![]() |
|||||
|
SUNUŞ: Maddi duran varlık satış karıyla ilgili olarak ortaya çıkan yenileme fonunun pasifte bekleme süresinin nasıl hesaplanacağı, bu satış karının dönemin ticari amaçla düzenlenen gelir tablosu ve bilançosunda yer alıp almayacağı, söz konusu fona alınan tutar bitinceye kadar MDV ile ilgili olarak ayrılan amortismanların, vergi mevzuatı kabul etmese de, gider ve maliyet unsuru olarak kayda alınıp, alınmayacağı uygulamada duraksamalara neden olmaktadır Yazımızın amacı bu konulara açıklık getirmektir. Bilindiği gibi, Vergi Usul Kanunu'nun 328. maddesinde amortismana konu olan maddi sabit kıymetlerin satışından elde edilen karın yenileme fonuna alınabileceğini ve vergi dışı bırakılabileceğini hükme bağlamıştır. Bu vergi avantajından yararlanabilmek için söz konusu maddede yer alan koşullara uymak gerekmektedir. Bu koşulları şöyle özetleyebiliriz.
1) Duran varlığın yenilenmesinin işin mahiyetine göre zorunlu olması,
Ortaya çıktığı dönemde vergi dışı bırakılan bu fondaki tutar, yenilenen duran varlık için ayrılacak amortismanlarla mahsup edilecektir. Özetle yukarıdaki koşullara uyulması kaydıyla, MDV satış karı üç yıl süre ile vergi dışı kalrnakda, söz konusu fona alınan bu kar tutarı kadar olmak üzere yenilenen duran varlık amortismanı da vergi mevzuatı açısından gider olarak kabul edilmemektedir. Sonuç olarak, Vergi idaresinin gerçekleştiği dönmde vergi dışı bıraktığı MDV satış karı, yenilenen MDV'nin amortisman gideri de mahsup edilmekte, sağlanan vergi avantajı bu yolla ortadan kaldırılmaktadır.
1- Maddede öngörülen üç yıllık süre nasıl hesaplanacaktır?
Aşağıda duraksamaya neden olan bu konulara ait kısa açıklamalar yapılacaktır. 1- Fonun Pasifte Kalma Süresi: Bu sürenin hesaplanması farklı yorumlamalara konu olmaktadır. Maliye idaresinin ve vergi uygulayıcılarının benimsediği görüşe göre yenileme fonu, satıştan itibaren iki yılın sonunda düzenlenen bilançolarda yer alacak, üçüncü yıl içinde yenileme işlemi gerçekleşmez ise, söz konus fon bu yılın (üçüncü yılın) kazancına dahil edilecektir. Örneğin 1994 yılında yapılan satış karının yenileme fonuna alınması durumunda, bu fon 31/12/1994 ve 31/12/1995 bilançolarında yer alacak; eğer 1995 yılında yenileme işlemi gerçekleşmez ise, 31/12/1996 tarihi itibariyle belirlenecek 1996 yılı vergi matrahına ilave edilecektir. Diğer bir görüş ise fonun pasifte kalma süresi olan üç yılın, MDV satış karının gerçekleştiği yılı izleyen yıldan başlayacağıdır. Bu görüşse göre yukarıdaki örnekte söz konusu olan fon satışının yapıldığı yıl olan 1994'ü izleyen 31/12/1995, 31/12/1996, 31/12/1997 yıllarına ait bilançoda yer alabilecektir. Bize göre ikinci görüş daha anlamlıdır. Çünkü, söz konusu madde de fonun "pasifte" üç yıl süre ile tutulabileceğinden bahsedilmektedir. Muhasebe tekniğine göre satış işlemi yıl içindeki hangi tarihte yapılırsa yapılsın satışın yapıldığı yılın bilançosu, normal dönem takvim yılı olduğuna göre, işlemin gerçekleştiği yılın sonunda düzenlenir ve işlemin yapıldığı yılın sonuna kadar fonun bilançoda yer alması mümkün değildir. "Pasif" sözcüğünün bilanço için kullanıldığı ve fonun pasifte üç yıl süre ile tutulabileceğinden söz edildiği nazara alındığında, bu görüş maddenin amacına daha uygun düşmektedir. Örneğin, 29/12/1994'de MDV satışı yapılmış ve bu satıştan elde edilen karın yenileme fonuna alınması kararlaştırılmışsa, 2 gün sonra, yani 31/12/1994'de yıllık bilanço düzenlenecektir. 1994'den 2 gün, 1995'den bir yıl, 1996'dan 1 yıl olmak üzere fonun 2 yıl 2 gün süre ile pasifte kalmasınu öngören birinci görüşü kabul etmek, bize göre, maddenin amacı ve muhasebe tekniği açısından mümkün değildir ve fonun işlemin yapıldığı yılı izleyen 1995'den başlayarak üç yıl pasifte kalması gerekir kanısındayız. Bu durumda pasife alınış tarihi 31/12/1994, bu tarihten itibaren üç yılı kapsamına alan süre ise 1995, 1996, 1997 yılları olmaktadır. 2- Satış Karının Bilanço ve Gelir Tabşosunda Yer Alması : MDV Satış karı ticari bilanço da ve gelir tablosunda yer almalıdır. Aksi durumda, sadece vergi için muhasebe söz konusu olur ve bu uygulama bilgi için muhasebeyi öngören TSM'nin ve ana mantığa uygun olmaz. Bu nedenle MDV satış karı önce gelir kaydedilmeli bu gelirin vergiye tabi olmadığını belirlemek amacıyla da vergi mevzuatı ile uyumlama kaydı yapılmalıdır. 3- Yenilenen İktisadi Kıymete Ayrılan Amortismanın Gider Yazılması: Yeni makinaya amortisman ayrılırken, yine bilgi için muhasebeyi esas alan TMS'nin ana mantığına göre her döneme ait amortisman tutarının gider yazılması ve maliyet unsuru olarak nazara alınması gerekmektedir. Diğer taraftan, doğru ve gerçeğe uygun maliyet belirlemek amacıyla gider yazılan amortisman tutarının, fondaki tutar bitinceye kadar ilgili fon hesabının borcu karşılığında gelir kaydedilerek vergi mevzuatı ile uyum sağlanması da gerçekleştirilmelidir. 4. Uygulama Örneği: Yukarıda açıklanan ve uygulamada duraksamalara neden olan konulara açıklık getirmek amacıyla aşağıda basite indirgenmiş bir uygulama yer almaktadır. Normal amortisman usulüne göre birikmiş amortismanı 1.000.-TL, maliyet bedeli 2.000.-TL olan yeniden değerlemeye tabi tutulmamış bulunan bir makina, yenisi alınmak üzere, 1995 yılında peşin bedelle 5.000.-TL'ye satılmış, yeni makina 1996'da peşin bedelle 6.000.-TL'ye satınalınmıştır. İSTENEN : A) TMS'ye göre eski makinaya
ait satış kaydını yapınız.
C) Tms'ye göre yeni makinanın alış kaydını yapınız?
D)TMS'ye göre yeni makinaya amortisman ayırma kayıtlarını yapınız?
Bilgi için muhasebeyi esas alan TMS'ye göre, satılan işin niteliğine göre yenilenmesi zorunlu olan veya yenileme kararı alınarak gerekli girişimlerde bulunan bir maddi duran varlığın satışından elde edilen karın, önce 679 no.lu hesaba alınması, vergi mevzuatı ile uyumlama kaydının yapılması ve satışın yapıldığı dönemin sonunda 549 no.lu hesaba aktarılması gerekmektedir. Böylece, satış karının ticari amaçla düzenlenen bilanço ve gelir tablosunda yer alması ve söz konusu karın vergi dışı kalması gerçekleştirilir.
Ülkemizde genel bir uygulama alışkanlığı olmakla beraber, MDV satış karının
vergi mevzuatını ve vergi için muhasebeyi esas alarak doğrudan 549 no.lu
hesaba alınması, bilgi için muhasebeyi esas alan TMS'ye, ulusal ve uluslararası
muhasebe standartlarına uygun değildir. Nedeni, vergi öncesi ticari karın
yenileme fonuna alınan tutar kadar az olması ve bu durumun vergi idaresi
dışındaki mali bilgi alıcıları açısından gerçeği yansıtmamasıdır.
Yeniden sabit kıymete amortisman ayırmada, fondaki tutar bitinceye kadar
gider yazmama şeklindeki genel uygulama, bilgi için muhasebeyi esas alan
TMS'nin ana mantığı ile çelişmektedir. Bu çelikiyi gidermek, gerçeğe uygun
maliyet hesaplamak, mali tabloların karşılaştırılabilirliğini kolaylaştırmak.
için vergi mevzuatı kabul etmese de, yeniden sabit kıymete ait amortismanları
önce fonu nazara almadan gider yazmak ve vergi mevzuatı ile uyum sağlamak
amacıyla fondan karşılanması gereken tutatı 549 nolu hesabın borcu karşılığında
671 nolu hesaba gelir kaydetmek gerekir kanısındayız.
Gazi Üniveristesi ÖğretimÜyesi |