancak bu teminat hiçbir şekilde tam bir fonksiyonu ifade etmemekte ( iç kontrol, risk yönetimi vb.) olup, finansal bilgilerin bir perspektifi olma özelliğine haiz olmaktadır.[13]

 

Yarının denetimcisi  ( yeni yeterlilikler ve çok yönlü yeteneklere sahip olma):  Bu hususun irdelenmesi için ortaya konulan sorular aşağıdaki gibidir.[14]

 

1.      Mevcut durumda iş dünyasının ihtiyaç duyduğu bilgilerin neler olduğu?

2.      Denetim hizmetlerinin güvence-itimat (assurance) hizmetlerinden farklılıklarının neler olduğu?

3.      Niçin bir   muhasebe uygulamasının başka bir  profesyonel  danışmanlığın karşıtı olabildiği?

4.      Neden yeni bir tecrübe ve model oluşumuna ihtiyaç duyulmuş olduğu?

5.      Son zamanlarda yaşanan gelişmelerin nelerden kaynaklandığı?

 

Gibi sorulara verilecek uygun cevaplar,  gelecekte denetimden beklenen faydayı ve deneticide bulunması gerekli unsurları açıklayabilmektedir.

 

            Denetim mesleğine başlanması temel bazı taahhütleri ve yeterliliği gerektirmelidir. AICPA ve onun üyeleri  yüzyılı aşan bir  organizasyon ile kurulmuş    olmalarından bu yana bu taahhüt ve yeterliliğe sahip olunarak idare edilmişlerdir. Bu taahhüt kamu haklarını ve güveni ifade etmektedir. Bu bağlamda finansal raporlarda yapılan hilelerin azaltılması,  hilesiz (anti-fraud) raporlama için gerekli   kontrollerinin yapılması ve Denetim Standartları Kurulu tarafından var olan CPAs standartlarının yeniden test edilmesi ve  artırılması gerekmektedir. Ayrıca akademisyenlerin ve kurulların birlikte yapacağı çalışmalar ile kurumsal hilelerin, kim tarafından, neden, ne zaman, nerede ve niçin meydana geldiğinin araştırılması büyük önem taşımaktadır.

 

            Diğer taraftan tüm bu sorunların ve olumsuzlukların giderilmesinde başarının kaynağı olarak sürekli denetim ve güven (audit&assurance)   modelinin uygulanması gerektiği belirtilmektedir.[15]

 

 

 V- DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

 

Yukarıda belirtilmeye çalışıldığı gibi, dünya da muhasebe ve denetim ekonominin önemli bir kolu olarak sürekli geliştirilmeye ve iyileştirilmeye çalışılmaktadır. Bu amaç doğrultusunda bugüne kadar ayrı ayrı çalışan çeşitli kuruluşlarının birleşerek tek bir standart oluşturma çabalarının çok yerinde olduğu görülmektedir.

Zira, globalleşen dünya da ticari ve finansal işlemlerin  oldukça fazla olduğu muhakkak olup,  bu karmaşık yapılar ise  ancak belirli kurallara bağlanmış uygulama ile aşılabilecektir.

Ayrıca  Avrupa Topluluğu tarafından da özellikle mali piyasalara yönelik yeni denetim yapısı oluşturulmaya çalışılmış  ve birkaç ay önce “Draft Statement of Principles on Methods of enforcement- Uygulama Metodu ile ilgili Geçici Mali Tablo  Prensipleri” yayımlanmıştır.   Ancak şu da bir gerçekçi  bu tür yapısal değişikliklerde uygulayıcılar ve idarenin belirli bir işbirliği göstermeleri zorunludur. Aksi durumda başarı şansı oldukça azalmaktadır.

Gerek dünya da yaşanan bilgi tabanlı ekonomik sistem içerisinde muhasebe ve denetimin rolü  gerekse de yaşanan sorunların ve  skandallarının neticesi olarak yapılması bir zorunluluk halini alan somut sonuçlar aşağıda madde madde özetlenmekle birlikte,   buna ilave edilebilecek daha bir çok öneri ve modellerin olduğunu ve bu konuda sürekli gelişme içinde bulunulmasının gerektiğini belirtmek isteriz.

 

·        Bilgiye dayalı ekonomi çerisinde rolü sürekli  artan  muhasebe ve denetimin istenilen seviyeye taşınılması ve buradan sağlanacak yeni fırsatların değerlendirilmesi,

·        Küreselleşmiş ekonomilerin karmaşıklığına hassas ve  özde açık, yüksek kalitede, uygulanabilir standartların oluşturulması,

 

·        Mesleki etik, eğitim , yeterlilik ve bağımsızlığı ön plana çıkaracak gerekli çalışmaların yapılması ve gerekli disiplinin sağlanması,

 

·        Enron, WorldCom vb. olaylar nedeniyle denetim ve muhasebe mesleğini ifa eden  kişilere karşı kamu oyunda meydana gelen güven kaybının telafi edilmesi ve yeniden güven kazanımının  sağlanması için gerekli görev ve sorumlulukların belirlenmesi,

·        Kamunun aydınlatılması ve küçük yatırımcıların korunmasına yönelik olarak yeni denetim ve güvence-itimat standartlarının oluşturulması,

·        Sürekli denetim ve güven (audit/assurance[16] service) müessesesi ve ikinci bir denetim ve güven (reassure) modelinin geliştirilmesi ile denetlenen firma ile ilgili gruplarda (devlet, kişiler, yatırımcılar, kredi verenler,  kısaca hak ve menfaati olan) oluşan güven bunalımının aşılmasının sağlanması,

·        Tüm ulusal standartların uluslar arası standartlara yaklaştırılması için gerekli uyum çalışmalarının yapılması,

 

·        Dünya çapında kabul görmüş denetim ve muhasebe standartlarının uygulanmaya başlanması,

 

·        Denetici ve muhasebecilerin  (CPA) bağımsızlığının mutlaka sağlanması,

 

·        Gerek sürekli (cari) denetimin yaygınlaştırılması ve etkinliğinin sağlanması gerekse de  geçmişe yönelik yapılan denetim faaliyetlerinden elde edilecek sonuçlara göre, gelecek dönemler projeksiyonları ile ilgili  araçların ve metotların geliştirilmesi.

 

 

 

 

 



[1] Ayrıca, XII. Kongre 2006 yılında İstanbul’ da yapılacak olup, Hong Kong’ taki mükemmel organizasyon ve teknik alt yapı karşısında oldukça iyi hazırlık yapılması gerekli olmakla birlikte, mevcut muhasebe meslek örgütünün üst düzey yönetimlerinin yabancı dil, uluslar arası deneyim konusunda yeterliliklerinin olmamaları nedeniyle, Üniversite ve ilgili kuruluşların konu ile ilgilenmeleri  gerekmektedir. “Güvemli, Oktay, “XVI. Dünya Muhasebe Kongresi ,  Mufad, Muhasebe ve Finansman Dergisi, Ocak 2003, s. 147.”

[2] Kongre tanıtım kataloğu ve tartışılan konuların özetlendiği kitapçıkta kongre konusu “Knowledge-based Economy and the Accountant” olarak belirtilmiştir.

[3] VOLCKER, Paul, Accounting, Accountants and Accountability in a Integrated World Economy,   Plenary 1, Former Chairman of the Federal Reserve Board - US, Hong Kong 2002.

[4] SAINT-ONGE, Hubert, Knowledge and Accounting, Plenary 1, Konverge Digital Solitions-Canada,  Hong Kong 2002.

[5] FUJINUMA, Tsuguoki, Globalisation and the Role of the Accounting Profession in the 21 st Century, Plenary 1, IFAC Partner, Japan,   Hong Kong 2002.

[6] XIANG, Huaicheng, Knowledge-based Economy and Chinese Accounting,  Plenary 1, Minister of Finance People’s Republic of Chine ,   Hong Kong 2002.

 

[7] TWEEDDIE, David, The Accounting Language of the 21  th. Century, Plenary 1, United Kingdom, Hong Kong 2002.

[8] International Organization of Securities Commissions – Uluslar arası Menkul kıymet Organizasyon Komitesi

[9] International Accounting Standards Committee-Uluslar arası Muhasebe Standartları Komitesi

[10] DONJOU, Philippe, How the European Union Authorities will Contribute to Restoring Confidence and Achive an Integreted European Financial Market by 2005, France, Workshop 4,  Hong Kong 2002.

 

[11] Güvemli, Oktay, “XVI. Dünya Muhasebe Kongresi Yapıldı”,  Mufad, Muhasebe ve Finansman Dergisi, Ocak 2003, s. 145-6.

[12] DASSEN, Roger, The Continuing Quest  for  Continuous Auditing, The Dutc Auditing Standart Boards, Netherland, Hong Kong 2002.

[13] HODGKINSON, Robert, “Broder Demands of Auditors for Assurance Services, UK, Workshop 3, Hong  Kong 2002.

[14] LEACH, Christopher, The Auditor of Tomorrow,  US, Workshop 3, Hong  Kong 2002.

 

[15] MELANCON, Barry, The Future Audit and Assurance Services, President of AICPA, US, Workshop 3, Hong  Kong 2002.

 

[16] Assurance, yemin, inanç, kesinlik, açıklık, garanti taahhütnamesi, sorumluluk hali, teminat vb. anlamlarını ifade etmekte olup, ülkemizde uygulanan tasdik usul ve esasları ile kısmen  benzerlik taşıdığı anlaşılmaktadır.